Amiral battı oyununu bilmeyeniniz yoktur... En az iki kişiyle oynanır ve tarafların deniz filosundan oluşan birlikleri vardır.. Atışlar yapılır ve filikalar, hücumbotlar batırılmaya çalışılır! Ama asıl hedef içinde amiralin bulunduğu en büyük gemidir... Önce küçük küçük yaralar alır, sonra da tamamı battı mı gemiyi batıran oyunu kazanır.. ... CTP'liler büyük bir taktik hatası yaparak, Kutlay Erk'in kaybedeceğini hiç hesaba katmayarak Lefkoşa'yı amiral gemisine benzettiler.. Sonuçta kendi elleriyle gemiyi batırarak, Lefkoşa'yı gözlerinde gereğinden fazla büyütmenin bedelini ödüyorlar! Çünkü şimdi kendi deyimleriyle, bu gemi artık batmıştır ve bunun hesaplaşması, CTP içinde kanayan bir yaranın dışarıya vurmasını sağlamıştır. Ama biz yine de iyi niyetliyiz ve bunu amiralin batması olarak değil, yara alması olarak değerlendiriyoruz! Çünkü oyun daha bitmemiştir ve karşılıklı atışlar tüm hızıyla devam etmektedir. Hangi filonun amiralinin batacağını ilerleyen günlerde göreceğiz! ... CTP, yerel seçim sonuçlarıyla birlikte için için kaynamaya başlamıştır.. Partinin içinde yeşiller ayrı telden çalmakta, kırmızılar başka türkü söylemektedirler! Örneğin bir grup vardır ki "DP yerine UBP'yi tercih ederiz" diyerekten DP'nin hızını kesme yöntemini desteklemektedirler. Çünkü DP, biraz zikzak da olsa politikalarıyla hem ılıman UBP?lilere, hem de ılıman CTP'lilere zaman zaman şirin görünerek, gücünü her geçen gün arttırarak bunu da yerel seçimlerde göstermiştir. Onlara göre DP'yi hükümetten indirmek, yükselen hızına takoz koymaktır! DP'yi frenleme uğruna UBP?ye daha fazla bakanlık vererek kendi siyasi geleceklerini bile riske atmayı göze almışlardır ... Bir diğer grup ise, hararetle BDH ile ortaklık kurmaya eğilim göstermektedirler! Bunlar, CTP'yi eski günlere, yani yüzde 13 oy oranına götürmek isteyen kesimdir... Akılları fikirleri, yılların özlemi olan hemen şimdi barıştır... Ve BDH Genel Başkanı Akıncı, kendilerine güzel bir tuzak hazırlayarak, CTP'yi kafesin içine sokmaya çalışmaktadır... Bu taraftarın görüşüne göre, eskiden olduğu gibi, kılıçlar çekilecek, statüko ve emperyalizm bitirilecek ve adanın bütünleşmesi sağlanacaktır! ... Bir grup daha vardır ki, DP ile hükümetten yanadırlar ve bu gurubun başını da Cumhurbaşkanı Talat çekmeketdir. Onların da amacı küçük küçük tehditlerle DP'ye biraz çeki düzen vermek ve denetim altına sokmaktır! Çünkü, küçük aksilikler bir yana pek ala hükümet gül gibi yürümekte, Türkiye ile ilişkiler en üst seviyede olmakta ve CTP eski radikal görünümünden çok uzakta kitle partisi olma yolunda gitmektedir... ... Tüm bunlar göstermektedir ki, CTP'nin Lefkoşa'da seçim kaybetmesinin şoku daha uzunca bir süre devam edecektir! Başbakan da dahil, CTP'nin hemen tüm yetkilileri bulundukları bazı çevrelerde, biraz da kontrolden çıkarak Seçimi bir yenilgi olarak dile getirmekte ve yaşadıkları şoku gizleyememektedirler! Ve su alan amiral gemisini batırmak için birbirleriyle yarışmaktadırlar! CTP'li dostlarımıza tavsiyemizdir; Amiral daha batmamıştır, sadece su almaya başlamıştır... Onarıp, tekrar yüzdürmek de sizin elinizdedir, iki günde batırmakta! Günün Fıkrası Alman rakı içince! İki Alman Karl ve Hans, Türk'lerin neden bu kadar rakıya düşkün olduklarını ve içerken ne hissettiklerini merak etmektedirler. Konuyu araştırmak için İstanbul'a gelirler. Bir meyhane seçerek içeri girerler. Acemice etrafa bakındıktan sonra bir masaya oturarak yan masadakilerin söylediklerinin aynısını sipariş edip başlarlar mezeler eşliğinde içmeye. İlk kadehler bittikten sonra Hans Karl'a sorar; -Ne hissediyorsun?... -Daha bir şey anlamadım. Devam edelim. İkinci kadehten sonra Karl Hans'a; -Nasıl gidiyor. Değişiklik var mı? -Hiç bir şey yok. Devam edelim. Mezeler eşliğinde bir iki kadeh daha içildikten sonra Hans tekrar sorar; -Ne hissediyorsun? Karl ağırlaşan göz kapaklarını ağır ağır açarak; -Sittir et şimdi ne hissettiğimi Hans ne olacak bu Almanya'nın hali....