Nerde kaldı halk iradesine saygı?
Levent ÖZADAM
Gördüğümüz kadarıyla, Lefkoşa mağlubiyetini CTP?liler uzun bir süre daha hazmedemeyecekler, hayret ve şaşkınlıklarını çeşitli vesilelerle özellikle de basın yoluyla dile getirerek halkın kafasını karıştırmaya devam edecekler!
Yerel seçimlerle, dış siyaset o kadar çok birbirinin içine sokuldu ki, bu yüzden hazımsızlığın da boyutları bizim tahmin ettiğimizden de büyük oluyor...
Örneğin gazeteci bir dostumuz, dünkü yazısında öyle bir yazı yazmış ve yorum getirmiş ki, doğrusu evlere şenlik!
Bu arkadaşımıza göre yerel seçim sonuçları ile 24 Nisan iradesi arasında bağ kurmak, çok yanlış ve uyduruk bir konuymuş!
24 Nisan başkaymış, yerel seçimler başkaymış!
Doğrusunu isterseniz biz de şahsen böyle olmasını isterdik.. Bunu da yerel seçim sürecinde defalarca dile getirdik!
Ama maalesef ki özellikle seçim tarihinin yaklaştığı son günlerde CTP?liler, liderlerinden, bürokratlarına ve köşe yazarlarına kadar o kadar çok ?statüko? kelimesini ağızlarına aldılar ki, bu seçimler bir anlamda da yerel olmaktan çıkıp, genel seçim havasına giriverdi!
CTP?lilerin ve sempatizanlarının hala 24 Nisan iradasinden bahsetmeleri ve onun ardına sığınmaları ne kadar fanatik va seçimleri sindirememelerinin bir göstergesidir!
CTP?liler biraz geriye dönsünler ve bir düşünsünler;
Statükoculara oy vermeyin diyenler kimlerdir?
Statükonun son kumdan kalesini yıkacağız diyen adaylar hangi partidendir?
Statükocu güçlere oy verip de AB vizyonunu engellemeyin, diyen belediye başkanları kimlerdir?
CTP?li yetkililer, belediye başkanları ve köşe yazarları ağız birliği yaparak, seçimleri yerel seçim havasından çıkarmak için ellerinden geleni yapmışlar, şimdi de kaybedince 24 Nisan iradesi ile bu seçimlerin ilgisi olmadığını söylemektedirler!
CTP, bu seçimlerin mağlup partisidir. Bunu da eğer demokrasiye ve halkın iradesine saygıları varsa hazmetmek durumundadırlar.
Ve biz inaniyoruz ki, şu statüko kelimesine takıldıkları müddetçe hem iç barışın sağlanmasında engel olacaklar, hem de zamanla parti olarak kan kaybedeceklerdir!
Bu seçimlerden CTP başarıyla çıktı diyenler gülünç duruma düşmektedirler...
Mademki başarıyla çıktılar, niçin bir önce ki seçimler gibi sokaklara dökülmediler, seçim sonralarında kutlamalar yapmadılar?
Lefkoşa?yı kaybetmek, Güzelyurt ve İskele?yi kazanamamak dünyanın sonu mudur ki, bu kızgınlık, bu hırs ve ihtiras hala devam etmektedir?
Alayköy?de, Dikmen?de, Gönyeli?de ve Değirmenlik?te ilk kez seçim kazanmanın zevkini de yaşasanıza!
Ya da Gazimağusa?da seçimi kaybetseydiniz, partinizin başına gelecekleri bir düşünsenize!
Biraz da Oktay Kayalp ile Sümer Aygın?ı örnek alın...
Onlar seçimlerle, siyaseti karıştırmadılar ve koltuklarını korudular...
Yine bazı hükümete yakın gazeteci kardeşlerimiz, seçim yasasının çağdışılık ve yasakçı bir anlayışla suçlamaktadırlar...
Kim bilir belki de haklıdırlar!
Ama hem hükümetin büyük ortağı olup, hem de yasalardan şikâyet etmek kadar enterasan bir olay daha olabilir mi?
Mademki iktidarsın, mademki yasaları beğenmiyorsun, mademki güç sende şikâyet edeceğine yasaları daha güncel hale getirmeyi niçin denemiyorsun ki?
Biz CTP?yi daha olgun ve halkın iradesine saygılı bir parti bilirdik...
2 sene geçmesine rağmen halkın iradesinin hala aynı olduğunu düşündüler, seçimlerde bunu malzeme yaptılar ve yanıldılar...
Ve hala 24 Nisan iradesine takılı kaldıkları görülüyor...
Lütfen burakın artık, halkı statükocu ve çözüm yanlısı diye ikiye ayırıp, ayrımcılık yapmayı!
Yerel seçimlerle Kıbrıs politikalarını siz birbirine karıştırdınız, bunun da ceremesini çekiyorsunuz...
Bu kafayla giderseniz de çekmeye devam edeceksiniz!
Foto- sümer aygın- oktay kayalp
Günün Fıkrası
Son üç istek...
Ülkenin birinde namaz kılmayanları idam ediyorlarmış, idam etmeden önce de 3 dileğini yerine getiriyorlarmış.
Adamın biri namaz kılmaya gitmemiş ve kralın karşısına çıkarmışlar;
Kral sormuş: Birinci dileğin nedir?
Adam: Kralın karısıyla yatmak demiş!
Kral, itiraz etmiş ama sonunda kabullenmiş.
Kral sormuş: ?İkinci dileğin nedir?
Adam: Vezirin karısıyla yatmak demiş.
Vezir, itiraz etmiş ama sonunda kabullenmiş.
Kral sormuş: Üçüncü dileğin nedir?
Adam önce krala anlamlı anlamlı bakmış sonra vezire...
Vezir hemen söze atılmış;
?Ben bu adamı camide gördüm?
Kral veziri azarlamış ve hemen şöyle demiş;
?Hadi ordan be, bu adam benim yanımda namaz kılıyordu.?
Yorumlar