Beşiktaş'ta takımın hocaya, hocanın takıma inancı yok. Hal böyle olunca ortada bir takım oyunu izleyemiyoruz. Siyah beyazlılar takım görüntüsünden çok uzak sadece bireysel çabalarla bir şeyler yapmaya çalışıyor. Erzurumspor maçında gördüğümüz kadarıyla Abdullah Avcı'nın takım üzerinde hükmü kalmamış. Beşiktaş'ta ciddi değişiklikler şart!

Maç boyunca Nkoudou ve Adem Ljajic'in peşinden ayrılmayan Osman Çelik, maç sonu röportajında "sonraki rakibimizin kim olacağını hiç düşünmedik sadece bu maçı düşündük" derken, "benim teknik direktörlüğüm sorgulanmaz" diyen Avcı, Göztepe maçını düşündüğü için rotasyonlu kadroyla maça çıkıyor. Göztepe maçı, önemli bir maç fakat bir futbolcu için maç yapmak antrenman yapmaktan daha iyi kondisyon sağlar. Takım en azından birlikte oynamayı öğrenir ve süreklilik kazanır. İlk maçın sonucunu önemsemeden Burak Yılmaz'ın Vida'nın ve Atiba'nın yedek olması gereksiz bir özgüven.

Defans arkasına yaptığı hızlı koşularla Beşiktaş'ı yenen Erzrumspor karşısında, geri dönüşlerde yavaş olan Roco yerine Vida'nın oynaması daha etkili olurdu. Orta sahada ise iki yönlü oyunuyla Atiba en azından 2. yarının başında oyuna girebilirdi. Burak Yılmaz'ı almakta gecikmeyen Avcı'nın diğer hamleler için geç kalması anlaşılır bir durum değil. Oyunu okuyamaması mental olarak yorulduğunun göstergesi.

Beşiktaş, Burak Yılmaz'ın golüyle 64. dakidaka 2-1 öne geçiyor fakat 3 dakika sonra Erzurumspor 2. golü atıyor ve ardından 72. dakikada 3. gol geliyor. Bu durumda sıkıntı var diyen Avcı, sıkıntının ne olduğunu bir türlü dile getirmiyor. Sıkıntı şu; ilk devrenin sonunda skor 1-1 iken ve bu skor rakibin işine yararken, Erzurumspor teknik direktörü Erkan Sözeri 2. yarıya hamle yaparak başlıyor. Çünkü 2-1 de Beşiktaş tur atlayacağı için bu ihtimali düşünerek önlem alıyor. Abdullah Avcı ise, Burak Yılmaz'ı oyuna alarak yerinde fakat eksik hamle yapıyor. Çünkü hücum hattını devreye sokacak orta saha ve kanat kurgusu yetersiz buna rağmen müdahele etmiyor. Beşiktaş - Erzurumspor maçı, teknik direktör taktik maçıdır ve maçı Erkan Sözeri hamleleriyle takımına kazandırmıştır. Kendisini ve oyuncularını tebrik ediyoruz. 

Futbol, sonuç odaklı bir oyun sonuç almak içinse gol atmanız gerekiyor. Bir takımın rakibine gol atabilmesi için penetrasyon eylemlerine nihayetinde etkili son vuruşlara ihtiyaç vardır. Nedir bu penetrasyon eylemleri? Topu ve oyuncunuzu, rakip oyuncularla rakip kale arasına sokabildiğiniz her eylem bir penetrasyon eylemidir. Toplu ve topsuz koşular olmak üzere kendi içinde ikiye ayrılır. İsabetli paslar, dribling (çalım- top sürme), topsuz koşular (ayağında top olan takım arkadaşını takip etme ve buna göre doğru pozisyon alma) tüm bunlar skora etki etmek için olmazsa olmazdır. Rakip kaleye bunları kullanarak gidersiniz. 

Beşiktaş'ın Erzurumspor karşısında Nkoudou dışında neredeyse hiçbir oyuncusunun oyunun tamamında bu konuda etkili olduğunu söyleyemeyiz. Beşiktaş sağlıklı bir oyun oynamıyor. Rakip oyuncuyla rakip kale arasına bir türlü etkili giremiyor. İleri uçta son vuruşlarda etkisiz. Talisca'nın bir şutu şu maçı alırdı örneğin. Beşiktaş yönetiminin acilen bir karar vermesi gerekiyor. Her iki kupadan da sıkıntılı bir şekilde elenen siyah beyazlılarda bu duruma zamanında müdahele edilmezse, Beşiktaş'ın büyük yarıştan kopması an meselesi!