Röportaj; Habib BABAR
Çocukluğu tiyatro kulislerinde geçti… Tiyatro oyuncusu anne ve babasını sahnede izleyerek büyüdü Melike Balçık… Sahne onu büyülemişti. O’da annesi ve babası gibi oyuncu olmak istiyordu. Hayallere dalıyor ve kendini sahnede oynarken buluyordu adeta. Ancak anne ve babası Melike’nin oyuncu olmasını istemiyordu. O da ailesini üzmemek için oyunculuk hayalini ertelemek zorunda kaldı ve Üniversite’de Dış Ticareti okudu. Ama sahnenin büyüsü Melike Balçık’ı bir türlü koparamamıştı oyunculuktan… Çocukluk hayalini gerçekleştirmeye karar vermişti. Ve soluğu tiyatro sahnesinde almıştı ünlü oyuncu…Muhteşem oyunculuğuyla tüm yapımcıların dikkatini çekmişti. Ardı ardına gelen TV dizisi ve sinema filmi teklifleri zirveye taşıdı Balçık’ı… Eşi ve 2 çocuğuyla mutlu bir yaşantısı olan başarılı oyuncuyla dününü bugününü konuştuk…


BİZE BİRAZ KENDİNİZDEN SÖZ EDER MİSİNİZ?


Ben 1981 yılında  İstanbul’da dünyaya geldim. Biz  4 kardeşiz. İlkokulu Gaziosmanpaşa’da okudum. Annem ve babam o dönem tiyatro oyuncusuydu. Direklerarası Tiyatrosu’nda annemi ve babamı izlerdim. Benim sahneyle ilk tanışmam böyle oldu. Onlar sahnedeyken çok kıskanırdım. Oyunun bitmesini zor bekler kendimi sahneye atardım. Hafızamdaki İlk anım sanırım 5 yaşıma ait.  Ortaokul ve liseye Bakırköy’de devam etim. Annem ve babam tiyatroyu bıraktı ve babam ticaret yaptı.. Oyuncu olmamı, sanırım zorluğunu bildiği için, istemedi. Hep hayalim konservatuar da okumaktı. Çok iyi resim yapardım lise öğretmenlerim güzel sanatlar yada konservatuar okumam için çok ısrar etti. Ailemi üzmek istemedim. Ben de üniversitede dış ticaret okudum.


PEKİ ÜNİVERSİTE EĞİTİMİNDEN SONRA NE OLDU?
Gülerek yanıt veriyor… Çocukluk hayalimi gerçekleştirmeye karar vermiştim. Ve o hayalimi gerçekleştirdim. Tiyatro, sinema ve TV dizilerinde oynadım. Kısa süre içinde aranan isimler kervanına katıldım.

BİR OYUNCUNUN TÜM DÜNYASI SAHNEDEN İBARET OLMAMALI

PEKİ SİZE GÖRE BİR OYUNCU NASIL OLMALI?

Bana göre bir oyuncunun tüm dünyası sahneden ibaret olmamalı. Oyuncunun hayatın içinde olması gerektiğine inanıyorum. Çünkü, hayat verdiği karakterler gerçek olmalı . Bir yöneticiyi, hizmetliyi, çaycıyı, kapıcıyı, şöhretliyi tanımalı, gözlemlemeli. Anne olmalı, baba olmalı, abla, abi olmalı, komşu olmalı ya da olmamalı. Acının, hüznün, kederin, yarım kalmışlığın, tam olmuşluğun, huzurun mutluluğun her demini tatmış olmalı ki yaratacağı karakter de hayat bulurken onu demlerinden çekip çıkarabilsin.

TİYATRO İLE SET ARASINDA MEKİK DOKUMAK ZOR OLMUYOR MUYDU?

Çalışırken eşimle tanıştım. 2 oğlumuz oldu. Hayatımın bir yerinde hep tiyatro oldu. Çocuklarım küçükken bir süre her şeye ara verdim. Önceliğim onlardı. Onlar bebeklikten çıktıktan sonra kamera önü çalışmalarına başladım. Tiyatro ve kamera önünü birlikte yürüttüm. İkisinden de farklı farklı haz duyuyorum. Durum böyle olunca tatlı bir yorgunluk oluyor. Yoruldum demiyorsunuz.  Şuan eşim, iki oğlum, iki kedim ve köpeğimle kalabalık bir aileyiz. Babamı kaybettim ama yaşasaydı her ne kadar  oyuncu olmamı istemediyse de eminim benimle gurur duyardı.  Yoğun bir aile hayatımız var. İki oğlum da sporcu.


EN BÜYÜK GÜVENCEM EŞİM

BU YOĞUN TEMPONUZ KARŞISINDA EŞİNİZDEN DESTEK ALIYOR MUSUNUZ?

Okul, spor salonu ve ev üçgeninde bir hayat sürüyoruz. Bu  konuda eşimin desteği çok büyük. İkimiz de iş programımıza göre görev paylaşıyoruz. Çok yoğun çalıştığım dönemlerde en büyük güvencem eşim. Oyuncu bir anne olmak kolay değil. Günlerce eve gelemeyebiliyorsunuz. Ya da geldiğinizde herkes uyumuş oluyor ve onlar uyanmadan yine evden çıkmanız gerekiyor. Bu süreçte eşim ciddi bir yük sırtlanıyor. Çocuklarımda durumdan pek şikâyetçi değil. İş tempom hafiflediğinde o eksiği mümkün mertebe telafi ediyorum.  Aslında çok sıradan bir hayatımız var. Ama iş oyuncu olmak olunca izleyenler, hayatımızın çok renkli olduğunu sanıyor. Komşum sabah bankaya giderken ben sete gidiyorum. Çok da farklı değil. Herkes işini yapıyor. Çocuklar için annesinin oyuncu olması hiç fark etmiyor. Onlar için krep yapan, gömlek, ütüleyen, sıradan bir annesiniz. Örneğin Ben galaya giderken onlar maç formasını soruyor. Sanıldığı gibi hiçte de parıltılı bir hayatım yok. Benim hayatımın renkleri; toprağa çiçek dikerken, kedilerimle oynarken, yemek yaparken beliriyor. Kendi cennetimi kurduğuma inanıyorum. Mesleğim, sanatım ve ailemle tam da olmak istediğim yerdeyim. Her şeyin çok başındayım. Oyuncu olarak yapmak istediğim çok şey var. Yaşatmak istediğim çok kadın taşıyorum içimde.

MÜNİR ÖZKUL İLE ÇALIŞMAK İSTERDİM

BEĞENDİĞİNİZ KADIN VE ERKEK OYUNCU KİM?

Ben Bennu Yıldırımlar, Zuhal Olcay ve Ayça Bingöl’ün hayranıyım. Zuhal Olcay’la kamera karşısına geçtiğimde çok heyecanlanmıştım.  Gözlerim ona kilitlenmiş, hayranlıkla izliyordum. Kendisine de söylemeden edemedim. O da tüm mütevazılığı ve sıcaklığı ile karşılık verdi.  Aynı zamanda gurur vericiydi tabii.  Yeşilçam’ın mihenk taşı Münir Özkul’un oyunculuğuna hayrandım. Onunla çalışmayı çok isterdim.

ÇEKİLEN SİNEMA FİLMİ VE DİZİLERDE SİZCE YEŞİLÇAM OYUNCULARINA NEDEN YER VERİLMİYOR?

 Çok kanallı TV dönemi ile birlikte yeni bir süreç başladı. Sinemaya rağbetin azalması TV dizilerinin  ağır rekabeti ve uzun süreçli çekim maratonu gibi değişimler hayatımıza çok hızlı girdi. Sanıyorum tam da bu değişim sırasında Yeşilçam sanatçıları bu oluşumun dışında kaldı. Oysa bizim gibi genç oyuncuların onlardan öğreneceği çok şey var. Şuanda hak ettikleri değeri göremediklerini düşünüyorum. Keşke genç nesil izleyici de onları bizim neslimiz gibi tanıyabilseydi.


SMA DERNEĞİYLE BİR ÇALIŞMA YAPTINIZ, BU ÇALIŞMANIZDAN SÖZ ETMEK İSTER MİSİNİZ?

Tabi… SMA Derneği ile bir çalışma yaptık. Gebelik öncesi SMA taraması ile çocukların SMA hastası olmasının önüne geçilebileceği bilincini oluşturmaya yönelik bir çalışmaydı. Benim için sandığımdan çok daha zor bir iş oldu. Okuduğum; bir  kurgu senaryo değil, bir annenin kaleminden çıkan gerçeklerdi. Sesimi, vurgularımı kontrol etmekte çok zorlandım. Boğazım düğüm düğümdü. Gözlerim hep dolu doluydu, sesim titriyordu. Açık söyleyeyim çekimler sırasında çok umudum yoktu. Maalesef bu tarz çalışmalar kolay karşılık bulamıyor. Ama çok geçmeden sesimiz Sağlık Bakanlığında  yankı buldu. Artık 81 ilde gebelik öncesi tarama yapılacak. Böyle bir amaca ses olmak gerçekten çok mutluluk verici...


Çok teşekkürler Melike hanım…

Ben teşekkür ederim Habib bey