Uluslararası platformlarda, barış, uzlaşma ve meseleleri çözümlemek için adına “Akil Adamlar” denilen yüksek düzeyli grupların kurulması bir adettir ve bu adet zaman zaman uygulanmaktadır. Ancak, bu değerli insanlar, ülkelerinde Devlet Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Bakanlık, Büyükelçilik, Valilik, üniversite hocalığı ve rektörlük gibi görevleri yapmış insanlar arasından itina ile seçilirler. Zira bu insanlar, müstesna değerlere ve vasıflara sahip olduklarından, öyle sıradan insanlar değillerdir… Onların görüşleri normal politika ve davranışların üzerindedir. Bu nedenle söyledikleri, önerileri büyük ilgi ile izlenir, üzerinde durulur ve uygulanmaya geçilir.
Ülkemizde de son olarak bir akil adamlar topluluğu seçilmiştir. Bu insanlar barış sürecini kolaylaştırmak için, bazı halkla ilişkiler faaliyetlerinde bulunacaklardır. Eğer, mutlaka böyle akil adamlar heyetine ihtiyaç varsa, bunları Sn. Cumhurbaşkanı yeterli nitelikleri taşıyan insanlar arasından bulup, atamalıdır. Gerçi şuanda tabloya bakıp, oraya kimi koysan tenkit konusu olacağını ifade edebiliriz. Bu nedenle tenkitleri asgari düzeye indirmek için ülkemizde yüksek derecede görevler ifa etmiş olan insanları bulup, akil adamlar olarak bu önemli görevi kendilerine vermek ve onların katkı ve yardımlarını istemek uygun olabilirdi. Örneğin benim aklıma hemen Cumhurbaşkanları Sn. Süleyman Demirel, Sn. Ahmet Necdet Sezer, Başbakanlar Sn. Mesut Yılmaz, Sn. Tansu Çiller, Meclis Başkanları Sn. Necmettin Karaduman, Sn. Kaya Erdem, Sn. Yıldırım Akbulut, Sn. Hikmet Çetin, Sn. İsmet Sezgin, Sn. Ömer İzgi, Sn. Köksal Toptan, Bakanlar Sn. Kamuran İnan, Sn. Oltan Sungurlu, Sn. Kasım Oksay, Sn. Nevzat Ayaz, Büyükelçiler Sn. Şükrü Elekdağ, Sn. Dr. Üner Kırdar, Sn. Ümit Pamir, Sn. Uluç Özülker, Sn. Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Sn. Korkut Özal gibi isimler gelmektedir.
Akil adam deyince, akla bilgisiyle, tahsiliyle, tecrübesiyle toplum içinde ağırlığı olup, fikirlerine ve önerilerine itibar edilen insanlar gelir. Zaten bu vasıflara sahip olmayan insanların, ortaya koyacakları fikirlerin pek itibar göreceği de söylenemez. Şimdi, bu bağlamda, kurulan 7 bölgeli akil adamlar heyeti, daha doğmadan sona ermiştir! Bakıyorum, yukarıda değindiğim kriter ve değerlere sahip insanlar, bu seçilenler arasında belki 3 belki de 5 kişidir. Öte yandan, bunların seçilme tarzı da doğru değildir. Herkes biliyor ki bu insanları Sn. Başbakan bulmuş ve atamıştır. Hatta, heyetin başkanları da, kendileri tarafından belirlenmiştir.
Ben inanıyorum ki, bu insanlar iyi niyetle, vatana, millete hizmet amacıyla görevlerini yapmaya gayret edeceklerdir. Ancak, bu nitelikteki insanların, netice almaları fevkalade zordur. Hep ifade ettiğim gibi, adına, akil adam veya tecrübeli ve bilgili insan dediğimiz, sıradan insanlar olmamak durumundadır. Gerçek Akil Adamların üzerinde, yılların deneyimleri vardır. Bu nedenle, bunların hareketleri, davranışları sözleri ve görüşleri toplumda söz getirir ve kaale alınır. Akil adam heyeti, yukarıda ifade ettiğim nitelikte olmalıydı. Ben ümitli değilim. Sonucun, ne olacağını hep beraber göreceğiz…