Aforizmalar;  yaşam tecrübesinin bir iki cümleye damıtıldığı özdeyişler...  Gençlik yıllarımızda, kendimizi nasıl ifade edeceğmizi bilemediğiimiz zamanlarda ilgimizi çeken, defterlerin kenarına karaladığımız tümceler...  İlerleyen yaşlarda çoğunu hatırlamadığımız ahenkli söz dizimleri...
Ama şimdilerde durum değişti. Bilgisayarımızı açtığımız anda tüm sosyal medya kanallarından gözümüze patlıyor aforizmalar... Yetmiyor, arkadaşlarımız marifetiyle e-posta olarak düşüyor önümüze. Kimi ünlü edebiyatçıların, politikacıların, felsefecilerin tümceleri, kimi ismini bilmediğimiz yazarların...
“Büyük şeyler pek çok küçük şeyi bir araya getirerek yapılır.”
“İnsan biriyle yaşlanmalı, birisi yüzünden değil.”
“Okşayan elin değerini bilmeyenler, tekmeleyen ayağı öperler.”
“Aşk nefsine hakim olan yiğitlerin işidir.”
“Bir insanın yaşayıp yaşamadığını anlamak için nabzına değil onuruna bakın, duruyorsa yaşıyordur.”
Daha binlercesi... Biri süslü çerçeveler içine yazıyor, binlercesi beğenip paylaşıyor. Düşünmeden edemiyorum:  Bu aforizmaları kendilerini anlatmanın yolu olarak görenler, dertlerini kendi sözcükleriyle anlatmakta bu denli mi zorlanıyorlar? Yoksa günlük yaşamın koşuşturması içinde başka birinin yazdığı ve o an kendi dertlerine yakın gördükleri tümceleri paylaşmak arkadaşlara mesaj vermek için bir kolay yol mu?
İnternet üzerinde yepyeni bir aforizma kültürü doğuyor. Bir taraftan “hap” şeklinde iletişim kurma yolu. Bunun farkında olan bazı yazarlarımız da bu eğilimi değerlendirmeye başladılar sanırım. Murathan Mungan’ın Metis Yayınları tarafından yayımlanan son öykü kitabı “Aşkın Cep Defteri” buna bir örnek. Kitabın on birinci sayfasıyla, altmış yedinci sayfası arasında yer alan dört bölümünde  yazarın eski ve yeni öyküleri yer alıyor. Kitabın yarısından fazlası, yetmiş birinci sayfasından yüz elli birinci sayfasına kadar olan Aşkın Cep Defteri bölümü ise aşk üzerine aforizmalardan oluşuyor. Bu aforizmaların her gün twitter ve facebook sayfalarında dolananlardan daha iyi olduğu söylenemez. Öykücülüğünü çok sevdiğim Murathan Mungan’ın doğrusu ne yapmaya çalıştığını anlamakta zorlandım. Bildiğim pek çok twitter kahramanı gencin olağanüstü incilerinin yanında son derede zayıf kalan Aşkın Cep Defteri  tweetlenme ya da retweetlenme kaygısı mı taşıyor? Belki modern zaman yazarlarının gerçekten endişelenmesi gereken yeni mecralar doğuyor ve bu mecraların adlı adsız kendi kahramanları var. Belki çok yakın bir gelecekte sanal alem kalemşörleri diğerlerini alt edecek.
Biz kabul etsek de etmesek de, iletişimin, yaratıcılığın klasik yayımcılık metotlarına gereksinimi giderek azalıyor. Yıllarca yayıncıların okumaları için raflarda sıralarını bekleyen romanlar, öyküler, şiirler artık sahiplerince okurlara sunuluyor ve beğeni toplayanlar aradan sıyrılıp sosyal medyanın “çok okunanlar”  listelerine yerleşiyor.
Hadi bakalım...
“Aşk üzerine konuşurken saçmalamamak imkânsızdır.” (Aşkın Cep Defteri, Murathan Mungan, Metis, 2012)