ADNAN KAHVECİ

Onu kaybedeli 11 yıl olmuş... 1-5 Şubat 1993 günü her hafta sonu yaptığı gibi, kendi kullandığı arabası ile Ankara'dan İstanbul'a gelirken, bir çok insanı mahveden, ocaklar söndüren trafik terörüne Adnan Kahveci'yi, eşini ve kızını kurban verdik.

Adnan Kahveci ile beni ilk defa Turgut Özal tanıştırmıştı. Anavatan Partisi'nin kuruluş günlerinde bir gün rahmetli Turgut Özal beni Yeniköy Türk Bostanı sokaktaki evine çağırdı. Yanında zayıf, gözlüklü, uzunca boylu birisi vardı. Bu Adnan Kahveci'ydi. Özal ona dönerek, Selçuk Maruflu planlamadandır. İyi plancıdır. Güvendiğim birisidir. Onu iyi tanı dedi. O günden başlayarak Adnan Kahveci ile pek çok vesilelerle birlikte, aynı ortamlarda bulunduk. Beraber çalıştık. Adnan Kahveci 1983'de benim gibi hemen milletvekili olmadı. Başbakanlıkta Sayın Özal'ın Danışmanı olarak görev yaptı. 1991 seçimlerinde İstanbul'un Anadolu yakası olan birinci bölgede beraber milletvekili adayı olduk. Genel merkez nedense O'nu ikinci sıraya koymuştu ben ise kontenjandaydım.

Tüm Türkiye'de ve bölgesinde çok sevilen Kahveci, Kartal meydanına büyük bir bez afiş astı. "Şimdiye kadar Ben hep sizin için çalıştım. Şimdi sıra sizde. Gösterin kendinizi" diyordu. Mesaj alınmıştı. Halk onu tercihte sadece İstanbul'un değil Türkiye'nin birincisi yaptı. Aynı bölgeden milletvekili olarak TBMM'ne girdik. Sayın Mesut Yılmaz O'nu da benim gibi diğer bakanlık yapmış arkadaşlarla birlikte Plan Bütçe Komisyonu'na verdi. Plan Bütçe Komisyonu'nda çok yararlı katkılarda bulundu. Fevkalade zeki, devamlı yeni projeler düşünen, radikal çözümler isteyen, mütevazi birisiydi. Örneğin; "Denizler, göller, akarsular halka açık olmalı. Buraları kapatacak şekilde ev yapılamaz" diyordu ve Boğaz'daki yalı sistemini kabul edemiyordu. Batı ülkelerinde accessibility denilen bir sistem vardır. Eğer fertler parasını ödeyip denize nazır yerlere girebiliyorsa oralardan otel, lokanta ve kamuya açık mekanlar olarak istifade ediliyorsa bina yapmak mümkün olabilir. Ama hiç kimse vatandaşın, fertlerin olan doğal kaynaklarına sahip olamaz ve olmamalı diyordu.

Adnan Kahveci ile ilgili bazı ilginç olayların ölüm yıldönümü dolayısıyla hatırlamak istiyorum.

Uçaktan çekindiği için külüstür bir Lada Niva arabası vardı İstanbul'a onla gelir giderdi. Maliye ve Gümrük Bakanı iken, lüks Maliye Bakanı makam aracı mercedesi varken O'na çok nadir biner genellikle kendi kullandığı külüstür arabasıyla gezerdi. Gene bir gün İstanbul'a gelirken Bolu Dağı'nda kar ve tipiye yakalanıyor. Kilometrelerce araç kuyruğu var. O'da kuyrukta beklerken polislerden birisi, "Arkadaşlar şurada bir adam var Maliye Bakanı Adnan Kahveci'ye çok benziyor diyerek Adnan Kahveci'nin yanına gidiyorlar ve kendisini tanıyorlar. Polisler, "Sayın Bakanım siz sırada beklemeyin size eskort verelim bizi takip edin veya bizim arabamıza buyurun sizi yollayalım" diyorlar. Adnan, bu öneri red ediyor "Vatandaşım burada kuyrukta beklerken ben sıradan çıkmam. Siz bir hizmet yapmak istiyorsanız yolu açın" diyor. Yol açılıncaya kadar da kuyruktakilerle konuşup bekliyor.

Gene bir gün Kartal Soğanlık'ta bir elektronik fabrikası önünde işçiler külüstür Niva arabanın motor kapağının açık olduğunu ve içine sarkmış olan bluejean bir adam olduğunu görüyorlar. Arkadan yaklaşarak Sayın Bakanım siz misiniz diyorlar birkaçı da patronuna koşarak "Efendim bizim kapının önünde Adnan Kahveci Bakanım arabasını tamire uğraşıyor" diyor. Patron, Genel Müdür, tüm üst düzey yöneticiler, işçiler Adnan Kahveci'nin yanına koşuyorlar. Patron talimat veriyor kendi lüks arabasını getirtiyor "Sayın Bakanım" diye sesleniyor. Açık olan motor kaputunun altından yüzü, elleri yağ içinde spor gömlekli bluejean bir adam çıkıyor. "Ya araç çalışmıyor onu tamir ediyorum" diyor. Patron Sayın Bakanım siz benim arabama buyurun biz arabanızı yaptırıp evinize getiririz diyor. Kahveci, "Ben senin arabana binmem, sen bana bir iyilik yapmak istersen bana 8-10'luk bir anahtar getir gerisi kolay" diyor. Netice de arabasını tamir edip gidiyor. Bir gün gene Ankara'dan gelirken yolda arabasının silicileri bozuluyor önüü göremiyor. Bir ip ile silicileri iki yandan bağlıyor eli ile bir sağa bir sola çekerek camı temizliyor ve yoluna devam ediyor. Bir gün asansörde kalıyor. Yanında Maltepe Belediye Başkanı var. Hemen cebinden bir tornavida çıkartım asansörün bilgisayar beynini tamir edip çalıştırıyor. Adnan Kahveci nevi şahsına münhasır, ilginç bir insandı. PKK'nın dağlarda cirit attığı dönemde tek başına, Maliye Bakanı iken Doğu Güney Anadolu'yu dağları gezmiştir. Dışardan görenler "Bluejean, kazak ve ayağında spor ayakkabısı ola bu adamı Bakan'a benzetemezdi. Resmi elbise, ceket ve kravatı Meclis'te, Bakanlık'ta ve törenlerde giyerdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin koskoca Bakanı, Milletvekili olmasına rağmen inanılmaz derecede mütevaziydi. Körü körüne muhafazakar değil aydın, liberal düşünceli hatta sosyal demokrat yanı olan bir insandı. Özel sektöre çok inanır, elinden gelen her desteği özel sektöre verirdi. Adaletten Türkiye'nin kaynaklarının adil dağıtımından yanaydı. Ölümünden kısa bir süre önce bir gün TBMM Anap Grubu'nda kürsüye çıktı o zamanlar %80'lerde olan enflasyonu ben indirecek bir proje buldum. Bana imkan verin bunu yapayım" dedi. Adnan Kahveci ile o kadar çok anımız var ki hangisini anlatsam diye düşünüyorum. 1991 seçim kampanyası sırasında Kartal İlçe binasına toplantıya giderken, Adnan Kahveci'nin önerisiyle aniden Tuzla Aydın'lı da bir kahveye uğrayıp orda kalışımız Kartal İlçe binasına atılan ve iki polisin eşit olduğu olaydan kurtulmamızı sağlamıştı.

Bugün Anavatan Partisi'nin %46'lardan %3'lere düşmesi bizleri fevkalade üzmektedir. Bu parti teşkilatıyla, milletvekilleriyle, bakanlarıyla ve herşeyden önemlisi çok değerli kadrosuyla ayaktadır. Ne var ki partiyi derleyip, toplayacak bir liderden mahrumdur. Bugün Türkiye'de yaşanan olaylar Anavatan Partisi gibi miliyetçi, muhafazakar, sosyal adaletçi, serbest piyasa ekonomisine inanan, özelleştirmeyi uygulayan, Atatürk İlke ve İnkılaplarına sımsıkı bağlı, büyük Türkiye idealini yakalayacak bir partiye olan ihtiyacı göstermektedir. Anavatan Partisi 1983 yılında başlayan iktidar döneminde ve daha sonraki muhalefet döneminde Türkiye'ye büyük katkılarda bulunmuş ve hizmetler yapmıştır. Ben inanıyorum ki bu ülkeye en faydalı olabilecek yıllarda aramızdan elim bir trafik kazası sonucu ayrılan Adnan Kahveci yaşasaydı, Anavatan Partisi'nin lideri olarak gerek parti ve gerek Türkiye çok başka yerlerde olurdu.