Değerli okuyucularım ben çalışırken çok salaş ve dağınık görünen bir adamımdır ama çalışırken çok farkedilmeyen bir sistemim vardır. Yani dağınık ama sistemli. Böyle bir şey mümkünmü derseniz evet mümkün, karşımdaki insanlar beni dağınık görüyor ama ben tam tersine sistemli çalıştığımı düşünüyorum. Mesela Önce Vatan Gazetesi ile çalışmaya başladığımdan bugüne neredeyse üç yıl oldu. Bu 3 yıl içinde bu okuduğunuz haber tam 1500 üncü haberim olacak. Nerden mi biliyorum, biliyorum çünkü ben her yaptığım habere bir numara ve bir isim koyuyorum. Ayrıca tarih ve saat te koyuyorum. Dile kolay sadece önce vatan için1500 haberlik bir arşivim mevcut oldu. Fotoğraflarıyla haberleri ile arşivlerimde ki yerini aldılar. Yıllardır her hafta 2 sayfa magazin, kültür sanat ve ara ara da sağlık haberlerine yer vermeye devam ediyorum. Arada ameliyatlarım oldu aylarca yatakta yatmak zorunda kaldım ama yattığım yerden bile bu haberleri her hafta gerçekleştirdim ve bu güne kadar daha bir sayfa bile aksatmadım. Her hafta iki sayfa doldurmak ta takdire şayan bir durum.

Biliyorsunuz haziran başında aylar sonra etkinlikler ve düğünler için izin çıktı, biz de dört gözle bu iznin çıkmasını bekliyorduk. Neden diye sorarsanız malum yılbaşında başlattığımız 3-9 yaş Çocuklar Arası 1.Ulusal Altın Fırça Ödülleri resim yarışması Nisan ayı başında sonuçlanmış ve bunun bir ödül töreni ile taçlanması lazım dı. Geçen sene aralık ayı sonu idi Toprak Okulundan ortağım Esin Tutgun’un bir akşam telefonda konuşurken okulumuz içindeki talebelere 23 Nisan da bir resim yarışması yapılmasını teklif edince ben de madem bir yarışma yapıyoruz bunu okulla sınırlamadan ülke çapında büyük bir yarışma yapmaktan yana olduğumu belirtmiştim. Ve o hafta sonu evden çıkmadan gece gündüz çalışarak 1. Ulusal Altın Fırça Ödülleri 3-9 yaş arası resim yarışması’nın tüm projesini hazırlamıştım.

İçine girip araştırmaya başlayınca gördüm ki çocuklar için, özellikle 23 Nisan da yüzlerce resim yarışması gerçekleşiyor ama bir kaç kurumsal firmanın dışındakilerin tamamı bir oyun havasında gerşekleştiriyor. Asla profesyonel bir juri yada komite olmadan yapılan bu yarışmalara karşılık bizim işimizin çok kolay olacağını düşünmüştüm. Ama ne yazık ki pandemi nedeni ile sponsor bulmakta gerçekten çok zor durumda kaldık. Ve neredeyse tüm masrafını kendimiz üstlenerek bu yarışmayı tamamladık. 23 Nisan geldiğinde Beyoğlu Grant Pera Emek Sahnesinde gerçekleştirmeyi hayal ettik. Yarışmacı çocukları kırmızı halıda yürütmeyi o çocuklara bir sanatçının ne kadar önemli olduğunu hissettirmeyi hayal ettik, ama ne yazık ki pandemi nedeni ile özellikle de 23 Nisan da çok büyük bir kapanma oldu ve bütün etkinliklerle birlikte okullardaki törenlerin iptal edilmesini boşverin sokağa çıkma yasağı bile ilan edilmişti. Yarışma için kurduğum 30 kişilik akademisyenlerden ve STK başkanlarından oluşan komite üyelerimiz ile çok değerli 10 kişilik jüri üyemizin de fikrini aldım. Ortak karar bu yıl pandeminin ne kadar süreceği belli olmadığı için bütün ödüllerin tek tek kargo ile yollanması idi. Oysa o çocuklar kargodan gelecek bu ödüllerden daha fazlasını hak ediyorlardı ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştirme kararı aldık. İl il dolaşarak bütün ödül kazanan okulların ödüllerini tek tek dağıtmak için ben Esin Tutgun ve Kızkardeşim Hülya Vardar ile birlikte yola çıktık. Tam 3000 km yol yaparak gittiğimz şehirlerdeki yetkili makamlardan da çıkarttığımız özel izinlerle o çocukları okullarına getirerek ödüllerini taktim ettik. O çocukların ve ailelerin mutluluğu asla hiç bir para ile kıyaslanamaz dı. Yarışmaya okul olarak kazananların ödüllerini dağıtmıştık ama yarışmaya bireysel olarak katılan çocukların ödülleri ve mansiyon ödüllerin çoğu bizim gittiğimiz ilerin dışındaki farklı illerde olduğu için daha dağıtılamamıştı. Onları da kargoya vermeden önce İstanbul ve çevresinden kazanan çocukların velileri ile bir anket yaptık. Çocukların velilerini tek tek arayarak ödülünüzü kargoya verelim mi yada tören yasakları kalktığında Toprak Okulu bahçesinde gerçekleşecek mütevazi bir törenle dağıtalım mı diye sorduk. % 90 oranında ödül yapılması istenince Toprak Okulunda mütevazi bir ödül töreni gerçekleştirme kararı aldık. Evet bu yarışma macerası geçtiğimiz Cumartesi günü noktalandı ve Toprak Okulunda Gerçekleştirilen mütevazi bir ödül töreni ile bu macera sona erdi.

Tören Ertem Eğilmez’in unutulmaz Hababam Sınıfı filmindeki oyuncularının kurduğu Yeşilçam Vokal Grubunun şarkıları ile başladı. Teoman Ayık, Ahmet Arıman ve Tuncay Akça’nın şarkıları ile çoşan çocuklar oldukça keyifli dakikalar geçirdiler. Neslihan Maltepe’nin de sunuculuğunu üstlendiği yarışma ödüllerin de dağıtılması ile sona erdi. Ünlü manken ve oyuncu Murat Prasayar ile güzel eşi Burçin Parasayar’ın da bizi yalnız bırakmadığı bu mütevazi organizasyonda destek veren herkese, tüm komite ve jüri üyelerine ve 51 ilden vede KKTC den katılan öğrencilere, onların öğretmenlerine ve de velilerine tek tek teşekkür ederim. Gelecek sene şartlar uygun olursa görkemli bir törenle bu yıl gerçekleştiremediğimiz hayalleri gerçekleştirmek dileği ile yarışmanın ikincisine en kısa zamanda başlıyacağımızın müjdesini vermiş olayım…