Kurucusu olduğum Türkiye’nin ilk ve tek Spikerler ve sunucular Platformu KırmızıTürk özellikle spikerlik ve sunuculuğa dair farkındalık çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda üzerinde çalıştığımız önemli farkındalık çalışmalarından bir tanesini daha kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Pek çok önemli ve değerli meslek gibi spikerlik ve sunuculuk da toplum için önemli özelliklere sahiptir. Bu açıdan Spikerler ve sunucuların da günü olması fikrini ortaya çıkardık. Tam da bu noktada Spikerler ve sunucular Günü’nün hangi gün kutlanması ve hangi günün daha manidar olacağı yönündeki fikir çalışmalarımızda TBMM TV’nin İlk Kadın Spikeri Handan Musaoğlu’nun önerisi ile  Dünyanın en köklü ve en zengin dillerinden biri olan Türkçemizin 13 Mayıs 1277'de Karamanoğlu Mehmet Bey'in fermanıyla Anadolu'da ilk kez devlet dili (resmi dil) olarak kabul edilmesinin yıldönümü de olan 13 Mayıs Türk Dil Bayramı gününün Türkçe'nin kullanımına da dikkat çekilmesi açısından Spikerler ve sunucular günü olarak kutlanmasının manidar olacağını düşündük. 13 Mayıs Spikerler ve Sunucular günü vesilesi ile Türkçe ’ye de dikkat çekerek bugünden itibaren hem bugünün duyurulması hem de bu özel günde önemli farkındalık çalışmalarının ve etkinliklerin  yapılması için çalışmalara başladık. 13 Mayıs Spikerler ve Sunucular Günü’nde çok önemli farkındalık çalışmalarının yapılacağının şimdiden müjdesini vermek istiyoruz. Bu anlamda bugünün kutlanacağını duyurmamızla birlikte bu mesleğin her aşamasında bulunan yeni başlayanından emekli olanına aktif icra edeninden şu an ara vermiş olana kadar hemen herkes büyük bir mutlulukla karşıladı ve bu şansla mesleğin hassasiyetlerini de tekrar hatırlatarak güne dair mesajlar verdi. Türkçe vurgusu da içeren bu mesajların bir kısmını siz değerli okuyucularımıza aktarmak istiyoruz.  

 

Handan Musaoğlu 

SPİKERLER GÜNÜ

SPİKER: TÜRKÇEMİZİN KANATLARI

İLETİŞİM GÜVERCİNLERİMİZ…

Milletimizin, küresel çapta varlık gösterdiği dönemlerde, dilinin de, diğer kültürel ögeler gibi, son derece gelişkin olduğu bir vakıadır. Zaten,  herhangi bir medeniyetin yükselişinin, dil varlığından azade olması mümkün değildir. Buna rağmen ve bununla birlikte, canhıraş yaşadığımız son iki asırda, dilimiz üzerindeki kısır tartışmaları aşarak, sağlıklı bir vasatta, dilimiz üzerine eğilmekten aciz kaldığımızı da kayda geçmek zorundayız. 

Türk Dili üzerine yılmadan çalışan kişi ve kurumlarımız elbette mevcut. Çoğu üniversitemizde ilgili bölümler bulunmakta. Türk Dil Kurumu zaten münhasıran çalışmalarını sürdürüyor.

13 Mayıs, Türk Dil Kurumu’muzun öncülüğünde ‘TÜRK DİL BAYRAMI’ olarak kutlanmaktadır. Ne yazık ki, önemiyle tezat bir şekilde, genellikle ancak ilgilisinin haberdar ve meşgul olduğu, çoğunlukla sadece kayıtlara geçilmekle malul bir şekilde yapılan bu kutlamaların, dilimizin yararına yaygın sonuçlar doğurması en büyük temennimizdir.

Spikerlik, dil hassasiyetini zirvede taşıması gereken, sancaktar bir meslektir. Bunu layıkıyla yaşatmış meslek büyüklerimizin haklarını teslim etmek zorundayız. O büyüklerimizden aldığımız bayrağı dalga dalga yükseltmek, meslektaşlarımızın vatan ve millet borcudur.

Bütün mesleklerin kıymeti elbette mühimdir. Ancak, spikerlik mesleği, en kıymetli varlığımız olan medeniyetimizin, taşıyıcı sütunu ve bayrağı olan Türkçemizi işlemektedir. Bu yönüyle, dikkatlerin üzerinde olduğu meslektaşlarımızın, yetişmesi, gelişmesi, dayanışması, başarılı örneklerin özendirilmesi, paylaşımlarda bulunulması ve tabiatıyla mesleğimizin kıymetinin takdiri amacıyla, yılın bir gününü ‘meslek günü’ olarak ilan etmesi, isabetli bir tercih olarak gerekliliktir.

KIRMIZITÜRK Spikerler Platformu’muzun bir destekçisi ve paydaşı olarak, bir meslek gününün tayinini elzem gördüğümüz gibi, bu günün Türk Dil Bayramı ile özdeşleşmesinin, zarf ve mazrufun birlikteliği ve mesleğimizin belirgin vasıflarından olan kadirşinaslığımızın bir tezahürü olacağı teklifimizi de meslektaşlarımızın onayına sunup karara bağlamasından bahtiyarlık duyduğumuzu ifade etmek isterim. 

13 Mayıs’ın Spikerler Günü olarak kabulü, diğer meslekler ve günleri düşünüldüğünde, az rastlanır şekilde birbirini tamamlar ve yakışır bir tercih olmuştur. Ayrıca, bu teklifi, çatısı altında çalışmaktan her zaman gurur duyduğum TBMM TV adına, mesleğimize mütevazı bir katkı saymaktayım. Zira TBMM, dilimiz dahil bütün millet varlığımızın temsil olunduğu en güzide kurumumuz olarak, tıpkı dilimiz gibi, en hassas müşterekimizdir.

Bundan böyle 13 Mayıs, KIRMIZITÜRK SPİKERLER PLATFORMU tarafından, Türk Dil Bayramı ile birlikte Spikerler Günü olarak kutlanacaktır. Mesleğimizin ve meslektaşlarımızın bu gün dolayısıyla onore edildiği, paydaş mesleklerle birlikte, Türkçemizin varlığının geliştirilmesi için, azim ve özenle çalışıldığı nice 13 Mayıs’lar dileyerek, meslek erbabı ve kamuoyumuzun dikkatine Spikerler Günü’nü sunuyoruz.   

Önümüzdeki 13 Mayısların, ülkemiz adına en güzel haberlerin en güzel ifadelerle paylaşıldığı, en güzel duyguların en geniş paylaşımlarla büyütüldüğü, en büyük umutların en çok gönülde yeşertildiği, en derin anlamların dilimizde bayraklaştığı günler olarak mutlulukla yaşanması temennilerimizle esenlikler diliyorum. Sevgiyle kalınız...                                 

ÇAĞATAY GÖKMEN 

Spiker ve Sunucular Günü 

Karamanoğlu Mehmet Bey'in “Bugünden sonra hiç kimse divanda, dergâhta, camide, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dilde söz söylenmesin.” fermanının üzerinden tam 742 yıl geçmiş... Yıllar yıllar içinde de Türkçemiz bugünkü şekline evrilmiş. Ve bu süreç devam ediyor. Peki Türkçemiz yani bizim dilimiz nereye ve nasıl bir yöne ilerliyor? Dilimizi, halka doğru telaffuz ve aktarmakla görevli biz spikerler hakkıyla yerine getiriyor muyuz mesleğimizi? sorularına öncelikle ışık tutmak lazım.

Ben 1994 yılında başladım, spikerliğe. O yıllarda hem yüksek lisansımı yapıyordum, hem de bu mesleğe başlamış ve adım adım ilerliyordum. Sonrasında 1997'de açılan sınavla tam 1 yıl sonra TRT'ye spiker olarak adım attım ama stajyer olarak. Çünkü TRT'de açılan sınavın görev tanımı Stajyer Spiker'di. Ve TRT'de spiker olabilmeniz için de 3 yıl kurumda çalışıp sonrasında kendinizi ispat edip tekrar bir sınava girip spiker olabiliyordunuz. Yanlış hatırlamıyorsam bazı arkadaşların bu stajyerlik süresi uzamış sonrasında spiker olabilmişlerdi. Zor ve meşakkatli bir yolculuktu. Çırak ve üstat ilişkilerini TRT'de, okul gibi yaşadık. TRT'ye yeni girdiysen bir öğrenme süreci yaşatılırdı. Mesleğimizdeki duayenleri hep dinlerdik, yön ve akıl verenimiz çoktu, örnek alabileceğimiz meslektaşlarımızda. Hem şanslıydık hem de bu kadar deneyimli kadronun içinde kendimize yer bulma şansı da bir o kadar zordu.  Kendinize kurum mikrofonunda yer bulabilmeniz için de,  çok çalışmanız gerekiyordu. Ama o dönem bu mesleğe giren tüm arkadaşlarımız mesleklerine aşıktı ve bizleri yıllarca ayakta tutanda, bu oldu. Yani bu meslekte aşk ve sabır çok önemlidir. 

Diğer yandan, radyoda haberleri okurken o dönemlerde," haberleri dinlediniz" dedikten sonra gong vurulurdu. Masanızın üstünde ucu süngerli bir baget ve  sandalyenizin yanında da zil vardı ona vururduk. Radyo devamlılık stüdyoları da yayını radyo haber stüdyolarından alır ve yayınına devam ederdi. Gong vurmanın bile adabı, bir üslubu vardı o zaman. Spiker tarafından bu sesin, yayın devamlılıktaki teknisyen tarafından duyulması gerekir, duyulmaması halinde ise cezaları bile vardı. O dönemin kendi içinde çok fazla kural ve ritüelleri de mevcuttu. TRT'de spiker olabilmeniz için de  sınavlara girip kazanmanız gerekirdi. Şimdi öyle bir durum söz konusu değil artık dışarıdan da spiker ya da mevcut kadroya, yönetimin tasarrufu doğrultusunda bu istihdam sağlanabiliyor.  

Bu arada, artık spikerlik başka bir boyuta da taşındı. Redaktör-spiker dediğimiz bu kadrolar tamamen farklı bir boyuta taşınarak muhabir-spiker olarak yerini aldı. Bu durum, kendini spiker bazında iyi yetiştirmiş olanlar için bir sorun yok. Ama spikerlik eğitimini tamamlamamış meslektaşlar için vurgu, tonlama, kelimeleri yanlış okuma gibi problemler ortaya çıkabiliyor. Artık bilgiyi daha iyi paylaşan ve muhabirlik deneyimi olan spikerler biraz daha ön planda. Spikerlik mesleği şimdilik bu yola evrilmiş durumda. Spikerlerin ne kadar güzel ses tonu var, ne kadar güzel haber okuyor devrinin artık sona erdiği bir dönemin içindeyiz de denilebilir. İletişimi daha yüksek haber bilgisi ve deneyimi daha fazla olan sunucular artık daha ön planda. 

Spikerlik artık,  muhabir-spikerliğe evrilmiş durumda. Eğer bilgin varsa bir adım spikerlik mesleğinde  ön plana çıkıyorsun.  Ama konuşmada ölçünün de asla kalkmaması ve unutulmaması  lazım. Çünkü bu ölçü kaçar ve kalkarsa düşüncede de ölçü kalmaz. Konuşma ve düşünce bana göre birbirini tamamlayan  iki önemli unsurdur. Bu durumu da göz ardı etmemek lazım.

Azami, rakım gibi kelimeler artık, bu muhabir-spikerler tarafından istedikleri gibi telaffuz edilebilmesi hususu da, üzerinde dikkatle durulması gereken bir konu. Çünkü her sözcük bir çizgidir, söyleyen neresinde durduğunu bilmiyorsa dinleyen de bilemez. O yüzden bu ya da buna benzer önemli kelimelerin sürekli o kişiler tarafından yanlış okunuşu sonrasında doğrunun da yanlış söylendiği bir durum oluşmaktadır. 

 1+1'de asla 3 olmayacak hep 2 olarak kalacaktır. Spikerliğinde doğruları birdir. Yanlış vurgular, soluk baskıları, öbek vurguları, kesik kesik okuma ve de bağıra bağıra okuma gibi yöntemlere başvurulmaması gerekir. Çünkü dil bir ülkenin namusudur. O dil bir kere yanlış tarafa yönelirse de hatalı olasılıklara odaklanır ve doğru olasılığı kaçırır. Ben bir spikerin, kaşına gözüne verilen ödül törenlerinden de biraz çıkılması gerektiğini, bu organizasyonları yapan yöneticilerin, dilimizle ilgili daha hassas seçimleri yapması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü elimizde sadece dil var, yani evreni kodlayacak tek aracımız. Ve o dili düzgün kullanmazsak doğru ile bağlantılarımız kesilir. Hatalı dil, hatalı olasılıklara odaklanır ve doğru olasılığı kaçırır. Fakir dil , fakir insan demektir. Diline yoğunlaş ki seni ve ülkeni zenginleştirsin. O yüzden önemliler kadar,  değerlilere de sahip çıkalım bu meslekte. Sonuçta dil kazansın gerisi zaten fazlasıyla geri dönecektir hepimize. Unutmayalım ki; icat ettiğimiz en büyük teknoloji dildir ve dil,  diğer tüm araçları icat etmiştir.

13 Mayıs Spiker ve sunucular günümüz şimdiden kutlu olsun.

Çağatay GÖKMEN  - TRT Spikeri

Şebnem Sunar Küçük

Spikerler Günü 

Tüm meslektaşlarımın bu özel gününü yürekten kutluyorum. Bu görünülenden çok daha fazla sorumluluk taşıyan mesleğimiz, ne kadar dışarıdan pek ışıltılı görünse de, bazen çalışma koşulları, bazen her koşulda yayın yapabilme durumunda olmak hiç kolay değil. Umuyorum gerçekten fedakarlıkla çalışan, işini hakkını vererek yapan, konuşurken kendini değil işini ön plana çıkaran, gerek görünüşü gerek tavırları ile seyircinin her zaman saygısını kazanmayı hak eden arkadaşlarımız emeklerinin karşılığını her zaman alsınlar. Sevgilerimle..

Cahit Maaç 

Türkçemizin 13 Mayıs 1277'de Karamanoğlu Mehmet Bey'in fermanıyla Anadolu'da ilk kez devlet dili (resmi dil) olarak kabul edilmesinin yıldönümünün aynı zaman da "13 Mayıs Spikerler ve Sunucular Günü” olarak da kutlanması önemlidir.  KırmızıTürk Spikerler Platformu tarafından 13 Mayıs Türk Dil Bayramı gününün Türkçe'nin  kullanımına da dikkat çekilmesi açısından “ 13 Mayıs Spikerler ve Sunucular Günü” olarak da kutlanmasına karar verilmesi biz spikerler için memnuniyet verici ve desteklenmesi gereken bir girişimdir.  Çünkü, bu harika dili, Televizyon, Radyo ve  Medyada en güzel bir şekilde kullanan insanlar spikerlerdir.  Böyle güzel bir çalışma yaptıkları için Başta sevgili Cengizhan KAYA olmak üzere KırmızıTürk Spikerler Platformu üyelerini kutluyorum.

Aynur Ayaz 

Spikerler ve Sunucular Günü 

Kırmızı Türk Spikerler Platformu olarak,  çalışmalarda ve projelerde sık sık katkı sağlayıcı ve sektöre kazandırılan isimlerin yol alması konusunda başarılar sağlıyorsunuz. 

Bu bağlamda sizlerin düşünceleri ile yer alan  düşünülen ve sektörümüze büyük katkı sağlayacağını düşündüğüm, 13 Mayıs gününü "Spikerler ve Sunucular Günü" olarak kutlanması yönündeki kararınızı çok özel ve hakikatli buluyorum. Özelliklede Anadolu'da 13 Mayıs 1277'de Karamanoğlu Mehmet Bey'in fermanı ile ilk kez resmi dil olarak kabul edilmesinin yıl dönümü olan 13 Mayıs Türk Dil Bayramı gününün Türkçe kullanımına dikkat çekilmesi açısından bizim için her defasında hafızada mesleğimizi icra ederken diri tutmamız gereken noktadır. Bizler konuşacağımız Türkçemize gereken özeni göstererek, bu özel günle ilgili daha çok neler yapabiliriz kısmını incelemeye devam etmeliyiz. Çok anlamlı bulduğum bu gün bizcesi hepimize şimdiden hayırlı ve uğurlu olsun.

 

Şansel Barın 

Spikerler ve Sunucular Günü

Kırmızı türk spikerler  platformu Uzun süredir  yapmış oldukları  Farkındalık çalışmaları sonucunda Türkçenin kullanımına  dikkat çekerek  13 MAYIS TÜRK DİL BAYRAMIN DA  “SPİKERLER VE SUNUCULAR” Günü Olarak Kutlamayı  Uygun Görmüşler .. Dilimize sahip çıkmakta Türk milletinin tüm fertlerinin yükümlülüğünden biridir. Bu anlamda bundan 739 yıl önce Karamanoğlu Mehmet Bey “ 'Türk'üz, öyleyse Türkçe konuşmamız gerekir' diyerek “bugünden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türk Dili’nden başka dil kullanmaya’ şeklinde ilan ettiği fermanıyla Türk Dili için tarihi bir adım atmıştır.  Bu ferman aynı zamanda Türk Milletine  dili geliştirerek muhafaza etmek, millet olarak geleceği de güvence altına almak adına verilmiş çok büyük bir karardır. Bu fermanın önemi de bu tarihi günün Türk Dil Bayramı olarak kabul edilmesi ile de  Kabul edilmiştir Unutulmamalıdır ki; Toplumumuzda konuşma alışkanlığını geliştirerek milli değerlerimizin gelecek nesillere aktarılmasındaki en önemli vasıta olan güzel Türkçemizin, sosyal, kültürel, sanatsal ve bilimsel alanda daha yaygın ve doğru bir şekilde konuşulması ve etkinliğinin artırılması, sadece eğitimcilerimizin değil hepimizin ortak sorumluluğudur. 

Bu uğurda çalışmalarda bulunan “KIRMIZI TÜRK PLATFORMU” ve tüm Medya kuruluşları Basın yayın organları , kurum ve kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin, gönüllü destekçilerin, başarılı çalışmalarının devamını diliyor  , 

Bu düşüncelerle “13 MAYIS SPİKERLER VE SUNUCULAR GÜNÜ”

 Güzel konuşmanın öneminin en iyi şekilde anlaşılması temennisiyle  kutluyor  KIRMIZI  TÜRK PLATFORMUNA  Teşekkür  ediyor ve  başarılar  diliyoruz.

 

Sena Özden 

Bir düşünün; artık kimsenin kimseyi dinlemediği ya da dinlemek istemediği günümüz dünyasında anlatabilmek ve anlaşılabilmek sizi nasıl da mutlu eder değil mi?

Bir de şöyle düşünün; binlerce yıllık tarih ve kültürün ışığında Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar aynı dille seslenen köklerimizi görüyor, Türkçe konuşarak anlaşabilen şanslı bir millet oluşumuzun gururunu yaşıyoruz. Bize bu gururu yaşatan dilimizi de, kültürümüzün diğer unsurlarıyla birlikte yaşamak ve yaşatmak istiyoruz. Öte yandan dünya artık bir başka çağa; bilgi çağına evriliyor ve sanal hayat kendi koşullarını tüm dünya ile birlikte bize de dayatıyor. Ne yazık ki kısa ömürlü kısaltmalar ve sembollerin, zengin kelimelerimizin karşısında tutunmaya çalıştığını görüyoruz. Geçmişi günümüze, günümüzü geleceğe taşırken başarılı olabilmek için bu tehlikeyi görmek ve dur demek; dilimizi bize dayatılan bu duruma karşı korumak, büyük küçük herkesin görevi. 

Bir de hayatı her yönüyle topluma aktarmak gibi önemli bir görevi üstlenen spiker ve sunucular için sorumluluk bir kat daha artıyor. Temiz, doğru ve güzel bir Türkçe’yi kullanmak durumunda olan spiker ve sunucular, böylesi özel bir günde hatırlanmayı hak ediyorlar. Türk dilinin yaşayan ve ebediyete intikal eden ustalarını “tek tek saymaya gerek yok, herkes onları zaten biliyor ya da tanıyor” bu özel günde saygıyla anıyoruz. 

Türk Dil Bayramı’mız ve Spikerler ve Sunucular Günü kutlu olsun.

 

Neslihan Maltepe 

Dünyanın en köklü ve en zengin dillerinden biri olan Türkçemizin 13 Mayıs 1277'de Karamanoğlu Mehmet Bey'in fermanıyla Anadolu'da ilk kez devlet dili (resmi dil) olarak kabul edilmesinin yıldönümü de olan 13 Mayıs Türk Dil Bayramı gününün Türkçe'nin kullanımına da dikkat çekilmesi açısından "Spikerler ve Sunucular Günü" olarak kutlanmasının çok önemli bir gelişme olduğunu düşünmekteyim. Bir spiker olarak şimdiye kadar aldığım iltifatların en başında ve beni en çok mutlu eden; ne kadar düzgün bir Türkçe ile konuştuğum olmuştur. Spikerlik yapan herkesin de özellikle Türkçe'yi doğru ve düzgün kullanmaya dikkat etmesi gerekir. Sektörde eğitimli ve eğitimsiz sunucuların farkı en çok bu noktada ortaya çıkmaktadır. Ayrıca her mesleğin kutsallığı olduğu gibi spikerliğin de kutsallığı vardır. Ki mesleğimizin ne kadar önemli ve kıymetli olduğu 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanımızın bağlandığı canlı yayın ile daha da çok ortaya çıkmıştır. Tıpkı diğer mesleklere atfedilen günler gibi spikerlik mesleğine de atfedilen böyle özel bir günün olması hepimiz için çok sevindiricidir. Çünkü bizim mesleğimiz de uzun eğitim ve ardından uzun tecrübe yılları gerektirir. 13 Mayıs'ın "Spikerler Günü" olarak kutlanması; işine çok büyük kıymet ve emekler veren beni ve benim gibi kıymetli birçok spikeri onore eden bir davranıştır. Bu anlamda belki de gözden kaçan ve kimsenin düşünemediği bu detayı dikkate alarak, 13 Mayıs'ın "Spikerler Günü" olarak kutlanmasına vesile olan "KırmızıTürk Spikerler Platformu" nezdinde tüm emeği geçenleri kutlar, başarılarınızın devamını dilerim. 

Funda Salman 

Merhaba. Uzun yıllardır emek verdiğim mesleğimin artık kutlanan; bununla beraber sorunlarının, zorluklarının ve güzelliklerinin de anlatılabileceği bir gününün olması beni çok heyecanlandırdı ve mutlu etti. Şahsım adına baharın bir gününü bizlere layık gördüğünüz ve 13 Mayıs'ı Spikerler ve Sunucular Günü olarak ilan ettiğiniz sebebiyle hürmetlerimi sunarım. 

96.4 Cem Radyo - Funda Salman

Özde Sinem Eser 

Dil bir milletin manevi değerlerini, kültürünü ve millet olabilme özelliklerini bünyesinde barındırır. Milleti ortak duygu ve düşüncelerde buluşturur. Dil, milletin birlik ve bütünlüğünü sımsıkı bağlar. Milletin devamlılığını sağlayan güç unsurlarından biridir. Bir millet bağımsızlığını kaybetmeye dilini kaybetmekle başlar. Dil bir milleti bağımsız kılar. Kültür dili yaratır ancak dil de kültürü yaratır. Her millet gelecek nesillere kültürünü ve dilini aktarmakla yükümlüdür. Ülkemizdeki spikerler ve sunucular güzel Türkçemizin bekçileridir. Dilimizi korumak ,topluma  doğru şekilde aktarmak ve gelecek nesillere taşımakla yükümlüdürler. Kahramanoğlu Mehmet Bey'in fermanıyla 13 Mayıs 1277 de Türkçemizin Anadolu’da ilk kez resmi dil olarak kabul edilişinin yıl dönümü şerefine Türk Dil Bayramı   olarak da kutlanılan 13 Mayıs Spiker ve Sunucular günümüz kutlu olsun. Türkçemizi nesillere aktarmayı görev edinmiş tüm sunucu ve spiker meslektaşlarıma sevgilerimle.