AKEL Basın Sözcüsü Kiprianu CTP ile gizli anlaşma yaptıkları yönündeki açıklamaları ile hükümetin büyük ortağını hem zan altında bıraktı hem de bu haber bazı yanlış anlaşılmalara neden oldu... Başbakan Soyer ise bu açıklamalara herkesten çok kızan ve sinirlenen isim oldu! Eski dost AKEL'den böyle bir kazığı belki hazmedebilirdi ama kendi bakanlığına bağlı olan TAK Ajansı'ndan, böyle tek taraflı bir haberi sanırız hiç aklından geçirmezdi! Zira TAK Ajansı böyle tek taraflı bir haber yayınlarken, Anadolu Ajansı habercilikteki ustalığını bir kez daha göstermiş ve bu açıklamalara karşı Başbakan ile görüşerek onun da görüşlerini kamuoyuna yansıtmıştı! Bu yüzde Başbakan Soyer dün bizi telefonla aradı ve böyle bir durumun kabul edilemez bir davranış biçimi olduğunu söyledi... Yerden göğe kadar haklıydı, yapılan haber biraz da ihmalkârlığın neticesi sonrasında eksik ve CTP'yi zan altında bırakan bir haberdi... Başbakan ile konuştuktan sonra, yönetim kurulu üyesi olduğumuz TAK'a gittik ve olayın iç yüzünü öğrenmeye çalıştık... Kasıt ve kötü bir niyet yoktu ama habercilik alanında okul öğrencilerine okutulacak düzeyde iyi bir örneklemeydi ve tek taraflı bir haberin nelere mal olabileceği yönünde önemli mesajlar içeriyordu... Bu konu bugün yönetim kurulu toplantısında görüşülecek ve elbette ki konu geniş bir şekilde ele alınacak ve Sayın Başbakan bu konuda tam olarak bilgilendirilecektir... Ayrıca bu haberde yanlış ve ihmali olanlar için de soruşturulma başlatılacak ve Başbakan bunların hepsinden detaylı bir şekilde bilgi sahibi olacaktır... Ama bir kez daha tekrarlamakta fayda var ki bu haber tamamen kasıtsız ve biraz aceleye getirilmiş olmaması gereken bir haber türüdür... * * * Olayın diğer bir boyutu da bu haberin AKEL ile CTP arasında ki ipleri iyice gerdiği ve artık eski dostluğun da noktalandığının bir göstergesidir... CTP'nin, geçmiş muhalefet döneminde AKEL ile sıkı ilişkileri herkes tarafından bilinmektedir... Hatta şu anda bile CTP'den bazı milletvekillerin ama başkanlarının bilgisi dâhilinde ama bilgisi dâhilinde değil sıkça görüştükleri de bilinmektedir... Ama şunu da teslim etmek gerekir ki, CTP muhalefet döneminin CTP'si değildir ve iktidara geldikten sonra hem Türkiye ile ilişkilerde hem de Kıbrıs politikasında büyük ilerlemeler kaydetmiş ve devlete sahip çıkan bir çizgiye oturmuş, ama bu değişimleri yaşarken de Kıbrıs'ta barış ve çözüm politikasından taviz vermemiştir... İşte bu yüzdendir Sayın Başbakan böyle tek taraflı bir haberde AKEL'e kızgınlığından çok bu haberi tek taraflı olmasından dolayı yazanlara ve ajans yöneticilerine öfkelenmiş ve dün gün boyu bu olayın açığa çıkması için uğraşmış ve yöneticilerden savunma istemiştir... Olay elbette ki tamamen AKEL'in yaklaşan seçimler yönelik bir asparagas haberidir ama CTP'nin bu olaydan kendine düşen payı alması ve AKEL ile ilişkilerini bir kez daha gözden geçirmesi de kaçınılmazdır! CTP'nin siyaseti şu anda hem Cumhurbaşkanlığında hem de başbakanlık gibi önemli iki makamda temsil edilmektedir ve özellikle sözde yerleşikler konusunda CTP, eski fikir ve eylemlerinin çok ötesindedir... Bunu sadece yapılan açıklamalarda değil, özellikle başbakan ile aynı mekânlarda bulunduğumuz dost sohbetlerinde defalarca kendi ağzından işitmiş olmanın gönül rahatlığı içindeyiz... Rumlar, ya da içimiz de bazı işbirlikçiler istedikleri kadar Anavatan ile Yavru vatan arasındaki ilişkileri zedelemeye devam edebilirler, ama bizim inanıcımız odur ki, şu anki iktidar başta olmak üzere, diğer siyasilerimizin ezici bir çoğunluğu ile kamuoyu artık eski tartışmaları çoktan aşmış ve Türkiyesiz bir KKTC'nin olamayacağının bilinci ortak paydasında buluşmuşlardır... Kıssadan Hisse Düşünmenin önemi... Geçmiş peygamberlerden biri zamanında ortaya çıkan şiddetli bir kıtlık, insanları kasıp kavuruyordu O kadar ki, bir lokma ekmek, bulmak, bir kese altın bulmaktan daha sevindirici oluyordu. İnsanların çektiği açlık merhamet sahibi kimselerin yüreklerini paralıyordu. Böyle bir ortamda yoksul bir derviş, çölde yaptığı bir yolculuk sırasında dağ gibi bir kum yığınına rastladı. Kum yığınının önünde durup içinden "Ey Rabbim, ne olurdu şu yığın kumdan oluşacağına undan oluşsaydı da ben onu büyük bir zevk ve cömertlikle aç insanlara dağıtsaydım" diye geçirdi. Bunu o kadar samimi olarak düşünmüştü ki, zamanın peygamberine Allah Teâlâ şöyle vahyetti: "Falan dervişe haber ver ki' onun halisane niyeti, gördüğü kum yığını, ona ait bir un yığını imiş de onu benim rızam için açlara dağıtmış gibi kendisine sevap yazmama vesile olmuştur." Günün Fıkrası Badem... Tur otobüsü şoförünün omzuna dokunulunca adam hafifçe başını çevirmiş, bir bakmış ki elinde bir avuç badem, yaşlı bir kadın durmakta... Teşekkür ederek almış bademleri ve yemiş... 15 dakika sonra yaşlı kadın tekrar şoförün omuzuna dokunup bir avuç daha badem vermiş ve bu ikramı 5 kere daha yapınca; "Zahmet ediyorsunuz efendim..." demiş saygılı şoför, " Hep bana yedirdiniz... Biraz da kendiniz yesenize..." Çiğneyemiyorum evladım..." demiş yaşlı kadın, "Dişlerim yok..." "Niye satın alıyorsunuz o zaman?.." "Evladım ben sadece üzerindeki çikolatayı emmesini seviyorum!.." [email protected]