Atlas Jet uçağı 09.08.09 tarihli, 02:25 Roma İstanbul uçuşu. Sefer sayısı KK470. Eşimle Venedik Floransa Roma turundan dönüyoruz. 200 kişilik uçakta Roma da check-in yapıldı ve yer numarası sistemlerdeki arıza nedeniyle verilmedi. Bundan sonra ne olduğu ise ne olduğumuzla ilgili. C44 numaralı kapıda uçağa alınma anonsu yapılınca dörtlü beşli sıralar yapıp kalınca bir kuyruk oluşturduk . Kapıdan geçince ise ilk grup olarak otobüslere doluştuk. Otobüs uçağın merdivenlerine yanaşınca 100 metreciler gibi uçağın merdivenlerine doğru bir koşuşturma başladı. Hepimizin minibüs veya belediye otobüsü geçmişi olduğu için nerde atak yapılacağını biliyorduk. İlk gruptan olduğumuz için yürüye yürüye rahatça uçağın içine girdik eşimle yan yana oturdum. İkinci grubun otobüsleri 5 dakika sonra geldi ve aynı kısa mesafe sürat yarışı sonucu gelenler uçağı doldurdu. Burada çoluk çocuk sahibi olan aileler sürat yarışındaki düşük performanslarından dolayı uçağa son olarak binebildiler! Gel gör ki çocuklu iki aile çocuklarının biletleri olmasına rağmen bir türlü çocuklarıyla beraber yan yana oturamıyorlar, yer yok. Olaylar gözlerimizin önünde gerçekleşiyor. Durum kabin görevlilerine bildirildi. Kabin görevlileri ``ne yapalım efendim yerimiz maalesef yok çocuk başka yerde anne başka yerde otursun`` önerisinde bulunarak olayı geçiştirmeye çalıştılar. Burada kabin memurlarına çocuklu olan ailelerin uçağa ilk alınması gerektiğini bunun uluslararası bir kural olduğunu hatırlattım. Kuralı bildiklerini ancak ellerinden bir şey gelmediğini belirttiler. Bilet sahipleriyse 3 yaşındaki çocukların anneleri olmadan tek başına seyahat edemeyeceğini bildirdiler ve sesler yükselmeye başladı. Bu arada ilginçtir hakkını arayanların yanında olmasını beklediğimiz vatandaşlarımız ``ne olacak efendim oturuversinler``, veya biraz da suçlarcasına ``zamanımızı alıyorsunuz`` şikayetlerine maruz kaldılar. Kabin memurları çözeceğiz deyince aileler önce farklı yerlerde oturarak en azından kalkışa engel olmak istemediler. Kalkıştan evvel yerimize ailelerden birisine vererek en azından problemin yarısını hallettik. Pilotun haberdar edilmesini ve şikayet konusu olacağını kabin memuruna söyledim. Aileler şikayetlerini ETS Tur ve Atlas Jet şirketine bildireceklerini bildirince 10 dakika sonra kaptan pilot konuyla ilgili duyuru yaparak yapılan yanlışlıktan dolayı özür dilemek zorunda kaldı. Ancak meselenin geri kalanı hiç çözülemedi Kabin memurlarının çabaları da boşa gitti. Gözleri önünde cereyan eden olaylara duyarsız kalmayacaklarını düşünerek bazı çiftlere yerlerini verip veremeyeceklerini sordular, alınan duyarlı (! ) cevaplar neticesinde anne 3 yaşındaki çocuğunu yine kucağına alarak yolculuğunu tamamladı. Beni en çok şaşırtansa çocuk sahibi olan annelerin bile 3 yaşındaki bir çocuğu , üstelik uçakta başka bir koltukta oturmasını tavsiye etmesi oldu. Kimse çocuğun açısından olaya bakmadı. Kendi başıma aynı olay gelse şu şekilde davranırım diye hareket etmedi. 3 yaşındaki çocuğun annesinden başka birisiyle 5 dakika dahi oturamayacağını anlamak istemedi. Uçak şirketi boarding pass verirken madem sistemler bozuk olduğu için numara veremiyor, numarayı elle yazabilirlerdi, uçağa alınışta önce çocuklu olanları almalıydılar. Zira burada bilet kesenler ile son uçağa biniş için boarding pass’ları kontrol edenler aynı memurlardı. O anda dahi kaptana veya kabin memurlarına haber verip çocuklu aileleri önce aldırıp veya yerlerini ayırabilirlerdi. Şirketler elbette yaptıkları hatalar neticesinde şu veya bu sebeple önce suçu başkalarının üzerine atmaya çalışacaklar , sorumluluk sahibi olanlarsa özür dileyecekler, mağdur olanların gönüllerini almaya çalışacaklar. Ya orda bir çocuklu anneye gözlerinin önünde yer dahi veremeyenler ? Bu olay İstanbul Havalimanında olsa söylenmeyen kalmazdı, yer Roma ve sistemler olunca önemli değil , öngörülemeyen arıza oluyor ve katlanılmak zorunda.İkinci bir yöntem yok yolcuları 100 metre koşucusu gibi uçağa yollamaktan başka . Bilgisayar bilet yer numarasını verdi verdi , vermedi çözüm bulacak ne bir yetkili nede bir önlem , tıkın insanları uçağa rasgele , yer kapmak için yarışsınlar birbirleriyle.Tek çözüm bu. Bu kadar basit bir olayın bile çözümünü gerçekleştiremeyen bir ülkenin medeniyetin kaç binyıllık olduğunun hiç önemi yok. Her taraf geçmiş medeniyete ışık tutacak eserlerle dolu ve harikulade eserler ancak, geleceğin medeniyetini oluşturacak medeniyetten nasibini almamış insanlar topluluğuna kim ne yapabilir?