Michael Rubens Bloomber 16 milyar dolarlık servetiyle Amerika’nın en zengin 8. kişisi. NewYork şehrinin en zangin adamı. Tüm dünyadan takip edilen Bloomberg TV kanalınında içinde olduğu finans yazılım servis şirketinin sahibi. NewYork şehrinden sembolik olarak 1 dolar yıllık maaş alıyor. NY şehri telefon rehberinde ismi var, New York Belediye Başkanının kalması gereken Grace Mansion yerine Yukarı Manhattan’daki kendi evinde kalıyor, ofisine gidip gelirken sık sık şehrin metro sistemini kullanıyor. New York Belediye Başkanının bu kadar kişisel varlık içindeyken , zamanının büyük çoğunluğunu şehrin sorunlarının çözümüne ayırmış olması bilmem birilerine örnek olabilir mi? Dönelim Bloomberg’e. Bloomberg eski bir Demokrat, eski bir Cumhuriyetçi (2001-2008)ve yeni dönemini de Cumhuriyetçi Parti ve Bağımsızlar tarafından aday gösterilerek kazandı. Bloomberg 2001 yılında yönetime gelir gelmez ilk iş olarak şehrin eğitim sisteminin kontrolünü NewYork Eyaletinden aldı. Ekonomik alanların yeniden belirlenmesi, bütçeye sadık kalınması ve halk sağlığı programlarını devreye soktu. İkinci döneminde okulların reforme edilmesi, yoksulluğun azaltılması ve çok sıkı silah kontrolü programlarını devreye soktu. Boston şehri Belediye Başkanı ile 2006 yılında Kanunsuz Silahlanmaya karşı olan Belediye Başkanları Koalisyonunu oluşturdu. Neticede bugün NewYork City son 4 yıldır en yüksek nüfuslu 25 Amerikan şehirleri içinde en düşük suç oranına sahip oldu. Özellikle 1980’lerde suç oranının zirve yaptığı, 1990’lı yıllarda bir çok semtinde ilaç ve uyuşturucu kullanımının epidemik haline geldiği yıllardan bugünlere gelinmesinde doğru uygulamaların ve politikaların meyvesini Bloomberg 3. defa seçilerek aldı. Yine de önünde dağ gibi problemler var. Yapamadıklarını veya ilerde yapacaklarını da 15 yıl o şehir de yaşamış biri olarak bir çırpıda ben ekleyeyim . Manhattan’a gittiğinizde garip bir durum var. Downtown ‘dan 110.uncu cadde Central Parkın bitimine kadar her şey güzel.110 cadde ile 155 cadde arasında da Harlem var. Siyahların ve son yıllarda İspanyolların yoğun yaşadığı bir bölge. 125. cadde üzerinde ve Harlemin göbeğindeki Apollo Tiyatrosu 1925 yılından beridir Afrikan- Amerikan ve Latino kokenli jazz, rhythm ve blues ilahlarının sahne aldığı bir mekan. Yalnız 1925 yılının Harlemi ile günümüzün Harlemi arasında dağlar kadar fark var. Bugün Harlem içinden araba ile bile geçerken, aman kırmızı ışığa yakalanmamayım diye dua edersiniz. Birilerinin camınıza asılıp bir şey istemesinden veya ellerindeki pet şişe ve pislik barındıran silecekle camınızı temizlemek istemesinden korkarsınız. 1900 yıllarının ilk yarısında yeni yapılmış olan binalarıyla işçi kesimin ihtiyacına göre planlanmış olan Harlemden yıllar sonra ekonomik rahatlığa kavuşanlar kaçmışlar.Yoksullar , evsizler, ilaç bağımlıları , gangsterler , fuhuş sektörü Harlemi istila ederek kendine mesken edinmiş. Bugün değişen bir şey varmı bence pek yok Belki 80 li 90 lı yıllarının mafya ve gangsterleri yok ama geride yıkık dökük, kapısı penceresi kırılmış binalar hala duruyor. Bugün bile hala Central Park ve Harlemin yanyana olmasını anlayamazsınız, bir tarafta zenginliğin, ihtişamın, diğer tarafta 20 cadde ötede yoksulluğun dibine vurmuşların yaşamasını anlatamazsınız, görmeden inanılamayacak bir manzara. NewYork’ta ikamet eden bir çok tanıdığım var , bunlardan birisi de Mürvet Mehmet. Aynı zamanda yazıları Bulgaristan’daki 24 saat isimli bir günlük gazetede yayınlanıyor. Michael Bloomberg ile yaptığı söyleşiyi bu köşede yayınlayabileceğimi söyleyerek değiştirmeden ilginize sunuyorum.Belki satır aralarından hepimizin öğreneceği bir çok şeyler çıkacaktır. 1.2001 yılındaki seçim kampanyanızda Baruch College ziyaret ettiniz. Newyork Şehir Universitesi ve Baruh college deki öğrencilere bugünkü mesajınız nedir? NewYork Şehir Üniversitesi ve Baruch College öğrencilerine mesajım , yaratıcı olmalarıdır. Belediye Başkanı olarak CUNY( City University of NewYork- mezun olduğum okul, Baruch College CUNY kolejlerinden birisidir ve Başmüzakereceimiz Egemen Bağış’da CUNY Baruch College mezunudur.) öğrencilere belkide hayatlarının en zor dönemlerinde olduğunu ve önlerinde zor zamanların olduğunu söylemenin gereği yok.- fakat bu şehirde yaratıcılık sizi düşündüğünüzden de ileri götürecektir. Yaratıcılık öncelikli zor olan şeyleri gögüslemenizi, iş ve fikirlerin piyasasındaki değişikliklere adaptasyonunuza müsaade eder. Eğer hayalinizdeki iş şu an için mümkün değilse kutunu dışarısını düşün- gönüllü,danışman daha önce düşünmediğiniz işlerle uğraşın- her zaman gelişmeye devam edin ve çalışın. Dünyada NewYork kadar yaratıcılığı kabullenen ve ödüllendiren başka bir şehir yoktur. Şehir ve yapabildiğiniz kadar siz sorunlara meydan okursanız yaratıcılık ve çok çalışmayla mesafe kaydedersiniz. 2.Şehirde suç oranı %30dan fazla düştü. Bunun sebebi nedir? Emniyet Müdürü Kelly ve NYPD( New York Police Department )’de kahramanca görev yapan bay bayan polislerimiz şehrimizi ülkenin en emniyetli büyük şehir yapmada krediyi hak ediyorlar.Bizim Emniyet Müdürlüğümüz sadece teknolojik avantajlara sahip değil aynı zamanda ülkedeki en çok çeşitlilik arz eden emniyet müdürlüğüdür. 2009 yılının mezunlarını 22 farklı ülke oluşturmaktadır.Her zaman söylenir ekonomi aşağı gittiğinde suç yukarı gider, fakat biz suçun nasıl her zaman aşağı gideceğini örnekliyoruz, Suç engellemenin sadece bir bölümden veya bir gruptan gelmemesi , okullarımızı kültürel organizasyonlarımızı, parklarımızı iş merkezlerimizi geliştirerek ve tüm şehrimizi bütün NewYorklular için emniyetli hale getirdik. New York şehri şimdi insanların aile kurmak istediği, kariyer yapmak istediği, hayatlarını yaşamak istediği bir yerdir. 3. Dünya Küresel ısınmanın önüne geçmek için bir araya geliyor. NewYork nasıl destek sağlıyor?Hangi yeşil projeler önümüzde ? Şehrimizi daha yeşil ve daha şahane yapmak için PlaNYC planını 2007 ‘de yürürlüğe koyduk.Belirlenen hedeflerimiz zor, büyük küçük hangi proje olursa olsun sorumluluklarımızdan kaçmadık Sadece bu ay, Şehir Konsülü New York’u kirleten en büyük kaynak olan binalarımızı yeşillendirmek için ülkedeki en agresif kanunu yaptı.Hedefimiz olan 1 milyon yolunda 250 bin adet ağaç diktik.Hatta şehrin tünellerinin ve köprülerinin lambaları enerji verimli olanlarla değiştiriliyor. Sadece bu hafta , Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı için Kopenhag’a gittim ve diğer Belediye Başkanları ve şehirlerin gelişmelerini öğrenirken NewYork’un neler yaptığını da Dünyanın geri kalanı ile paylaştım. 4.Bulgaristanlıyım ve sadece bir ay önce Bayan Fandakova başkentimiz Sofya’nın ilk kadın Belediye Başkanı oldu. Sizce bir bayan New York şehrinin Belediye Başkanı olabilir mi? Kesinlikle. Bu şehir ve bu ülke hakkındaki en güzel şey , siz eğer çok çalışırsanız her şeyi yapabilirsiniz. 5.Biliyoruzki kişi olarak mücadeleden korkmuyorsunuz. Michale Bloomberg ‘un bir sonraki iddiası ne olacak? Tekrar dört yıl için seçilmek için yeterince şanslıydım ve şehrimizin en büyük problemleriyle baş edebilmeye çalışıyoruz. Okullarımızı daha iyi yapacağız ve bu ekonomik gidişatta sokaklarımızı temiz, kültürel merkezlerimiz eksiksiz, parklarımızı büyümüş ve suçların aşağı azalışını temin etmeye çalışıyoruz.Önümüzde zorluklarımız var, fakat bu şehir bunlardan daha iyi ve daha kuvvetli olarak çıkacaktır. Michael Bloomberg’un şehir, insanlar ve problemlere bakış felsefesini sanırım satır aralarında yakalamışsınızdır. Michael Bloomberg sıradan bir Belediye Başkanı değil, sıradan bir politikacı hiç değil. Bir idealle bu işe soyunmuş ve New York Şehrinin takdirine üçüncü defa seçilerek mazhar olmuş. Sormadan edemeyeceğim Bir Boyner’i , bir Eczacıbaşı’yı , bir Koç’u, bir Sabancı’yı, veya diğerlerinin İstanbul’u idealleriyle yönetmeye talip olduğunu ne zaman göreceğiz? Belki hiçbiri belki hiçbir zaman. Siyasetin girdabına kapılmadan İstanbul’u Dünya şehri yapmaya kim aday olacak? Yedi tepeli gergef gibi işlenmiş şehr-i İstanbul’un Bloomberg gibi kendisini yaşadığı şehre adamış bir Belediye Başkanı hiç olmayacak mı?