Müjdeler olsun, birileri bir yerlerine kınalar yaksın, zati şahaneleri Ali Bulaç buyurdular ki Balkan göçmeni, mübadili ve Kafkas muhaciri etnik köken olarak Türk değilmiş. Ne mutlu Türküm diyene formülünü kabul edip kolayca Resmi Türk Kimliği’ni resmi anayasal Atatürk Milliyetçiliğini benimseyenlermişiz. Ali Bulaç, Türk olmadığımızı dedin de, de bi hele biz kimiz? Hani sizce Türk değiliz ya ? Kimiz biz? Ali Bulaç’a göre AKP ‘ye oy vermeyenler Türk değil, Türklüğümüz artık AKP’ye oy verip vermediğimizle belirlenecek. Kıstasa bak. Kıstası koyan da kim? Ali Bulaç. Hadi ordan bre. Ben artık bu ülkede yetişen hiçbir lise talebesinin tarihle ilgili bilgisinin ne olduğunu merak etmiyorum. Sözüm ona Müslüman aydın! Ali Bulaç etnik köken meselesine girerek tarihi bilgileri de altüst etti. Milli Eğitim Bakanlığı bence okuttuğu ilköğretim ve lise tarih kitaplarının toplatıp atsın çöpe. 500 yıl kalınan topraklarda Türk mü olurmuş, Türk’mü kalınırmış? Aydın ! kişinin cahili de bir başka oluyor yahu. Bu kadarını da duymamıştık. Meğerse Karadeniz, Trakya, Marmara, Ege ve Akdeniz kıyı şeridinde olan Balkan göçmeni, muhacir ve Kafkas muhacirleri bu topraklarda ‘’ilk defa alenen tepki göstermelerinin gerisinde iş piyasası ve istihdam alanındaki daralma yanında, Türkiye'nin Ortadoğu açılımının, kamusal aktörler arasında yetki ve rol değişime yol açacağı ve açılımın yeni bölgesel zenginleri doğuracağı kaygısı da rol oynamaktadır’’ tezinin muhatabı oluvermişler. Ali Bulaç Hazretleri buyurmuş ki Balkan göçmeni, mübadil ve Kafkas göçmenleri, kıyı bölgelerde AKP oylarının düşüklüğünün sebebidir. Sebebidir veya değildir ama hazret hani biraz daha sıksa Anadolu’da Türk kalmayacak. Taş üstünde taş bırakmayacak. Dünya tarihinde Soykırım yapanlar bile bu kadar nüfusu bitiremediler. Aydın! Ali Bulaç bir anda bırak şu anda Balkanlarda yaşayanları, 132 yıl önce Anadolu’ya göç etmiş olanları bile Türklükten men etti. Vay vay vay , neymiş bu aydın! Ali Bulaç’ın fikriyatı böyle? Ilımlı islam’ ın yazarlarının fetvası böyleyse , Okyanus ötesi Şeyhülislamının fetvasıyla İran Afganistan bizim yanımızda modern kalacak.. Bu nasıl bir küfürdür, benim etnik kökenimin Türk olmadığını hangi bilimsel, tarihsel, kültürel ve sosyolojik kanıtlara dayanarak söyleyebiliyor ondan bir kelam bile yok. AKP’nin kıyılarda almış olduğu düşük oyların nedeni ne olabilir, mazeretini nereye yükleyebiliriz derken çamur atacak ya Balkan göçmeni, mübadili ve Kafkas muhacirlerini bulmuş. Git kardeşim kanaat önderi olduğun yere ya. Böldünüz milleti Türk,Kürt,Laz,Gürcü,Arap diye diye. Müslüman kardeşin olarak saydıklarını bile etnik olarak odur budur diye sen şimdi bölüyorsun, hani birde bildiğin bir şey, bir dayanak olsa neyse, varsa yoksa AKP nin kıyılarda alamadığı oyların tasası. Be adam 15 yıl önce, 132 yıl önce AKP’mi vardi? AKP ye göre tarihi geriye doğru yeniden mi yazacaksın, insanları etnik kökenini göre mi sınıflandıracaksın, bu ne densizlik bu ne aymazlık ? Kürt açılımına destek vermememizin sebebi de iş piyasası ve istihdam alanındaki daralma imiş. Açılım açılım denildi, önce geldi Kürt açılımı olmadı, Demokratik açılım oldu beğenilmedi. Birkaç isim daha zırvaladılar şirin görünmek için. O da olmadı. Açtılar Habur’u gördüler açılımın ne olduğunu. Böyle bir davada iş ve istihdamın en son düşünülecek konu olduğunu o Ali Bulaç zat’ı nerden bilsin? Araştırmacı Yazar Yıldırım Ağanoğlu’nun Rumeli Balkanlardaki Türklerle ilgili kısa değerlendirmesine bakmakta fayda var. Ali Bulaç ‘ın dikkatine sunalım. Osmanlı Devleti, Orhan Bey zamanında Gelibolu'daki Çimpe Kalesi'nin alınıp Rumeli'ye adım atılmasından sonra 17. asra kadar sürekli fetihlerle büyümüştü. Bu büyüme esnasında Anadolu'daki Türk nüfusun önemli bir kısmı da Balkanlara yerleştirildi. Fakat bu büyüme, ilk defa 1689'da Üsküp gibi Türk ve Müslüman nüfusun yoğunlukta olduğu bir şehrin yakılıp halkının göçmen durumuna düşmesiyle durdu ve Balkanlardan Anadolu'ya doğru bir göç süreci de böylece başlamış oldu. Özellikle 1800'lü yıllara kadar yavaş ama sürekli bir şekilde seyreden göç akımı, Mora'daki 1821 Yunan Ayaklanması'yla sistematik bir etnik soykırım şekline dönüştü. Mezalim ve göç 1877-78 Osmanlı-Rus Harbi neticesinde zirveye çıkmıştır. Bu savaş sonunda yarım milyondan fazla Müslüman, Rus ve Bulgarlar tarafından katledilmiştir. 1.250.000 kadar insan da yerinden yurdundan edilip göç etmek zorunda bırakılmıştır. Balkan Harbi'nden sonra yaşananlar da aşağı yukarı aynıdır. 1911 yılında Osmanlı'nın Rumeli'deki Müslüman nüfusu 2.315.000 idi. Savaş neticesinde ise yaklaşık 600.000 kişi katledilmiş veya soğuk, hastalık ve açlıktan göç yollarında can vermiştir. Balkan Harbi'nden I. Dünya Savaşı'nın başına kadar geçen sürede 300-400 bin kadar muhacir de Anadolu'ya göç etmiştir. Türkiye'nin Türk üst kimliğinde buluşan modern milletinin mayasında çok kuvvetli bir Balkan (Rumeli) etkisi buluruz. Etnik anlamda Türk'ü, Boşnak'ı, Arnavut'u, Tatar ve Pomak'ı buluşturan ve birbirlerine kenetleyerek Türkiye Cumhuriyeti'nde Türk kimliğinde birleştiren ortak payda ise Müslümanlıktır. Bu anlamda, Osmanlı havzası şeklinde kavramsallaştırabileceğimiz Rumeli, Türkiye halkının büyük bölümü açısından coğrafi ve kültürel köken olarak ve de özellikle Müslümanlık zemininde tayin edici bir referans oluşturmaktadır. (Cengiz Çandar, "Türklük, Milliyetçilik, Osmanlı Havzası (Rumeli ya da Balkanlar) eni Türkiye Dergisi), Yeni Türkiye Dergisi) Ancak 300 yıllık göç tarihi incelendiğinde, Rumeli'den Anadolu'ya iskân edilen ve kendi imkânlarıyla yerleştirilen insanlar ve onlardan neşet eden nesiller hesap edildiğinde Türkiye'nin en az 1/5'i kadar nüfusunun Rumeli kökenli olduğunu varsayabiliriz. Ancak neredeyse tüm Trakya bölgesi, büyük ölçüde Marmara ve Ege bölgeleri, kısmen Akdeniz ve İç Anadolu, Doğu Karadeniz bölgeleri ve çok az da olsa Batı Karadeniz ile Doğu Anadolu bölgelerinde de göçmen köyleri vardır. Rumeli’den Anavatan’a göçlerle ilgili tarih, Rumeli’den Türk Göçleri ve Bulgaristan Türkleri- Bilal Şimşir, Rumeli’den Anadolu’ya Türk Göçleri –Nedim İpek, Balkan Harbi Sırasında Rumeli'den Türk Göçleri Doç Dr. Ahmet Halaçoğlu, Göç, Osmanlılardan Cumhuriyet'e Balkanlar'ın Makûs Tarihi – H.Yıldırım Ayanoğlu’nun eserlerinde rahatlıkla görülebilir. Ali Bulaç’a sormak lazım bu insanlar Türk değildi de neden o topraklardan Anadolu’ya göç ettiler? Yüzbinlercesi canlarını bu yolda neden kaybetti? Ali Bulaç’ın bir gün çıkıp ta bunlar zaten Türk değil nazariyesine muhatap olmak için değil elbet. Şeyhülislamın kalemşörleri çok yakında ar ,namus, şeref, haysiyet, insanlık olmadan bakın kime ve nerelere saldıracaklar? Bugün Rumeli Balkan göçmenleri Kafkas muhacirleri ve mübadiller bundan nasibini aldıysa Ali Bulaç’ın bugün Türk dedikleri AKP’ye oy vermezse ne Türk’lüğü kalacak nede kendine Anadolu’da yer bulacak. Ama yok öyle yağma…