Arkandan söylenip, yüze gülenden
Cahil cühelâdan, yalan diyenden
Hak bilmeyenlerden, haram yiyenden
Uzak dur, sakın ha; tek kelâm etme!

Tepeden bakıp da caka satandan
Yüksek perdelerden nutuk atandan
Herkes ayaktayken keyfle yatandan
Uzak dur, sakın ha; tek kelâm etme

Üç kuruş aklıyla akıl verenden
Çıkar kapısına postu serenden
At gözlüğü takıp böbülenenden
Uzak dur; sakın ha; tek kelâm etme

Paraya, ünvana sığınanlardan
Haklı çıkmak için bağıranlardan
Işık tutulunca şaşıranlardan
Uzak dur; sakın ha; tek kelâm etme

Bilime, sanata saygısızlardan
Vurdumduymazlardan, kaygısızlardan
Hazımsız, sabırsız, tutarsızlardan
Uzak dur; sakın ha; tek kelâm etme

Freni tutmayan, öfkelilerden
Sahte ulemadan, zır delilerden
Şişinip durandan, bombelilerden
Uzak dur, sakın ha; tek kelâm etme

Dinleme özürlü, sözü kesenden
Sözde kabadayı, asıp kesenden
Haddini bilmeyen, ahmak, sersemden 
Uzak dur, sakın ha; tek kelam etme

Değer bilmeyenden, vefasızlardan
Eli sıkılardan, umarsızlardan
Merhametsizlerden, çerağsızlardan*
Uzak dur, sakın ha; tek kelâm etme

Canfer der; bu faslı uzatmak mümkün
Daraya konur mu sırtında kürkün?
Faydası  var mıdır, Sırat’ta,  mülkün?
Faydasız işlere pek meram etme!*

*çerağsız: ışıksız
*meram etmek: üstüne düşerek yapmak istemek