Hayat hiç acımasız bir şekilde hızla yitip gidiyor... Doğanlar, yaşayanlar ve geride kalanlar hayatımızın parçası olmaya devam ediyor... Aradan tam koskocaman bir 5 sene geçmiş... DP Milletvekili iken geçirdiği elim bir tarfik kazasında hayatını kaybeden DP İskele milletvekili Ahmet Elbasan’ı cumartesi günü 5’nci kez kabri başında andık... Biz onu politik yönünden daha çok kişiliğinden, babacanlığından dolayı çok severdik... Onun için, her 23 Eylül günü ailesi ve sevenleri ile birlikte kabri başında olmaya gayret gösteririz... Bu kez çok daha farklı bir hava vardı Ahmet Elbasan’ın kabri etrafında... Önce DP Genel Sekreteri Ertuğrul Hasipoğlu’nun konuşması çok dikkat çekiciydi... Hasipoğlu konuşmasına şikâyetle başladı, söz vererek bitirdi... CTP’yi, istifacıları, AKP’yi şikâyet etti ve sonunda da söz verdi sağda özlenen birleşmenin yapılacağı için.. Bu konuşma sanki de bir intikam habercisiydi... Hele de anma törenine katılanları görünce, bu görüşümüz daha da bir geçerlilik kazandı... UBP’den Ahmet Kaşif, Nazım Çavuşoğlu, Hüseyin Alanlı ve Halil Orun, DP’den Ertuğruloğlu, Mustafa Arabacıoğlu, Ejder Aslanbaba ve son günlerin ‘Karpaz Valisi’ olarak anılan Kemal Deveci... Tören öncesi ve sonrası öyle koyu sohbetler gerçekleşti ki kabristanda sanki de bir şeylerin habercisiydi bu... Belki de UBP ve DP yetkilileri şimdiye kadar hiç söyleyemediklerini söylediler birbirlerine... Özlemlerini, asıl yüreğinden geçenleri... Belki de bir başlangıçtı bu onlar için, özlenen birliktelik ve işbirliği için... Belki de CTP ve AKP’nin bu operasyonu onları bir kez daha sağda birleşme için kamçılıyordu! Peki, gerçekten sağın bu iki partisi, gerçekten de o sağda özlenen birlikteliği gerçekleştirebilir mi? Bze göre şimdiki şartlara göre hayır! UBP’de de DP’de de liderlik sultası ve özlemi olduğu müddetçe, iki parti asla işbirliği yapmaz, yeniden birleşme için masaya otursa bile bir uzlaşmaya varamaz! Ama; Eğer artık eskiden beridir süregelen yanlışlar ve ihtiraslar bir yana bırakılırsa, işte o zaman bir şansları var diyebiliriz... Her ne kadar o ihtirasların çok kolay bırakılacağına inanmasak da...