Antalya’da, Türkiye’nin ev sahipliğinde düzenlenen G-20 toplantısına, 37 ülkenin devlet ve hükümet başkanları, Birleşmiş Milletler genel sekreteri ve uluslararası kuruluşların başkan ve üst düzeyli temsilcileri katıldı ve toplantı başarıyla bitti. G-20 toplantısına, 13 Kasım 2015’te, Paris’te yaşanılan terör saldırısı damgasını vurmuştur. Bu nedenle, mutat olarak görüşülen ekonomi, finans, refah sorunlarının yanısıra terör, Suriye ve mülteciler sorunları da gündemde yer almıştır. Bunun yanısıra, iklim değişikliği, dünyanın karşi karşıya kalacağı doğa, çevre olayları, tehditler, istihdam, küresel ağlar, diğer sosyal meseleler, kadın ve gençlik sorunları da G-20’nin gündeminde yer almıştır. Türkiye, G-20 dönem başkanı olarak, bu zirveyi, hemen hemen sıfır hatayla, başarıyla gerçekleştirmiştir. Konuk, heyet mensupları, basın, medya temsilcileri ve diğer görevliler olarak yaklaşık 20.000 misafir, zirveye katılarak ağırlanmışlardır. Dünya liderleri, Antalya-Belek’te, güvenlikli kırmızı bölge ilan edilen bölgede bulunan 28 otelde, konaklamışlar; otellere, tesislere, ve Antalya’nın emsalsiz doğa güzelliklerine hayran kalmışlardır. Hatta, başta başkan Obama olmak üzere, birçok lider, tekrar geleceklerini beyan etmişlerdir. Şimdi düşünüyorum da acaba, Türkiye’nin yüzünü ağartan, konukları hayran bırakan, bu birbirinden güzel otel ve tatil köylerini, tesisleri, Türkiye’ye kim kazandırmıştır? Biz ANAVATAN PARTİSİ olarak, iktidara geldiğimizde, Türkiye’nin turistik yatak ve tesis sayısı, Rodos Adası’ndakiler kadardı. Yani toplam 10.000 yatak… Turgut Özal ve ANAP, her konuda olduğu gibi turizm sektöründe de Türkiye’ye çağ atlatmıştır. Türkiye, Özal sayesinde, kısa sürede 600 adet, beş yıldızlı otel ve turistik tesislere kavuşmuş, Türkiye’ye gelen turist sayısı ve turizm gelirleri bazılarının hayal edemeyecekleri düzeye ulaşmıştır. Biz ANAP olarak, hiçbir zaman başkaları gibi, turist ahlaksızlık getirir demedik, turizmi, gerçek bir bacasız sanayi, Türkiye’ye döviz kazandıran önemli bir sektör olarak gördük. Bir doğa harikası olan Alanya’dan, Antalya’dan, Serik, Belek, Kemer, Tekirova, Kaş, Fenike’ye uzanan turizm yöresini, birbirinden güzel otel ve tesislere kavuşturduk. Bunu gerçekleştirirken, çevreyi ve doğayı bozmamaya büyük özen gösterdik. Özal, işadamlarını, müteşebbisleri, hatta turizmle ilgisi olmayanları bile, bu sektöre girmeye teşvik etmiştir. Şu hikaye anlatılır. Birgün Özal, bir toplantıda, dünya şampiyonu bir güreşçimiz ile karşılaşır. Hal hatır sorar, “nasılsın, pehlivan, güreşçi?” “Sağolun Başbakanım, güreşi bıraktık, iş, güç yok” der. “Özal, Pazertesi bana gel” der. Dünya şampiyonumuz, söylenen günde, Başbakanlı’ğa, Özal’a gider. “Antalya’da turizm işine gireceksin, tesis yapıp, işleteceksin, sana her türlü yardımı yapacağım der”. Güreşçimiz, “aman Başbakanım, ben turizm işinden ne anlarım der”. Özal, yanına anlayanları alacaksın, şimdi doğru orman, tarım bakanına ve Türkiye kalkınma bankasına git der. Gereken yerlere telefon ederek, talimatı verir. İşte Kemer’de bulunan, Şampiyon Tatil Köy’ü böyle ortaya çıkmıştır. Anap döneminde, turizme yeni bir vizyon kazandırmak amacıyla, Özal, çok geniş teşvik tedbirleri çıkarmıştı. Bu tedbirler, Orman, Tarım Bakanlığı, Milli Emlak İdaresi tarafından; turizm yatırımı yapacak girişimcilere, uygun yer tahsisini, Turizm, Türkiye Kalkınma Bankası tarafından da uzun vadeli, düşük faizli kredi tahsisini öngörüyordu. Dönemin Bakanları, Sn. Hüsnü Doğan, Sn. Lütfullah Kayalar, Sn. Mesut Yılmaz, Sn. Mükerrem Taşçıoğlu, Sn. İlhan Aküzüm ile Müsteşar Dr.Mustafa Keten, banka genel müdürleri, Sn. Serhan Altınordu, rahmetli Dr. İsmail Emen, özellikle Özal’ın turizm hamlelerini gerçekleştirmede önemli rol oynamışlar, başarılı olmuşlardır. Anavatan ve Özal, sadece otel yapımı ile iktifa etmemiş, turistlerin güvenli ve konforlu biçimde Türkiye’ye gelmelerini teminen, yeni havalimanları inşa ve tevsiine, modernize edilmesine de büyük önem vermişlerdir. Bugün, Türkiye 40 milyonu aşkın turiste ve diğer girdilerle birlikte, 35 milyar dolar turizm gelirine sahipse, tüm bunlar Anap iktidarlarının vizyonu ve turizme katkı hizmetler, sayesindedir. Bütün bunları, şunun için ifade ediyorum. Antalya’da, Türk Mlleti olarak, G20 toplantısında mükemmel organizasyon başarısı kazandık. Acaba, orada bulunan AKP ilgileri bu durumuidrak edip, Özal’ı minnet ve şükranla andılar, fatiha okudular mı? Bu tesisleri ülkemize, Antalya’ya kazandıran, biz ANAVATANLILARA teşekkürü düşündüler mi? İktidar olmanın amacı, ülkemize, hizmet etmek, eserler kazandırmak, taş üzerine taş koymaktır. Biz, ANAP olarak hala erişilmeyen büyük icraatlara imza attık. Büyük hizmetler yaptık, bu ülkeye eser ve hizmet kazandıranları takdir etmek, hatırlamak fazilettir. Ayrıca şunu da belirteyim; G-20 zirvesinde sıfır hatayla, büyük organizasyon başarısı gösteren Dışişleri, İçişleri Ulaştırma, Turizm Bakanlıkları ve MİT, ANTALYA Mülki ve Yerel yönetim yönetici ve bürokratlarını yürekten kutluyorum.
NOT: Kadıköy’de İspark tarafından işletilen, büyük ihtiyacı karşılayan bir otopark vardır. Civarda, 9 adet cami olmasına, vatandaşların cami ihtiyaçlarının karşılanmasına rağmen, bu alana yeni bir cami yapımı için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin karar verdiği, basında yer almıştır. Bunu yapmayın, bu otopark, orada gereklidir. İhtiyaç vardır. Hatta şunu da, halkın isteği olarak dile getireyim. Ayrılık Çeşmesi’nde, Marmararay yolcularının kullandığı, Natilus AVM’nin arkasındaki otopark hemen dolmakta, vatandaşlar, araçlarını koyamamaktadırlar. Orası genişletilmelidir.