Toprağa böyle sahip çıkılır işte!
Levent ÖZADAM
Esentepe’de ki golf sahasının açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Talat’ın konuşması hem anlamlı hem de üzerinde durulması gereken bir konuşma idi…
Talat, toprağın vatan olabilmesi için önce korunup sahip çıkılması gerektiğini ifade etti…
Çok da iyi etti doğrusu…
Şimdiye kadar hep birlikte bu vatan topraklarına yakışmayacak siyaset güttük…
Kimisi yeter ki barış olsun diyerek altındaki toprağı Rum’a hediye etmenin o toprağa ihanet etmenin farkında olmadan politika güttü, kimisi de toprağı sadece basın bildirilerinde ve milliyetçilik söylemlerinde sırtlanarak, gerçekte korunması için tek bir alın teri bile dökmedi!
Toprak konusu ülkemizde yıllardan beridir Kıbrıs sorununun en büyük çözülüm noktalarından birisi olurken, siyasetçiler de yine toprak konusu üzerinden hamasi siyasetler yürüterek toprağı ya da ona sahiplenmeyi oy avcılığına dönüştürdü!
Oysa gerçekten de toprağın bir karışı bile kutsal ve sembolik bir değerdir ve bir avuç bile verseniz bu sonra 10 avuç sonra binlerce dönüm vermek anlamına gelecektir!
…
Günay Çerkez, memleketin yetiştirdiği en ünlü ve zengin işadamlarından birisidir..
Neredeyse elini atmadığı hiçbir sektör yoktur ve yaptığı her işin de en iyisini yaparak, bugünlere gelmiş, sayılı insanlar arasına girmiştir..
Özellikle bu son harikası golf sahası çok büyük yatırım olup, aslen de gelecek için atılmış bir adımdır…
Gelmiş geçmiş tüm siyasiler, toprağı sadece siyasi malzeme konusu yaparken, o akıllı bir işadamlığı yapmış ve toprağa yatırım yaparak, bunu turizme ve ekonomimize kazandırarak, toprağa nasıl sahip çıkılması gerektiğini dosta düşmana ispat etmiştir!
Elbette ki yaptığı işlerden ve yatırımlardan belki de çok iyi paralar kazanacak, servetine servet ekleyecektir!
Hatta bu belki de bazılarının gözüne batabilir ve bir çekememezlik de olabilir…
Ama dışarıdan gazel okumanın hiçbir anlamı yoktur!
Günay Çerkez de aynı Suat Günsel gibi, KKTC’de kazandığı paraları yine kendi memleketine yatırmakta, işlerini büyütmekte ama sonuçta bundan KKTC halkı ve toprakları fayda görmektedir!
Onların KKTC ekonomisine, turizmine ve eğitim sektörüne yaptıkları hizmeti şimdiye kadar hangi siyaset adamı hem de ellerinde bütün devlet olanakları olduğu halde başarmıştır?
…
Bir Kıbrıs Türk’ü olarak, bu tür yatırımları gördükçe göğsümüz kabarmakta, geleceğe çok daha güvenli bir şekilde bakmaktayız!
Çünkü artık farkındaysanız, eski aile şirketleri mantığı yerini profesyonel ticarete bırakmakta, eskiden sadece aileler kazanırken şimdi bu yatırımlardan toplumun tümü kazanmaktadır!
Devletin ve hükümetin bu gibi işadamlarından alacağı çok büyük dersler vardır…
Şimdiye kadar Türkiye’den gelen milyarca dolar tutarındaki hibe ve yardımlar partisel amaçlar için dosta akrabaya peşkeş çekilmiş, sonuçta bunlar ekonomimize yansımamıştır!
Yıllar önce sırf partili diye dağıtılan paralar yıllar geçmesine rağmen geriye dönmemiş, devlet bundan büyük zararlar görmüş ve bu devlete en büyük ihanet yapılmıştır!
Şimdi tek arzumuz geçmişte yapılan hataların bir kez daha tekrarlanmaması ve Günay Çerkez ve Suat Günsel gibi yatırımcı ve gerçek vatanseverlerin ortaya çıkarak, toprağa nasıl sahip çıkılacağını göstermeleridir!
Devlet ve toplum bu gibi kişileri alınlarından öpmeli, bağrına basmalı ve desteğini her geçen gün arttırmalıdır!
Günün Fıkrası
Telefon kimin?
Sauna'ya giden bir grup genç erkek, soğuk havuzda dinlenirlerken bir cep telefonu çalar. Bir adam telefonu açar. Ortam çok gürültülüdür; telefonun öbür ucundaki kadın sesini zorlukla duyar.
- Sevgilim. Meltem'le dışarıdayım. Biraz önce çok güzel bir kürk gördüm. 4 milyar liracık. Senin kredi kartından alabilir miyim? N'oooolur, alabilir miyiiiiimmmm?
- Tabi canım. Al.
- Ah sevgilimmmm! Çok şekersin. Bir şeycik daha var ama kızmayacaksın, değil mi?
- Hayır, kızmam...
- Buraya gelmeden önce Akmerkez'de idik. De Beers'de bir tane tek taş pırlanta yüzük gördüm. Çok güzeldi sevgilim. Bütün arkadaşlarımda var. Senin kredili kart hesabından alabilir miyim 6 milyarcık? Gelecek ay ikramiye alacaksın. O zaman ödersin. N'ooooluuurrrr. Alabilir miyim?"
- Peki, al canım.
- Sevgilim benim. Bir tanem. Çok şekersin. Bu akşam sana harika bir gece yaşatacağım. Canııım, bir şey daha var. Ama kızarsın diye korkuyorum...
- Kızmam, söyle bakiyim.
- Son kazadan sonra arabamdan iyice soğudum. Galeride bir tane Peugeot 206 gördüm sevgilim. Cok guzeldiiii... 30 milyara bırakacak. Senin adına bankadan bir kredi açtırsak diyorum sevgilim. Nuran'ın kardeşi bankada şube müdürü... Kefil-belge-imza falan istemiyor, sen tamam dersen hemen yapacak işlemleri. N'ooolurrrr sevgilim, seni çok seviyorum....
- Peki, peki. Tamam. Olur. Al bakalım.
- Tatlı sevgilim benim. Canım sevgilim. Seni çoook seviyorum. Hadi byee, akşama görüşürüz.
Genç adam telefonu kapatır ve arkadaşlarına sorar:
- Bu telefon kimindi yahu?...
[email protected]
Yorumlar