Bir kere öncelikle kabul etmek gerekir; Kudret Akay, bu memlekette çoğu politikacıdan daha önemli bir isim olduğunu kabul ettirmiş durumdadır! Bu yüzden bu kadar çok konuşulmuş, tartışılmış, eleştirilmiş ve istifasının ardından da konuşulmaya devam edilmektedir! Elbette ki Kudret Akay ile DP arasındaki mesele parti içi meselesidir ama kamuoyuna bu kadar yansıdığına göre halkı da ilgilendiren tarafları yok değildir elbette! Son iki gündür siyasi kulislerde konuşulan belki de tek konu Kudret Akay’ın partisinden istifa etmesi konusudur! Akay, istifa ederken bir de ortaya ‘artık konuşacağım’ diyerek kafalarda büyük soru işaretleri bırakmış ve gitmiştir! Bundan böyle hangi partiye gireceği ya da siyasete devam edip etmeme konusu tabi ki kendisinin bileceği iştir ama istifasıyla birlikte kendisinin dışında şimdi DP Genel Başkanı serdar Denktaş’ın da yargılanması başlamış ve bu istifa “Serdar’a yakışır” yorumlarına yol açmıştır! DP’li olsun ya da olmasın siyasi görüşü olan birçok kişi, bu istifayı aslında Serdar Denktaş’ın hatalarının bir neticesi olduğunu söylemekte, böylelikle faturayı da DP Genel Başkanına kesmektedir! Çünkü Kudret Akay partisinde görevde bulunduğu anda sadece parti dışından değil parti içinden de büyük eleştiriler almış ve bunların hepsi de Serdar Denktaş’ın kendisine kol kanat germesiyle geçiştirilmiştir! Örneğin ben şimdi Kudret Akay’ın ‘konuşacağım’ derken ne kastettiğini çok merak etmekteyim! Akay, kendinden bu kadar emin konuştuğuna göre elbette ki DP’yi ve genel başkanını zorda bırakacak birikimlere sahiptir ve belki de bu açıklamalar yeni siyasi çalkantılara neden olacaktır! Ama biz şunu da söyleyelim ki DP de bu arada boş durmamakta, Akay’ın açıklamaları doğrultusunda savunma yapmaya hazırlanmakta, hatta kendisini suçlayıcı dosyalar hazırlamaktadır! Örneğin size bir örnek verelim; Kudret Akay’ın yönetiminde çıkarılan Lefkoşa Gazetesi’nin anlaşmaya ve ödenen paraya göre 4 bin adet basılacağı yerde sadece 2 bin adet basılması ve dağıtılmasını DP’nin ve Lefkoşa Belediyesi’nin atacağı ilk adımlar olarak söylemek mümkündür! Tabi ki gazetenin niçin 4 bin değil de 2 bin adet basıldığının açıklaması da Kudret Akay’dan mutlaka gelecek ve bu sayfada yerini bulacaktır! Ayrıca, DP istifanın hemen akabinde Maliye Bakanlığı nezdinde girişimde bulunmuş ve eski posta dairesi olarak bilinen ve Kudret Akay’a verilen binayı elinden almak için çalışma başlatmıştır! Kamuoyu perde gerisinde olan birçok olayı bilmezken, bu istifada ilk olarak “Serdar’a yakışır” yorumunu yapmış ve iç politikayı ne kadar yakından izlediğini de böylelikle ortaya koymuştur! Bundan sonraki gelişmeleri ise hep birlikte izleyeceğiz ve bize gelenleri size aktarmaya devam edeceğiz! BU DA KARDEŞ KAZIĞI! Adam ağabeyinin Kaymakam olmasını iyi değerlendirmiş doğrusu! Çarpmadığı kimse ve kuruluş neredeyse kalmamış! Hatta özel bir hastanede 7 milyarlık bir ameliyat olmuş ve onu bile ödememiş... Kestiği çekler ödenmemiş ve çek yasağına da girmiş! Sonuçta piyasadan 50 milyar lira toplayarak Moldova’nın yolunu tutmuş ve şu sıralarda orada gününü gün ediyormuş... Tabi alacaklılar da adam kuş olup uçunca Kaymakam’ın kapısına dayanmışlar... Çünkü şimdiye kadar kendisine yapılan tüm kıyaklar ağabeyi kaymakam olduğu için yapılmış... Hiç kimseye acımıyoruz da bir kaymakamın bu sebeple kapısının bir sürü insan tarafından çalındığına üzülüyoruz! Sanırız bizim Kaymakam, kaymakam olduğuna şimdi bin pişmandır... Eh hep dost kazığı olacak değil ya, bu da kardeş kazığı işte! DEVLET NİYE BU KADAR PAHALI? Malum hükümet kayıt dışı yaşayanları kayıt altına almada başarılı icraatlar gerçekleştirdi! Bu başlangıçta biraz sancılı oldu ama gün geçtikçe uygulamalar oturdu, hükümet yanlış kararlardan döndü ve ülkeye de biraz huzur geldi... Hatta bu uygulamadan en fazla memnun olanlar da kayıt altına giren aileler oldu... Ama bazı aksaklıklar ve eksiklikler de yok değil... Örneğin, çalışma izinleri için alınan sağlık raporlarındaki devlet ile özel arasındaki fiyat uçurumu! Sağlık raporu almak için hastanelere gidenler 170 YTL ödemek zorunda kalırken, sağlık raporlarını özelden alanlar bunu 70–80 YTL’ye alabiliyor! Ama özellikle gıda ile ilgili işte çalışanlardan mutlak surette hastane raporu isteniyor! Bu konunun iki ayağı var; Birincisi, devlet niçin bu kadar pahalı ve özel laboratuarlardan iki kat fazla para alıyor? İkincisi de madem özele güvenilmeyecekti, niçin çeşitli sözleşmeler düzenlenerek bazı laboratuarlar yetkili kılındı? Umarız bu konular da zamanla düzelir ve artık çalışma hayatı ile sorunlar aşılmış olur... UBP, GİRNE ÖRGÜTÜ KAYNIYOR! UBP, kemikleşmiş oy potansiyeli olan ender partilerimizden bir tanesi... Ölüsünün bile seçimlerde yüzde 30’larda oy alacağına inanan insan sayısı çok, hatta buna diğer parti ve partililer de dâhil! Ama bir gerçek var ki, özellikle Eroğlu döneminden sonra her şey tam randımanda gitmiyor... Eroğlu döneminde de olan ama dışarı yansımayan sıkıntılar, bu dönemde dışarı taşıyor ve kafalarda soru işaretleri oluşuyor! Ya da bilerek, parti yıpratılsın diye oluşturuluyor! Bize gelen bilgilere göre de en fazla sıkıntı Girne örgütünde yaşanıyor... Girne’de eski ve genç partililerin çekişmesi artık su yüzüne çıkmış durumda... Hatta bazı parti meclisi üyeleri ve örgüt başkanlarının da istifaya hazırlandığı yönünde son günlerde sık-sık telefonlar ve mesajlar alıyoruz! Eğer Girne’deki sıkıntılar aşılmazsa bu başka ilçelere de yansıyacak, bizden uyarması!