Sanki şimdi bütün müyüz?
Levent ÖZADAM
Başta Cumhurbaşkanı Talat olmak üzere, Başbakan ve hükümetin diğer yetkilileri artık Kıbrıs'ta bir çözümün olamayacağına inanmış görünüyorlar!
Başbakan Soyer'in Rum Yönetimi Başkanı Papadopulos'u bir kez daha çözümden uzak ve samimiyetsiz bulurken, Cumhurbaşkanı Talat'ın da "bölünmeye gidiyoruz" şeklindeki açıklamaları tabi ki tesadüf değildir ve artık Kıbrıs'ta kalıcı ve yaşayabilir bir çözümün olmayacağı da daha belirgin bir hal almaktadır!
Aslında Talat'ın 'yetkileri olsa bizi boğacaklar" demesi bile KKTC'nin artık Kıbrıs politikalarında yeni alternatifler ortaya koymasının zamanının geldiğinin bir göstergesidir!
Ancak şunu da kabul etmek gerekir ki, 'bölünmeye gidiyoruz" söylemi yanlış bir söylemdir ve sanki de şimdiye kadar bir birliktelik ve bütünlük varmış gibi bir hava yarattığı için yanlış anlaşılmalara da yol açabilecektir!
Kıbrıs'ta bölünme Türk tarafının 1963 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti'nden dışlanmasıyla birlikte gerçekleşmiş ve bu tarihten sonra 44 yıldır da perçinleşerek devam etmektedir!
Şu andan itibaren biraz geç kalınmış olsa da başta AKP hükümeti olmak üzere, Cumhurbaşkanı Talat ve KKTC hükümeti çok ciddi bir şekilde ülke insanının ufkunu açacak yeni politikalar üretmeli, çözümsüzlüğün buhranlı bir atmosfer yaratmaması için Kıbrıs Türk halkının önüne yeni seçenekler koyması gerekmektedir!
Bunun için de daha çok KKTC'de yaşanmakta olan iç problemlerin çözülmesi, halkın refah ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi için çalışmalar yapılması gerekmektedir!
Kıbrıs Türk'ü dışarıdan bakıldığı zaman belki zengin ve refah içinde yüzen bir toplum olarak görülebilir ve hatta bu yüzden yanlış değerlendirmeler bile yapılabilir ama bakış açısı büyültüldükçe sadece azınlık bir kesimin bolluk ve refahlık içinde olduğu da hemen görülebilir!
Hatta o zengin dediğimiz kesim bile, son günlerde battık feryatları atmakta ve devletten ucuz kredi talep etmektedir!
Ama özellikle küçük esnaf ve özel sektör çalışanlarının çok büyük bir bunalım yaşadığı bir döneme girmiş bulunmaktayız!
Bu refah sıkıntısı, 40 yıldır Rum'a verilecek diye tek bir çivinin bile çakılmadığı yerlerde daha net bir şekilde görülmekte, hatta bazı bölgelerde insanımız artık sırf ağır vergilerden kurtulmak için dükkânını yakma yoluna kadar gidebilmektedir!
Bu bölgeler çok yakından takip edildiğinde ve bölge insanı ile konuşulduğunda bu gerçekler daha iyi görülecek ve bunalan insanların hangi yollara girdikleri kolayca ortaya çıkacaktır!
Örneğin Güzelyurt insanı tüm vaatlere ve narenciye beldesi olmasına rağmen artık nefes alamayacak bir duruma gelmiş ve bir patlama arifesine girmiştir!
Bundan 30 yıl önce KKTC'nin en zengin insanların bulunduğu bir bölgenin, 30 yıllık yalnız bırakılmışlığından sonra bu tür gelişmelerin yaşanabileceği çoktan tahmin edilmiş olmalıydı!
Güzelyurt gençliği istihdamsızlık ve geleceği göremememin getirdiği kaygılarla geleceğini bet salonlarında aramakta, hatta bize gelen duyumlara göre cep telefonlarını satarak elde ettikleri geliri bile buralara yatırmaktadır!
Yıllardan beridir birçok defa kalkınma projesi hazırlandığı halde, şimdiye kadar hiçbiri sonuçlanmamış, bölge halkının duygularıyla oynanmıştır!
Hala bölgeye yapılan yatırımlar, Türk toprakları diye bilinen yerlere yapılmakta ve bu da bölge insanının umutsuzluğa kapılmasına yol açmaktadır!
Kim ne derse desin ve hangi siyasi görüşte olursa olsun, Kıbrıs artık 'kuzey" ve 'güney' diye ikiye bölünmüş ve yıllardır da böyle yaşamıştır!
Bundan sonra da zaten kendi yetkililerimizin de açıklamalarına bakarak bir birleşme mümkün değildir ve artık şimdiye kadar gözden çıkarılmış bölgeler başta olmak üzere, bu topraklar üzerinde yaşayan herkes, yaşadığı yere, eve ve araziye 'benimdir' diyebilmelidir!
Örneğin Dipkarpaz ve uca kadar giden bölge;
Yine buralarda yaşayan insanlarımız da her türlü devlet desteğinden yoksun olarak çeşitli sıkıntılarla bir anlamda bu ülkeden dışlanmış bir şekilde yaşamışlar ve sonuçta yıllardır beklenildiği halde, sırf o bölgeler verilecek diye tek bir çivi bile çakılmayarak ülke insanları küstürülmüşlerdir!
Mademki artık en hızlı Birleşik Kıbrısçılar bile bir bölünmenin kaçınılmaz olduğunun bilincine varmışlardır, o zaman gerekirse diğer bölgelerden kesilerek bu iki uç bölgemizde hızlı bir şekilde kalkınma projeleri hiç gecikilmeden devreye sokulmalıdır!
KKTC'den dışarıdan yanlış görülen ya da aksettirilen aslında acınacak durumları Anavatan yetkililerine doğru ve düzgün bir şekilde aktarılmalı ve buraların da artık bir vatan toprağı olması için kollar sıvanmalıdır...
Yorumlar