Karpaz'a elektrik götürülmesi konusu hükümetin başını ağrıtacağa benziyor! Sadece çevre örgütleri değil, aslında bölge vatandaşının büyük bir bölümü de elektrik akımının verilmesinden sonra bakir bölgelerin kirleneceğine kendisini inandırmış... Tabi ki bu işi bir disiplin altında yapmazsanız ve iş sahilleri birilerine peşkeş çekmek içinse elektrik gittikten kısa bir süre sonra doğallık gider ve yerini pisliğe bırakır! Ama gerçekten yörenin ülke turizmine kazandırılması ise amaç, bunu da vatandaşa ve özellikle çevre örgütlerine taahhüt etmek zorundasınız! Zaten dedikodular almış başını gidiyor ve artık kimin eli kimin cebinde belli değil! Birileri konuşmaya çalışıyor bir şeyler ima ediyor ama net ve kesin konuşan kimse yok... KKTC'nin katledilen son yeri Girne ve doğu sahilleri... Plansız ve programsız bir yapılaşma sonucunda yeşil ve denizin maviliği gün geçtikçe azalıyor ve yerini beton yığınlarına bırakıyor... Belki birkaç senedir bölgede çok zor şartlar altında yaşayan vatandaşlar tahsisli malını satarak biraz yüzü güldü ve cebi para gördü, ama genel olarak baktığınızda ülkenin doğal ve bakir hayatı da gün geçtikçe eriyor! Güney Kıbrıs da yıllardan beridir aynı hatayı yapıyor ve betonlaşma sayesinde turizmleri her geçen yıl biraz daha kan kaybediyor! Biz de kısa sürece sengin olma yolunu seçtik ve belki şimdi bu sayede ekonomi trendleri biraz yükseldi ama ya ilerisi ne olacak diye soran bir Allahın kulu yok! Doğa katledilirken ekolojik dengeler alt üst olurken, kırsal bölgelerimizde görülen diğer bir tehlike de kentlere doğru gözle görülür bir göç olayının yaşandığıdır! Buralarda hayvancılık, çiftçilik ve bahçecilik gibi sektörler bir bir yok olurken, arazisini dönümü 15-20 bir sterlinden satan soluğu kentlerde alıyor ve o güzelim doğa harikası yerler buldozerlerin paletleri altında yok ediliyor! Şimdi ki hükümet çevreye ve doğaya saygı duyan, sosyalist düşünceye sahip bir görüşte olmasa belki bu doğa katliamlarını bir derece olsun tasdik etmesek de anlayabiliriz ama, böyle bir düşünce felsefesinde olan bir siyasi oluşumun iktidarlığında KKTC'nin doğal özelliklerini göz göre yaşamak insanı içini biraz daha fazla acıtıyor! Şimdi, gözler Karpaz'a dikilmiş durumda belli ki bazı büyük turizmciler için bu temiz kıyılar da yakında şantiyeye dönecek! Bu bölgeye elektrik akımını verilmesi için başlatılan çalışmalar bunun göstergesidir... Şimdilik açıklanan raporlara göre en bakin ve temiz kıyılarımız buralar ama çok değil birkaç yıla kadar buraları da Girne sahillerinden farksız bir konuma gelecek ve KKTC tüm doğal güzelliklerinden mahrum kalacak! Gidişat bunu göstermektedir ve bunun önü kesilmezse turizmde son çırpınışlar da fayda etmeyecek ve Rumların şimdi yaşadıkları tehlikeler önümüzdeki birkaç yıl içinde bizim için geçerli olacaktır! Oysa Rumların aksine kıyıları el değmeden ve olduğu gibi bırakmalı ve onlardan bir farkımız olduğunu göstermeliydik! Günün Fıkrası Airbag... Karı koca 100 km hızla arabada gidiyorlarmış. Arabayı adam kullanıyormuş ve karısı birden "Hayatım..."demiş, "seninle 15 yıl boyunca güzel bir beraberlik yaşadık... Ama artık ben boşanmak istiyorum." Adam bir şey söylememiş. Bu arada hızı 105'e çıkarmış, derken karısı "Neden? diye soracağını biliyorum.."demiş. "Bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama arkadaşın Joe ile birkaç aydır beraber oluyoruz ve üzgünüm ama yatakta o senden daha iyi..." Adam yine hiçbir şey söylememeye devam ederek hızı 110'a çıkarmış. Kadın devam etmiş. "Evi ben istiyorum..." Artık 120'yle gidiyorlarmış. Adam hiçbir şey söylemiyormuş. Kadın ayrıca.." demiş... "bütün çeklerini, kredi kartlarını, arabayı da istiyorum..." Ve adam hızı 130'a çıkartmış. Hala bir şey söylemiyormuş. Kadın sormuş: "Hiç bir şey söylemeyecek misin? Sen hiç bir şey istemiyor musun?" Adam 140'a çıkmış ve cevaplamış: "Hayır, ben ihtiyacım olan her şeye sahibim. " Kadın şaşırmış. "Öyle mi? Nedir o?" Ve araba karşıdaki duvara 150 km. hızla çarpmadan önce adam cevap vermiş: "AIRBAG BENDE!!!!!" [email protected]