“Rumlar ruhen anlaşmaya hazır değil!”
Levent ÖZADAM
TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, parti başkanlığına seçildikten sonra her geçen gün biraz daha siyasette pişiyor ve söylemleri eskisi gibi rahatsız edici olmuyor…
Dün de sabah televizyon programımızda buna örnek teşkil eden sözler sarf eden Çakıcı, partisinin çözüm ve barıştan yana olduğunu, ama bunun da gidip Rum’a teslim olalım anlamında olmadığını, iki kurucu devlet statüsünde, dönüşümlü başkanlık içeren, kendi bölgemizin efendiliğinde, kalıcı ve yaşayabilir bir anlaşmadan yana olduklarını, ancak görüldüğü üzere Rumların şu anda bir anlaşmaya ruhen hazır olmadıklarını, bunun için en az bir on-on beş yıla daha gereksinimleri olduğunu ifade etti.
“TÜRKİYE’Yİ SEVİYORUM”
Tahsilini Türkiye’de yaptığını, bu ülkede 15 yıl boyunca kaldığını ve çalışarak ekmeğini yediğini söyleyen Mehmet çakıcı, ayrıca Türkiye’den bir hanımla evlenerek, çok da mutlu olduğunu söylerken, böyle birinin Türkiye karşıtı birisi olmasının imkan ve ihtimali olup olmadığının altını çizdi ve Türkiye’yi seviyorum ama iki dost ve komşu ülke olarak ilişkilerinin devamından yana olduğunu kaydetti.
“ÇÖZÜM YANLISI PARTİLER İKTİDAR OLUR”
Çakıcı, bundan böyle KKTC’de çözüm istemeyen partilerin iktidar şansı bulunmadığını, çünkü halkın büyük bir kesininin çözümden yana olduğunu da söyledi.
Kıbrıs’ta çözümün Türkiye’nin de AB ile üyeliğinden geçtiğini de ifade eden Çakıcı, Türkiye’nin de şu anda çözüme hazır bir tablo çizmediğini, içinde yaşanan sıkıntıların giderilmesinden sonra burada çözümün gerçekleşebileceğini söyledi.
Bu arada hiçbir anlaşmanın, iki tarafça da ‘mükemmel’ olmayacağını belirten Çakıcı, iki tarafın da bir takım tavizler vermesi gerektiğini, aksi taktirde çözümün gerçekleşmesinin mümkün olmadığını vurguladı.
GÜZELYURT HALKI ORTADA KALMAMALI
TC Başbakanı Erdoğan ile Rum Yönetimi Başkanı Hristofyas’ın Güzelyurt verilir-verilmez tartışmasının da anlamsız olduğunu, Güzelyurt konusunun çok önceki yıllarda Denktaş tarafından da gündeme getirildiğini ifade eden TDP Genel Başkanı Çakıcı, Güzelyurt halkının diken üstünde oturduğunu, AB ve Türkiye ile zengin ülkelerin Güzelyurt yakınlarında yeni bir kent inşa ederek bölge halkının geleceğini garanti altına alması gerektiğini, yoksa kağıt üzerinde ki bir anlaşmanın çok bir şey ifade etmeyeceğini de sözlerine ekledi.
RUMLAR HALA 1453’TE
Sınırların açılmasıyla, Rumların Kıbrıs’ta bir başka hayat olduğunu da gördüklerini ve şok olduklarını söyleyen Çakıcı, Rumların kafalarının hala 1453’de ki İstanbul’un fetih edilmesinde kaldığını ve esas travmanın başlangıç tarihinin o tarih olduğunu ve bunu hazmetmelerinin de çok güç görüldüğünü, bu yüzden bunun Kıbrıs sorununa yansıdığını ve yıllardan beridir devlet-toplum ve kilise üçlüsünün bu travmayı aşamadığını bunun için de zamana ihtiyaçları olduğunu kaydetti.
SİYASETÇİYE GÜVEN KALMADI
Yeni bir parti ve yeni bir parti başkanı olarak halka sadece doğruları söyleyerek siyaset yapmaya çalıştıklarını da sözlerine ekleyen Mehmet Çakıcı, ancak geçmiş hükümetler nedeniyle siyasilere olan güvenin dibe vurduğunu da söyleyerek, “bazen ben bile niçin siyasete girdim diye kendi kendime soruyorum” dedi.
Devlette ki işlerin artık rüşvetle yapıldığını da ifade eden Çakıcı, bir çok iş adamının bundan şikayetçi olduklarını ama işlerinin olmamasından korktuklarından dolayı açıklama yapamadıklarını belirtti.
Günün Fıkrası
Referans…
Arkadaşları işadamını evlendirmek istiyorlar.
Sonunda uygun bir hanım bulunuyor ve iş adamına haber veriliyor.
"Ben işadamıyım", diyor adam,
"Numune görmeden böyle bir ise karar veremem."
Genç kadına durumu iletiyorlar:
"Ben de iş kadınıyım", diyor hoş ve güzel hanım;
"Numune veremem, ama istediği kadar referans gösterebilirim "
Yorumlar