Pazar yazıları...
Levent ÖZADAM
Pazar yazıları..
Uzaklaş benden, kır dök her şeyi, içimdeki seni, içindeki beni ama biraz umut bırak…
Bir aralık kapı bırak, yaşamam için tek nedenimken böyle terk etme beni…
düşün…
Sensiz yaşayabilir miyim..?
Düşün, bensiz yasayabilir misin..?
düşün…
Yaşarız diyorsan git, kapı orada ama diyorum ya kapıyı aralık bırak…
olur da ne bileyim geri dönmek istersen beni bu kapının arkasında bulabileceğini bil…
İstersen geri dönebileceğini bil…
Ama bu kapıyı kapatırsan benim yeniden açacak gücümün olmadığını da anla…
Savaşacak gücüm olmadığını bil senin için bile..
Öyle paramparçayken her şey gidiyorsun ki, öyle büyük bir parçamı yanında götürüyorsun ki, toparlanmamın imkansız olduğunu bilerek, bundan önce yaşanan her şeyi silip atıp öyle anı gidiyorsun ki…
Kal diyemiyorum, desem kalacaksın belki kim bilir..
Ama yapamıyorum…
Bu sayfaya yüzlerce ‘’KAL’’ yazmak istiyorum ama yapamıyorum…
O yüzden git ama biraz umut kalsın…
Git ama geri dön…
Git ama arkana bak bir kerecik..
Beni nasıl parçaladığını gör öyle git…
Senin çektiğin acının bin katını sadece gitme fikrinle bana çektirdiğini anla öyle git…
Elvedasız bir ayrılık olsun hoşça kal bile deme…
Diyorum ya bari senden geriye bir umut kalsın bana…
Beni benden al ve git…
Pişman olma…
Sadece bir ihtimal su kapıyı aralık bırak…
Bu kadar ağır sözler söyleme giderken…
Geri dönüşü olmayan yollara sapmamıza neden olma…
Düşün…
Ve gideceksen öyle git…
Git ama biraz umut kalsın senden geriye…
Ve bu kapının arkasında beklediğim her saat her gün ayak sesleri olacak kulağımda artık ayırt edebildiğim, beklediğim sensin...
Unutma…
Şeytan’la Melek’in aşkı…
Bir akşamüstü
Şeytan ve Melek karşılaştı
Şehvet, tutku, ihtiras var Şeytan da
Melek’te sadece saflık
Yeraltından çıkma bir Şeytan’la
Gökten gelme bir Melek’in
Yeryüzünde insan kılığında karşılaşması
Konuştular
Konuştular
Saatlerce konuştular…
Anlamadılar zamanın geçmesini
Şeytan
Ayrıldıkları vakit
Kendi kendine güldü Sevdi hayatı Baktı gökyüzüne yıldızlara
Tebessümle daldı hülyaya
Sabah erkenden kalktı
yüzünde gülücükler
anladı ki!
hiç hesapta yokken
sevmiş Melek’i arada
Yazdı ona
ilan-ı aşk etti
kabul etmedi Melek
bu süreçte
değişti Şeytan
Aynada kendine baktı bir gün
Sevgisi onu Melek yapmış
Şimdi Melek’e ne oldu diyeceksiniz!
O başka bir Melek buldu kendine
Şeytan’ı dinleme zahmetinde dahi bulunmadı
Kızmadı Şeytan ona
ve de hiçbir zaman kızmayacak
Çünkü
İmkânsız bir sevgi bu
Nasıl ki ateş ile su birlikte olamaz
Birlikte olmayacaklar
biliyordu Şeytan bunu
Aklı karıştı Şeytan’ın
Kim Şeytan!
Kim Melek!
Acaba Şeytan’ken
Melek olunca kendisi
karşısındaki Şeytan mı?
Olmuştu!
Bilemedi
Sustu!
Eksik yanım…
Bir kadın yüzü isterdim yüzümde
Toprak gibi bakabilirdim o zaman
Gözümün değdiği yerde bir hayat fışkırırdı
Nemini almamış tohumların bağrından
Sussam; dünyanın bütün ırmakları yüzümden geçerdi
Bütün çığlıklar gününü beklerdi
Dudaklarımın deltasında
Bir kadın eli isterdim elimde
Toprağı bırakıp kalktımıydı gökyüzüne
Tan yerinden yırtılırdı gecenin karanlığı
Bir kadın eli isterdim elimde
Avuçlarımda mayalanırdı o çocuklar
Dünyayı sırtlamadan önce
Ne bir kadın yüzü yüzümde,
Ne elimde bir kadın eli
Ama bir kadın, hep aklımda
Hayatı bulaştırıyor elime yüzüme
Sesimden alıp öfkemi kalbime veriyor
Sırtımı sıvazlıyor en zor günümde
Omzunu dayayıp omzuma yürütüyor
Korkuyorum eksilmesinden
İşte bundan dostlarım işte bundan
Bir kadın isterdim kendimde
Susunca yüzüm kurumazdı o zaman
Gecenin ayazında çatladı mi ellerim
Göğe kaldırıp yırtardım karanlığı bağrından
İşte bundan dostlarım,
İşte bundan
Yorumlar