Pazar yazıları.. Uzaklaş benden, kır dök her şeyi, içimdeki seni, içindeki beni ama biraz umut bırak… Bir aralık kapı bırak, yaşamam için tek nedenimken böyle terk etme beni… düşün… Sensiz yaşayabilir miyim..? Düşün, bensiz yasayabilir misin..? düşün… Yaşarız diyorsan git, kapı orada ama diyorum ya kapıyı aralık bırak… olur da ne bileyim geri dönmek istersen beni bu kapının arkasında bulabileceğini bil… İstersen geri dönebileceğini bil… Ama bu kapıyı kapatırsan benim yeniden açacak gücümün olmadığını da anla… Savaşacak gücüm olmadığını bil senin için bile.. Öyle paramparçayken her şey gidiyorsun ki, öyle büyük bir parçamı yanında götürüyorsun ki, toparlanmamın imkansız olduğunu bilerek, bundan önce yaşanan her şeyi silip atıp öyle anı gidiyorsun ki… Kal diyemiyorum, desem kalacaksın belki kim bilir.. Ama yapamıyorum… Bu sayfaya yüzlerce ‘’KAL’’ yazmak istiyorum ama yapamıyorum… O yüzden git ama biraz umut kalsın… Git ama geri dön… Git ama arkana bak bir kerecik.. Beni nasıl parçaladığını gör öyle git… Senin çektiğin acının bin katını sadece gitme fikrinle bana çektirdiğini anla öyle git… Elvedasız bir ayrılık olsun hoşça kal bile deme… Diyorum ya bari senden geriye bir umut kalsın bana… Beni benden al ve git… Pişman olma… Sadece bir ihtimal su kapıyı aralık bırak… Bu kadar ağır sözler söyleme giderken… Geri dönüşü olmayan yollara sapmamıza neden olma… Düşün… Ve gideceksen öyle git… Git ama biraz umut kalsın senden geriye… Ve bu kapının arkasında beklediğim her saat her gün ayak sesleri olacak kulağımda artık ayırt edebildiğim, beklediğim sensin... Unutma… Şeytan’la Melek’in aşkı… Bir akşamüstü Şeytan ve Melek karşılaştı Şehvet, tutku, ihtiras var Şeytan da Melek’te sadece saflık Yeraltından çıkma bir Şeytan’la Gökten gelme bir Melek’in Yeryüzünde insan kılığında karşılaşması Konuştular Konuştular Saatlerce konuştular… Anlamadılar zamanın geçmesini Şeytan Ayrıldıkları vakit Kendi kendine güldü Sevdi hayatı Baktı gökyüzüne yıldızlara Tebessümle daldı hülyaya Sabah erkenden kalktı yüzünde gülücükler anladı ki! hiç hesapta yokken sevmiş Melek’i arada Yazdı ona ilan-ı aşk etti kabul etmedi Melek bu süreçte değişti Şeytan Aynada kendine baktı bir gün Sevgisi onu Melek yapmış Şimdi Melek’e ne oldu diyeceksiniz! O başka bir Melek buldu kendine Şeytan’ı dinleme zahmetinde dahi bulunmadı Kızmadı Şeytan ona ve de hiçbir zaman kızmayacak Çünkü İmkânsız bir sevgi bu Nasıl ki ateş ile su birlikte olamaz Birlikte olmayacaklar biliyordu Şeytan bunu Aklı karıştı Şeytan’ın Kim Şeytan! Kim Melek! Acaba Şeytan’ken Melek olunca kendisi karşısındaki Şeytan mı? Olmuştu! Bilemedi Sustu! Eksik yanım… Bir kadın yüzü isterdim yüzümde Toprak gibi bakabilirdim o zaman Gözümün değdiği yerde bir hayat fışkırırdı Nemini almamış tohumların bağrından Sussam; dünyanın bütün ırmakları yüzümden geçerdi Bütün çığlıklar gününü beklerdi Dudaklarımın deltasında Bir kadın eli isterdim elimde Toprağı bırakıp kalktımıydı gökyüzüne Tan yerinden yırtılırdı gecenin karanlığı Bir kadın eli isterdim elimde Avuçlarımda mayalanırdı o çocuklar Dünyayı sırtlamadan önce Ne bir kadın yüzü yüzümde, Ne elimde bir kadın eli Ama bir kadın, hep aklımda Hayatı bulaştırıyor elime yüzüme Sesimden alıp öfkemi kalbime veriyor Sırtımı sıvazlıyor en zor günümde Omzunu dayayıp omzuma yürütüyor Korkuyorum eksilmesinden İşte bundan dostlarım işte bundan Bir kadın isterdim kendimde Susunca yüzüm kurumazdı o zaman Gecenin ayazında çatladı mi ellerim Göğe kaldırıp yırtardım karanlığı bağrından İşte bundan dostlarım, İşte bundan