Ekonomide Türkiye ile birlikte KKTC’de de bir durgunluk gözleniyor! Tabi ki bunun nedenlerini ortaya çıkarmak ve çözüm yolları aramak yönetenlerin ve de uzmanların işi, ama bu durgunluk bile bizim turizme ne kadar dört elle sarılmamız gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor! Son yıllarda haddinden fazla değişen bakan konusu da tabi ki turizmin kaderini etkileyen unsurlardan bir tanesi ama eğer bir sisteminiz varsa zaten bu değişimlerden çok fazla etkilenmezsiniz ve kurulu düzen içinde strateji uzmanlarınız sayesinde işler tıkırında gider! 2007 turizm sezonunun kötü geçeceği zaten geçtiğimiz yıldan işaretlerini vermiş ve zamanın yöneticileri 2007 yılının en az zararla kapatılmasının bile başarı sayılacağını açıklamıştı… Geldiğimiz bu tarihte şu an KKTC’de kaç turist var, bunlar nerede konaklıyor, ülkeye katkıları ne bilemiyoruz ama daha geçen haftaya kadar özellikle casinosu olmayan turistik tesislerin yüzde 30’ların bile altında olduklarını da bilmekteyiz! Bu tür işletmeler buna daha fazla ne kadar dayanır, arkalarındaki ekonomik güç nedir tabi bunlar da kendilerini ilgilendiren konulardır! Ama bazı açıklamalar var ki turizm ülkesi diye bilinen ülkemizde insanı çileden çıkarmaya yetiyor da artıyor bile! Son iki ay içinde adaya ilk kez gelen Alman turistleri küçümsemek hele de para harcamıyorlar diye atıfta bulunmak, komedinin yanında açgözlülüğün ve pişkinliğin de daniskasıdır! Bir kere KKTC’ye Türkiye dışından gelen tek bir turist bile KKTC’nin tanıtımı açısından büyük bir olaydır ve bunu küçümseyip de Almanlar gitsin, İngilizler gelsin demek anca turizmi katletmek için söylenmiş sözler olarak algılanabilir! Kıbrıs Türk’ünün, turizmle ilgili tesislerin ve sokaktaki bakkalın bile turist konusunda seçimde bulunma lüksü yoktur diye düşünmekteyiz! Eğer böyle bir lükse sahip olduğunu iddia edenler varsa, turizmin gelişmesi için değil de batması ve çökmesi için düşünenlerdir, diye akıldan geçirmek çok da haksız bir yargı olmasa gerek! Şu anda KKTC’nin en büyük gelir kaynaklarından öncüsü olan turizmde aç gözlü olmak, turisti yolunacak kaz olarak görmek ve onun sadece cüzdanı ile ilgilenmek, ülke turizmine vurulan en büyük darbe niteliğindedir! Aksine aynı Alman turistler olduğu gibi burada ne kadar para harcadıklarına bakılmaksızın yeni ülkeler keşfedilmeli ve hatta bunlara KKTC’de tek kuruş bile harcatmadan toplumsal bir seferberlik başlatılmalıdır! Çiçeği burnunda yeni Ekonomi ve Turizm Bakanı Erdoğan Şanlıdağ bilerek ya da bilmeyerek aslında çok önemli bir hususun altını çizmiştir… Turist konusunda ilk hedefin Türkiye olması gerektiğini söyleyen yeni bakan bu sözünde yerden göğe kadar haklıdır! Elbette ki ülke turizminin tanıtımında yabancı ülkelere yapılan çalışmalar devam edecektir ama asıl gelir elde edilmesi beklenen kesim de Türkiyeli turist olmalıdır… Biz de KKTC’nin ve turizminin daha Türkiye’ye bile tam manasıyla tanıtılmadığına inananlardan olmuşuzdur! Bu sadece turizmde değil diğer ekonomik ve sosyal konularda da böyledir ve Anavatan-Yavruvatan ilişkileri tam rayına oturtulmamıştır! Dünyanın en kaliteli patatesini ve en büyük zenginliklerimizden narenciyeyi bile Türkiye pazarına sokamamamız bunu en bariz göstergesidir! Bir kez daha tekrar edelim; Hangi ülke olursa olsun turistin harcadığı paraya bakarak, harcamayanı eleştirerek turizm yapılamaz, zaten böyle bir lüksümüz de yoktur… Yabancı ülkelere KKTC’yi tanıtırken de mümkün olduğu kadar cömert olmak ve aradaki maddi boşluğu da Türkiye’den gelecek olan turistle kapatmak en karlı iş olacaktır! Başka bir çıkar yol varsa ve turizmi canlandıracaksa kendine saklamayarak acilen toplumla paylaşmalıdır! Hayyam’dan… Dünyada olan biteni ben de görmedeyim; Haksızlıkları hep başköşelerde görmedeyim; Fesuphanallah! Nereye bakarsam bakayım Kendi mutsuzluğumu her yerde görmedeyim. Günün Fıkrası Akıllı Peder… Oldukça seçkin görünüşlü bir bayan uçakla İsviçre’den dönmekteydi. Yanında oturmakta olan rahibe "Özür dilerim peder, sizden bir İyilik isteyebilir miyim?" diye sordu. Rahip "Elbette kızım, senin için ne yapabilirim?" diye cevapladı. Kadın açıkladı: "İşte problemim; kendime yeni bir epilasyon aleti aldım ve buna oldukça yüklü bir para saydım. Sanırım limitlerin oldukça üzerine çıktı ve gümrükte elimden alırlar, diye korkuyorum. Acaba gümrükten geçişte bunu cübbenizin altına saklayabilir misiniz?" Rahip "Tabi ki yapabilirim evladım ama biliyorsunuz ki ben yalan söyleyemem." diye yanıtladı Kadın "Çok temiz ve dürüst bir yüz ifadeniz var peder, eminim ki size soru filan sormazlar" dedi ve pahalı epilasyon aletini pedere verdi. Uçak havaalanına vardı. Peder gümrükten geçeceği sırada görevli "Peder, bildireceğiniz herhangi bir yükünüz var mı?" diye sordu. Bunun üzerine Peder "Başımdan kuşağıma kadarki bölümde açıklayacağım herhangi bir şey yok, evladım" dedi Bu yanıtı garip bulan görevli "Peki kuşağınızın altında kalan bölümde neyiniz var?" diye sordu. Peder yanıtladı: "Kadınların kullanımı için dizayn edilmiş mükemmel, küçük bir alet var, ancak şimdiye kadar hiç kullanılmadı!!" Görevli kahkahadan kırılarak: "Tamam peder geçebilirsin, sıradaki!.."