Önce şunu ifade edeyim Kültür Bakanlığına Sn. Ertuğrul Günay'ın atanmasına memnun oldum. Hemen ilave edeyim ki, işi çok zor ve ne kadar devam edecek merak ediyorum. Çağdaş kültüre, tiyatro, opera, bale, klasik müziğe, güzel sanatlara, resim, heykel tarihi ve kültür mirasının korunmasına, arkeolojiye duyarsız olan bir grubun Kültür Bakanlığını yapıyor. Bu hükümetin bir bakanı "yahu, 60 yaşıma geldim şu opera, bale neymiş bir gideyim, göreyim dedim" diyen ve bu ifadenin hepsi için geçerli olduğu insanların kültür sektörünün sorumluluğunu yüklenmiş bulunuyor. 19. Dönemde TBMM'de İstanbul milletvekili olarak görev yaparken, bilhassa Plan/Bütçe Komisyonunda işim bunlarla mücadele idi. Sn. Fikri Sağlar'ın Kültür Bakanı olduğu dönemde komisyonda, Kültür Bakanlığı üzerindeki görüşlerimi ifade ederek bir hayli uzun ve eleştiri dolu konuşmamı tamamlamıştım. (Bkz. TBMM tutanakları) ihtiyaç için dışarı çıktığımda Plan/Bütçe Komisyonunda sesler duydum. Kültür Bakanlığı müsteşar ve bakanlık üst düzey yetkilileri, "aman yetiş milletvekilim, içerde Refah Partisi öncülüğünde bir önerge verildi ve opera-bale-senfoni orkestrası ödeneği kaldırıldı", dediler. Derhal içeriye koştum. Başkan ve gerçekten fevkalade değerli bir insan olan Samsun Milletvekili Sn. İlyas Aktaş'tan söz istedim. Önerge verenleri ağır bir dille eleştirip, tekrar müzakere açtırarak, ödeneği bu sefer %10 ilavesi ile koydurdum. Türkiye'nin özellikle Devlet Tiyatrosu ve Özel Tiyatrolar, Klasik Batı Müziği, opera ve bale, heykel ve resim sanatları konusunda her geçen gün geriye gittiğini yeis ile izliyorum. Ben her cumartesi günü saat 11:00'de AKM'ye Senfoni Orkestrası konserlerine giderim. Oradaki sanatçıların bin bir güçlük içinde harikalar yarattıklarını dünya çapında konserler icra ettiklerini gözlemliyorum. Bu gerçek sanatçıların, sadece özlük hak ve maaşlarındaki komik durum değil. Sorun onlara bir çok güçlükler çıkarılıyor. Beş para etmez insanlar yönetici olarak atanabiliyor. Bakan Atilla Koç zamanında Atatürk Kültür Merkezi hakkında bir yazı yazdım ve bu konuda tv ve çeşitli platformlarda konuştum. Evet AKM artık eskidi yeni ve modern bir sanat merkezine ihtiyaç var. Ancak sanatseverler AKM'nin yıkılıp, cami veya alışveriş merkezi yapılacağından korkuyorlar. Evet korku var. Dikkat ediniz Taksim Sahnesi kapandı. Harbiye Muhsin Ertuğrul yıkılıyor, şimdi de AKM'nin yıkılması gündemde. Siz AKM'yi yıkmadan önce Tepebaşında eski Darülbedayi yerine yapılan ve belediye/TRT tarafından kullanılan iğrenç beton yığınını yıkın ve tiyatro, konser, sanat merkezi yapın. Şimdi tutturmuşlar İstanbul 2010'da Kültür Başkenti olacakmış. Bu konuda "Ne hakla ne yüzle" diye bir yazı yazmıştım. Gördüğüm gelişmeler, sanat ve kültür cinayetlerinin her an, her gün işlendiği İstanbul'un böyle bir sanat olayına layık olmadığıdır... Sen 4,5 yılda taş üzerine taş koyma, trafik, asayiş konusunda tüm olumsuzlukları çözümleyeceğine, sen sanatı engellemek için elinden geleni arkana koyma, tarihi köşk ve konakların yakılmasına, yıkılmasına, yeşil alanların, çevrenin tahribine seyirci kal, hatta bunu yapanları destekle, sanat yapılarını tiyatro, opera, bale bunları yık, ortaya çıkan sanattan nasibini almamış magazin/paparazzi yaratıklarını sanatçı diye kabul et, gerçek opera-bale-tiyatro-batı klasik müziği, konservatuar sanatçılarını karşına al, engelle, sonra yok kültür başkenti, yok yeni sanat yapıları yapacağım diye ortaya çık. Bunlar inandırıcı olmuyor, ben bunlara hadi canım sende diyorum.