KTHY Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Candanal ile İstanbul'daki ilk tanışmamız biraz gergin başlamıştı! Biraz medyayı takmaz bir tavırla brifing vermeye başlayınca hemen araya girip hareketlerinin bir rest mi olduğunu sormuştuk! Daha da gerilip, kızgınlığı yüzüne vurmuş ve sinirli olduğu her halinden belli bir hal almıştı! Saatler geçtikçe ortam yumuşadı, ön yargılar ortadan kalktı ve sıcak bir hava esmeye başladı... Sonra bir kez daha anladık ki insanların birbirini tanıması için biraz zamana ihtiyaç var... Ne kadar konuştukça ve fikirler paylaşıldıkça, önyargılarda o kadar azalıyor ve ilişkiler artık dostluk çizgisinde ilerliyordu... Biz de şimdi daha iyi anladık ki Mustafa Candanal'ın kafasında sadece KTHY'nin geleceği var! Ne geçmişten bir soru istiyor, ne zarardan ziyandan bahsetmek! Elinde çok ciddi bir çalışma var, bize anlattıkları bu çalışmanın sadece yüzde biri kadar! Çünkü her şey en ince ayrıntısıyla düşünülmüş ve projelendirilmiş... Çalışanın ve yolcunun psikolojik yapısından tutun da, bundan böyle artık KTHY uçaklarında duty freelere kadar! Her tek-tek en ayrıntılı bir biçimde hem beyinlere hem de kâğıda dökülmüş... Bundan böyle geçmişi konuşmak yok, sadece gelecek var KTHY için! Hoş, eski genel müdür Ahmet Derya da böyle geniş kapsamlı projeler hazırlamış ve şirketin kurtuluşu için ter akıtmıştı ama şimdi hepsi artık tozlu raflarda kaldı! * * * Dün öğlen saatlerinde telefonun karşısındaki seste Mustafa Candanal vardı; Yönetim Kurulu toplantısından çıkmış bizi aramış, ilk haberi de bize vermek istemiş... Geçen gün yazdığımız gibi artık bugünden itibaren KTHY'nin yeni Genel Müdürlüğüne Uçuş İşletme Başkanlığı görevinde olan kaptan pilot Ahmet Akpınar'ın atandığını söyledi... Akpınar da yapılan teklifi kabul etmiş ve el sıkışmışlar. Candanal'ın ses tonundan anladığımız kadarıyla mutlu bir karara imza atmışlar ve artık Ahmet Akpınar uçakların değil şirketin de kaptanlığına getirilmiş! Ahmet Akpınar hakkında biz de şimdiye kadar olumsuz bir şey duymadığımıza göre umutlu olmamak için hiçbir neden yoktur diye düşünüyoruz şimdilik... Çünkü KTHY Genel müdürlüğü gerçekten çok hassas bir görev ve hele de siyasetle iç içe olan bir şirkette yönetici olmak kadar daha zor bir olay yok! Ama daha önce ki yazılarımızda da hep dedik ya, siyasetçiler şirketten ellerini çekmedikleri müddetçe başarı şansı hiç yoktur ve iflas kaçınılmazdır diye... Umarız dışarıda açılan tek kapımız olan milli havayolumuz artık siyasetten uzak bir çizgi izler ve profesyonellik ön planda olur ve bu da hepimizi ancak gururlandırır... * * * Dünkü telefon görüşmemizde Yönetim Kurulu Başkanı, Mustafa Candanal ile biraz da sohbet etme imkânı bulduk... Her zamanki gibi geçmişten yine söz etmedi, geçmiş ile sorularımızı bile yanıtlamaktan bir kez daha kaçındı! Hatta Sümer Garip için ne düşündüklerini, hangi göreve getireceklerini de merak ettik ve sorduk ve konumuz bu değil, genel müdür dedi! Zaten söylediğine göre Sümer Garip, Genel Müdürlük görevine istemeden biraz rızasız gelmiş! Sanırız Sümer Garip'in kısa bir süreliğine genel müdürlüğe getirilmesi sadece Ahmet Derya'nın görevden alınmasıyla ilgi bir karardı! Ama yine de biz Sümer Garip'in teknik müdürlüğe getirileceği bilgisini başka kaynaklardan almış bulunmaktayız! Zaten etik dışı olan bu görevden alınma da artık eskisi gibi konuşulmuyor ve pek de irdelenmiyor! Herkes olayı ya hazmetmiş, ya da ekmek kapısı olduğu için hazmetmiş gibi görülüyor! Zaten Candanal'ın da eski konuları deşmeye hiç mi hiç niyeti yok... Tek söylediği var bundan sonra şirkete ekip ruhu gelecek... Candanal takıma antrenörlük yapacak, havacılık sektöründeki bilgisini becerisini KTHY'ye taşıyacak, projelerini hayata geçirmeye başlayacak... Ahmet Akpınar ise takımın yeni kaptanı. O da usta bir pilot olarak ne biliyorsa bundan böyle şirketi için harcayacak ve çalışanlara yönlendirici taktikler verecek, takımı toparlayacak... Ertan Birinci dostumuzun da hakkını yemeyelim; Bize göre herkesin tahmin ettiğinden de fazla şirkete faydası olacak. O kadar enerjiyi nereden buluyor bilmiyorum ama doğrusu tüm işlerini de iyi kıvırıyor... Yeni yönetim, yeni genel müdür ve yeni anlayış KTHY'ye başarı getirsin diliyoruz... Biz her zamanki gibi 'milli' olduğu için takipteyiz ve her çarpık olayın karşısında, her olumlu icraatın yanında olmaya devam edeceğiz! Çünkü bu şirket kimsenin değil, hepimizin... Günün Fıkrası Dört samimi arkadaş, felekten bir gece çalmışlar, hep birlikte aynı arabada eve dönüyorlar. Trafik terörü bunların canını alıyor. Öbür tarafta Azrail'in huzuruna çıkıyorlar, Azrail soruyor, - "Türk Cehennemi'ne mi, Avrupa Cehennemi'ne mi gitmek istersiniz?" "Fark nedir?" diye sorar bizimkiler. Yanıt nettir. - "Avrupa Cehennemi'nde her gün 1 kepçe, Türk Cehennemi'nde her gün bir kova pislik yersiniz." - "Biz Türk doğduk, Türk öldük, tabii ki Türk Cehennemi'ne gideceğiz" der bizimkilerden üçü, uyanık geçinen biri ise. - "Ben Avrupa cehennemine gitmek istiyorum" der. Bizimkilerin üçü Türk Cehennemi'ne, biri de Avrupa Cehennemi'ne gönderilir. Aradan epey zaman geçer. Avrupa Cehennemi'ndeki eleman her gün 1 kepçe insan pisliği yemekten bıkmıştır. Arkadaşlarını ziyaret edip biraz moral bulmak ister. Türk Cehennemi'ne gittiğinde, bizimkiler şen şakrak, gülerek karşılar onu. Dayanamaz, sorar, - "Yahu Ben bir kepçesini hazmedemiyorken, siz her gün bir kova yiyip nasıl bu kadar neşeli olursunuz?" "Oğlum" derler - "Burası Türk Cehennemi, bir gün bok olur kova olmaz, bir gün kova olur bok olmaz. 3 aydır bir bok yediğimiz yok" [email protected]