KKTC’nin kuruluşunun 24’ncü yılı kutlu olsun… Umarız daha nice yıllar yaşar ve KKTC’yi çok daha iyi durumlarda görürüz. Zira Kıbrıs Türk’ünün şu anki durumundan çok daha iyi şartlarda olması gerektiğine inanıyoruz! Her zaman olduğu gibi olayın yine iki boyutu var; Birisi siyasal, diğeri de ekonomik… Yapılan şikâyet ve açıklamalara bakılırsa şu sıralar ekonominin pek iyiye gittiği söylenemez, ama biz her zaman bunun bir uzmanlık işi olduğuna inanmışızdır! Uzman ve iş bilen kişilerin elinde KKTC’nin ekonomik olarak şimdiki durumundan çok daha iyi yerlerde olacağına inancımız hâlâ yaşamaktadır… Bunu ister ekonomik devrimlerle başarırlar, isterse alınacak tedbirlerle yaparlar bilemeyiz ama ekonomik konulardan şikâyetçi olan kesimlerin dinlenerek, ekonomik zorlukların ilk olarak tespit edilerek yola çıkılması halinde, Kıbrıs Türk’ünün başaramayacağı hiçbir şeyin olmadığına güvenimiz sonsuzdur… Geçtiğimiz gün Raşit Pertev ile yaptığımız söyleşide kendisi çok önemli bir hususun altını çizmişti! Ekonomik ve idarî yapının güçlendirilerek, Kıbrıs sorunu konusunda elimizin çok daha güçlendirilmesi konusu… Kendisine yerden göğe kadar hak veriyoruz; Ekonomisi allak bullak olan ve tüm sektörlerin şikâyetçi olduğu bir süreç yaşarken, Rumlarla karşı karşıya oturmamız bile abesle iştigal etmek demektir… Ekonomi ve siyasi konular birbiri ile bağlantılıdır… Kıbrıs Türk’ü öyle ya da böyle bir şekilde, bazen dalgalanmalar gösterse de KKTC’yi 24’üncü yılına kadar taşımıştır! İçimizde KKTC’yi halen hazmedememiş olanların olduğunu da çok iyi biliyoruz… Ama onlar da şunu bilmelidirler ki artık bu saatten sonra KKTC’den geri adım atmanın hiçbir manası kalmamıştır ve bu tür girişimler Kıbrıs Türk’ünün elini zayıflatmaktan öteye gitmeyecektir… Kıbrıs Türk’ü, Anavatan Türkiye gibi kendisini her alanda destekleyen bir ülkenin olmasından dolayı şanslıdır ve bunun kıymetini de bilmek zorundadır… Başta güvenlik olmak üzere, ekonomik konularda, eğitimde, sağlıkta, imar işlerinde, ulaşımda ve diğer tüm sektörlerde Türkiye’nin inanılmaz bir desteği mevcuttur ve KKTC aslında son 24 yılda bulunduğu noktadan çok daha ileriye gitmiş ve şu anki modern görünümüne sahip olmuştur! Raşit Pertev’in de dediği gibi, Kıbrıs Türk’ünün tek hatası, 24 Nisan 2004 yılında referandumda elindeki ‘evet’i hâlâ otobüs bekleyen yolcu gibi beklemesidir! Hâlâ bazılarımız inanmaktadır ki, bu ‘evet’ ile birileri çıkıp ve bizi anlayacak, ambargo ve izolasyonları kaldıracaktır! Böyle bir şey son üç yıldır olmadığı gibi bundan sonra da olmayacaktır… 24 Nisan tarihi artık çoktan miadını doldurmuş, tozlu raflardaki yerini almıştır! Şimdi Kıbrıs Türk’ünün önünü açacak, vizyonunu genişletecek yeni alternatiflere ihtiyacımız vardır ve bu hangi model olursa olsun artık ülkemizin dış dünyaya açılması ve tanıtılmasıdır… Bundan başka bir yolumuzun olduğunu söyleyen ya da iddia eden, sadece siyasî rant peşinde koşan ve seçmeni de peşinden koşturan hayalperestler olarak anılacaktır… Umarız bu tarihî günde, KKTC gerçeğini içine bir türlü hazmedemeyenler de artık gerçekleri görmeye başlar ve Kıbrıs Türk’ünü sonu olmayan yollara yönlendirmekten vazgeçerler… Ne mutlu ki artık her türlü aksak ve eksikliklerine rağmen bir devletimiz vardır… Ne mutlu ki artık kendi egemenliğimizde, kendi sınırlarımızda kendi bayrağımız altında huzurlu ve güvenli bir şekilde yaşamaktayız… Ne mutlu ki, Kıbrıs Türk’ü tüm dış dayatma ve tezgâhlara rağmen devletine sahip çıkmakta ve bu kararlılığını her fırsatta göstermektedir.. Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun…