Hiç kuşkusuzki siyasi partilerin en tepesinde bulunan başkanlar partinin vitrini bakımından önemlilik açısından ilk sıradadırlar. Her ne kadar siyaset bir ekip işi olsa da bir milletvekili ile parti başkanının ağzından çıkacak olan söylemler dikkate alınılırlık bakımından çok farklılıklar kaydeder. Seçimlere 5 gün kala artık tek bir kelimenin bile önemi çoktur ve gidişatın akışını bile değiştirme özelliği de taşır. Muhalefetin yaşı ve eskimişliği ile eleştirdiği UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu’nun artık bundan böyle çok fazla bir şey söylemesine gerek yok. Zira rüzgar öyle bir esmeye devam ediyor ki, muhalefet bunun önünü bir türlü kesemedi. Derviş beyin yaşını eleştirenler, onun tecrübesini ve halka yakınlığını da göz önüne almalı, eleştirilerini ona göre yapmalıdır! Başbakan ve CTP Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer de geçmişe göre sivri uçlarını törpülemiş bir duruş sergiliyor. Ancak duygusallığı hat safhada olan Soyer, muhalefet partilerini eleştirdiği kadar yeni dönemde yapacağı icraatları gündeme getirirse hem kendisi hem de partisi için daha yararlı olacak gibi görülüyor. Bu arada Soyer’in seçimin kaybedilmesi halinde tüm sorumluluğu üzerine alması ve gerekeni yapacağını söylemesi, yani istifa edeceğini ima etmesi, özellikle partisi içinde hüzünle karşılandı ve yeni bir toparlanma süreci başlattı. DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, siyasi yaşamındaki en olgun dönemini yaşıyor. Söylemleri seçmen tarafından dikkatle ve ilgi ile izlenirken, vatandaştan ‘ödünç’ oy istemi çok fazla prim yapmadı. Ayrıca adaya sıçrayan Ergenokon olayında kendisini hakkı yenmiş olarak gösterilmesini kullanması da biraz tepki topladı. Yine, maddi sorunlara çözüm üretemeyen ve en fakir dönemini yaşayan Serdar Denktaş bunun faturasını da ödeyecek gibi görülüyor. TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, siyaset olarak en toy ve tecrübesiz parti başkanı durumunda. Karma oylarda listenin en üstlerinde gözükürken, parti içindeki önemli isimlerle sürekli bir sürtüşme içerisinde görülüyor. En azından seçim gününe kadar ateşkes ilan ederse parti bütünlüğü açısından önemli bir aşama olacak. ÖRP Genel Başkanı Turgay Avcı da söylemleri ve rahat duruşuyla ilgi gören bir tablo çiziyor. Sürekli Anavatan ve AKP ile iyi ilişkilerini gündemde tutması hem yararına hem de zararına sonuçlar doğurabilir. Ancak özellikle son dönemde biraz da seçim stresinden olsa gerek bir tek adamlık havası estiriyor. Bir çok partili kendisine ulaşamamaktan şikayetçi ve bunun faturası da kendisi için ağır olabilir. Vizyonu ve birikimi bakımından kusursuz bir lider ama, ‘ben’ demeyi bırakıp, ‘biz’ demeye hemen alışmalı ve bunu alışkanlık haline getirmeli. Çakıcı: DP’yi geçeceğiz! “Paramız yok yüreğimiz var” söylemini seçim propagandasının sloganı haline getiren TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, sandıktan üçüncü parti olarak çıkıp DP’yi geçeceklerini söyledi. Muhalefet süresince UBP ve DP’den daha fazla muhalefet yaptıklarını ve ses getirdiklerini belirten Çakıcı yeni dönemin kilit partisi olacaklarını ifade etti. TDP Genel Başkanı’nın tahminine göre yeni meclis aritmetiği de şöyle olacak: UBP : 20-22 CTP : 15-16 TDP : 5-8 DP : 3-4 UBP-DP-CTP’den doktor dayanışması! Girne’den gelen haberlere göre UBP-DP ve CTP’inn doktor adaylarının birbirlerini destekleme yönünde ortak bir karar aldıkları söyleniyor. Bölge halkının tepkisini çeken iddiaya göre hepsi olmasa da bazı doktor adayların mühür kırarak seçmenleri karmaya yönlendirdikleri ve ortak bir liste dağıttıkları söyleniyor. Partilerin Girne doktor adayları şu isimlerden oluşuyor: CTP : Abbas Sınay, Salih İzbul, Gülboy Beydağlı, UBP: Erkan Çeliker, Ünal Üstel, Ergün Serdaroğlu, Hasan Bozer, DP : Mehmet Arif Tancer DP adayları isyan noktasında! Başbakanlığa talip olan ve halktan ödünç oy isteyen Serdar Denktaş’ın genel başkanlığındaki DP’de maddi sıkıntılar hat safhaya ulaştı. Özellikle İskele milletvekili adayları, propaganda döneminde bölgelerine harcamalar için sadece 5 bin TL geldiğinden şikayet ederken, çok büyük olasılıkla da partinin İskele’de miting yapamayacağını ifade ettiler.