Dolmabahçe Sarayı’nın doğal uzantısı içinde, sit alanı olarak yer alan İnönü Stadı’nın yıkılarak, yerine yemyeşil park yapılması ve halka açılması yerinde olacaktır. Güzide spor kulübümüz Beşiktaş’a, İstanbul’un en uygun yerinde, en çağdaş ve modern bir stadyum yapılması gerekir. Ne yazık ki, İstanbul başta olmak üzere, büyükşehirlerimizde her yer AVM’ler ve Residancelerle doldurulmaktadır. Yapılan bu binaların, sade vatandaşa ve ammeye hiçbir yararı yoktur. Yapılan her bina, çıkılan her kat, onu yapan müteahhitlerin cebine rant olarak geri dönmektedir.
Bilhassa, son yıllarda, bu rant fevkalade artmıştır. Ne yazık ki, devlet özelleştirme adı altında, park ve yeşil alan olarak halka açması gereken yerleri müteahhitlere ve inşaatçılara peşkeş çekmektedir.
Zincirlikuyu karayolları arazisi, Mecidiyeköy İETT arazisi, Mecidiyeköy eski iftar çadırı arazisi, eski Ali Samiyen Stadının yeri ve bitişiğindeki Likor Fabrikası arazisi, Selamiçeşme eski Meteoroloji arazisi, yeşil tahrip edilerek, müteahhitlere peşkeş çekilmiş ve iğrenç beton yığınlarına dönüştürülmüştür.
Biz 17 Ağustos 1999 depreminde, bütün mahalle halkı Meteoroloji bahçesine sığınmıştık. Şimdi insanların sığınacağı boş alanlar rant getiren binalarla doldurulmaktadır. Allah aşkına, Selamiçeşme’de, Meteoroloji yeşilliği üstüne yapılan her biri 50 katlı, 4 blok binaya aşağıdan bakınız, ürperirsiniz ve başınız döner. Bu binalar bitince o bölgenin trafiği felç olacaktır.
Saçma sapan fikirlere isyan ediyorum. Elde kalan, son yeşil yer olan Çamlıca Tepesine camii yapılacakmış!
Geçen gün arabamı durdurdum, saydım. O camii yapılması istenilen yerin, yakın çevresinde, tam 18 adet cami vardır. Yani, insanlar orada ibadetlerini rahatlıkla yapmaktadırlar. Neden Çamlıca yeşilliği yok edilmek isteniyor, anlamıyorum! Tıpkı Taksim’deki Gezi Parkına Topçu Kışlası yapılmasında olduğu gibi... Siz, zaten azalan park ve yeşil alanları çoğaltmak durumundasınız, yoksa mevcutları yok edip, iğrenç beton yığınları yaptıramazsınız. Herkes, Zeytinburnu Sahilinde, İstanbul’u mahveden silüetleri görüyor. Toplum, bu gibi zevksizliklerden ve tahribatlardan rahatsız oluyor. Şimdilerde ise, Etiler uygulama otel arazisi ile Polis Okulu arazisinin 5000 konutluk lüks siteye dönüştürüleceğini ve burada yapılacak gökdelenlerde, en küçük dairenin bile 1,5 milyon $’a satılacağını okuyoruz ve bu konuda müteahhitlerin ağızlarının sularının aktığı ve sıraya girdikleri belirtiliyor! Geçen gün üzerinde çok konuşulan, Beyoğlu Emek Sineması binasını gezdim. Bir zamanların sanat ve ticaret merkezi olan bu bina, şuanda harabeye dönüşmüş, adeta yıkılmak üzere! O kompleks, tarihi özellikleri korunarak, yeni baştan yapılmalıdır. O kompleksin altında bulunan tarihi İnci Pastanesi çıkmamakta, direnmektedir. İnci Pastanesi toplumun malı olmuştur. Bu nedenle, yeni yapılacak binada veya civarda yaşatılması doğru olur. Herkesi tenkit ettiği, yeni Demirören binası, fena olmamıştır.
Son olarak, bir hususu halkımızın bilgisine sunmak isterim. Stadyumlar ve benzer tesisler, devletin yani Milli Emlak’ın mallarıdır. Devlet  bunları belli sürelerle, (29 veya 49 yıl) kiraya verebilir. Kiralanan bu memalikin yenileştirilmesi, yapımı, bakımı kiralayana aittir. Bu işler devletin o tesis üzerindeki sahipliğini ortadan kaldırmaz. Yani, hazine (Devlet) gerekli gördüğü taktirde, o tesisleri geri alabilir. Stadyumların durumu budur. Bu konu spor basınında bile doğru dürüst bilinmemektedir.
****
PS: Tüm Mülkiyelileri kucaklayan, Mülkiyeliler Birliği Genel Merkez Ankara’da olmak üzere, Mülkiyelilerin bulunduğu çeşitli şehirlerde faaliyet göstermektedir. Bazı Mülkiyeliler Birlikleri fevkalade aktiftir. Biz Mülkiyeliler, bulunduğumuz şehirde bir Mülkiyeliler lokali olsun istiyoruz. Ancak, yeteri kadar ilgi göstermiyoruz. Örneğin İstanbul’daki Mülkiyeliler Birliği Yönetici arkadaşlarımızın büyük gayretleri ile Kuzguncuk’ta, şık, nezih, ucuz ve enfes yemekler sunan biçimde hizmettedir. Ancak, Mülkiyelilerin ilgisizliği nedeniyle, kapanma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Hem birlik merkezi olsun diyeceksin, hem de ilgi gösterip, gitmeyeceksin. Peki Mülkiyeliler Birliği nasıl yaşayacak? Biraz ayıp olmuyor mu?..., hem de ilgi gösterip, gitmeyeceksin. Peki Mülkiyeliler Birliği nasıl yaşayacak? Biraz ayıp olmuyor mu?...