Haydi Kıbrıs Türk’ü!
Levent ÖZADAM
Bayram öncesi Şırnak’ta şehit edilen 13 askerimizden sonra Türkiye tam manasıyla ayağa kalkmış durumda!
Şu anda bayram değil seyran değil ama bu olayın hemen akabinde Anadolu insanı milli günlerde astıkları Türk bayraklarını bir kez daha balkonlara, pencerelere asarak hem olaya tepkilerini gösteriyorlar, hem de Mehmetçiğin sınırda yalnız olmadığını bu şekilde ifade ediyorlar…
Hani bir söz vardır ya, ateş düştüğü yeri yakarmış…
Biz belki güle oynaya bir bayram geçirmiş olabiliriz ama ya bayramı gözyaşları içinde kara çarşaflara bürünerek geçirenler?
Bu elim olay sonrası çok şey yazıldı, konuşuldu ve tepkiler ortaya kondu ama doğrusunu söylemek gerekirse en anlamlısını Haber Türk kanalı yaptı…
A Milli Takım’ın öncülüğünde Pazar akşamı Türkiye tarihinin en büyük kampanyası başlatıldı ve şehit ve gazilerimiz için Mehmetçik Vakfı’na insanımız resmen sel olup yardım yağdırdı…
Bu satırlar yazılırken, kampanyaya tam 160 bin kişi katılmıştı ve toplam 26 milyon YTL’lik rekor bir yardım toplanmıştı…
Bu kampanyada dikkat çeken bir önemli unsur da reyting ve tiraj rekabetinden birbirini yiyen medyanın da ortak bir sesle cevap vererek kampanyaya büyük katkı koymasıydı…
İşadamlarından tutun, spor kulüplerine kadar, sivil toplum örgütlerinden sokaktaki vatandaşa kadar kampanyaya yapılan yardımlar çığ gibi büyüyor ve kampanya devam ediyor…
Burada bizi ilgilendiren esas konu ise, bu kampanyaya Kıbrıs Türk’ünün de katılması istemidir…
Mademki et ve tırnak misali gibiyiz, mademki ana-yavruyuz, mademki Türkiye yıllardan beridir maddi ve manevi olarak bizim yanımızdadır, alın size işte Anavatan sevgisini ispatlayacak en güzel fırsat…
Gelin bu fırsatı kaçırmayalım, gelin Anavatan-Yavruvatan ilişkisinin dibine dinamit atanların inadına bu kampanyaya bir el de biz atalım!
Sanırız bu kampanyanın KKTC’de de başlatılması için öncelikli görev Şehit Aileleri ve malul Gaziler Derneği’ne düşmektedir!
Haydi, Sayın Ertan Ersan;
Gösterin kendinizi!
Anadolu insanı şehir ve gazileri için ayağa kalkmışken, yetimler, öksüzler, dul kalan bacılar için böyle bir kampanya hazır başlamışken basın düğmeye ve Kıbrıs Türk’ünün Anavatanına bağlılığını gösterme zemini hazırlayın!
Haydi, Atatürkçü dernekler…
Sizler için de çok büyük bir fırsat bu…
Teröre karşı Türkiye seferber oldu, şehitlerine gazilerine, sınırdaki askerine sahip çıktı gelin siz de bir omuz koyun bu milli şahlanışa…
Haydi mücahitler, haydi anlı şanlı TMT’ciler, gösterin bakalım şükran nasıl olurmuş bütün dünyaya!
Çok daha önemlisi;
Haydi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti…
Haydi Cumhurbaşkanım, Başbakanım, haydi Meclisim, bakanlar, vekiller…
Halkınıza öncülük yapın ve bu işe öncülük edin…
Haydi, yerli yabancı tüm bankalar…
Sizler de hesap numaralarını açın..
Haydi Türkcell, haydi Vadofone…
Türkiye’de bu işin öncüleri oldunuz, sizlerin sayesinde oluk oluk yardım akıyor, burada niçin olmasın?
Haydi büyük işadamlarımız, belediyelerimiz, sivil toplum örgütlerimiz, spor kulüplerimiz…
Sizlerin de büyük katkılarını bekliyoruz…
Haydi Kıbrıs Türk halkı;
Anadolu’da vatanı korumak için şehit düşen, elini bacağını kaybeden gazimiz de bizim askerimiz…
Kalk ayağa ve Türk insanının vatanına nasıl sahip çıktığını göster dünyaya!
Günün Fıkrası
Yerimiz yok…
Temel, Amerika’nın durduk yerde Irak'a saldırmasından rahatsız olmuştur. Bir yolunu bulup başkan Bush'a telefon eder:
"Alooo! Ben, Temel olarak size savaş acayrum haberunuz olsun!"
Bush, gülerek yanıtlar:
"Hehehe... kaç kişilik bir ordun var ki?"
Temel düşünür:
"Hmmm... kayınpirader İdrus, halaoğli Tursun, kaavedeki arkadaşlar..." ve yanıt verir: "9 kişidur daa!"
Bush içinden kıs-kıs güler ve ciddi olmaya çalışarak:
"Temel bey, sizin 9 kişilik ordunuza karşılık Amerikan ordusu tam 2 milyon askerden oluşmaktadır!" der.
"Hmmm..." der Temel:
"Sizu pir süre sonra arayacağum."
Aradan birkaç gün geçer ve Temel, Bush'u yeniden arar:
"Başkan, savaş ilanımuz geçerlidur. Bir miktar ekipman hazırladuk size karşi!"
Bush, ilgiyle sorar:
"Neymiş bunlar?"
"Haçan, bizim Tursun'un tıraktörü, benim çakaralmaz tüfek bir de kavedeki arkadaşlardan birinin biçerdöveri..."
Bush güler:
"Iyi ama benim tam 150 bin tankım, 30 bin uçağım ve 10 bin askeri gemim var! Haaa, ayrıca bu arada askerlerimizin sayısı da 3 milyon oldu!"
Temel yeni gelişme karşısında biraz sıkılmıştır:
"Tamam, bir müddet sonra sizu yeniden arayacağum."
Birkaç hafta sonra Temel, Bush'u yeniden arar:
"Başkan, savaş ilanumuzu ceri alayrum."
Bush merakla sorar:
"Neden?"
Temel, moralsiz bicimde yanıtlar:
-"Cenevre anlaşmasinu incelemişuzdur. 3 milyon savaş esirini barınduracak yerimiz yoktur!"
[email protected]
Yorumlar