Amerika Birleşik Devletleri’nin gelmiş geçmiş en farklı başkanını sorsalar şüphesiz birçoğumuz Donald Trump deriz. Siyasete farklı bir boyut getiren ve yaptıklarıyla her gün adından söz ettiren de yine Trump. Göreve başlayalı henüz 2 ay oldu fakat icraatları ile tüm dünya tarafından takip ediliyor. Meksika’ya duvar örülmesi, 6 Müslüman ülkenin ABD'ye girişinin yasaklanması derken çok ses getirecek kararnamelerle özgürlükler ülkesi ABD’yi milliyetçi yönetim tarzıyla yönetmeye devam ediyor. Kararlarından çok yaptığı davranışlar da dünya basınında her gün geniş yer buluyor. Örneğin Avustralya Başbakanı Turnbull’a yaptığı telefon konuşmasında kızıp telefonu suratına kapatması... Almanya Başbakanı Angela Merkel ile el sıkışmaması... Şüphesiz Trump dünya tarihinin en farklı liderlerinden.

ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz günlerde şok bir yasağa daha imza attı. Aralarında İstanbul’un da bulunduğu 8 ülkedeki 10 havalimanından ABD’ye doğrudan sefer yapacak uçaklara binecek olan yolcular, kabinde yanlarına boyutu cep telefonundan büyük elektronik cihaz alamayacak. ABD'nin yürürlüğe soktuğu düzenlemeye göre söz konusu havalimanlarından ABD'ye direkt uçuş yapan uçaklara binecek yolcuların, dizüstü ve tablet bilgisayarların yanı sıra kamera, DVD oynatıcı, elektronik kitaplar, fotoğraf makineleri, oyun konsolları ve taşınabilir yazıcılar gibi elektronik cihazların kabine almaları yasaklandı. Bu cihazların bagaja verilmesi koşulu getirildi. Lütfedip tıbbi cihazları bu uygulamanın dışında tutmuşlar.

İstanbul dışında yasaktan etkilenen kentler: Kahire (Mısır), Amman (Ürdün), Kazablanka (Fas), Doha (Katar), Riyad ve Cidde (Suudi Arabistan), Abu Dabi ve Dubai (Birleşik Arap Emirlikleri) ve Kuveyt (Kuveyt).

Kararın 'büyük ölçüde' Ulaşım Güvenlik Yönetimi (TSA) ve İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) tarafından alındığını aktaran ABD Dışişleri Bakanlığı Geçici Sözcüsü Mark Toner; " Bu karar, belirtilen hava alanlarından güçlü terör tehditlerinin ticari uçaklara sızabileceği tehlikesi sonucu alınmıştır " dedi.

Kararın güvenlik tehdidi gerekçe gösterilerek alınması birçok kişiyi tatmin etmedi. Zira dünya üzerinde sadece bu 8 ülke dışında başka ülkelerin güvenlik tehtidi oluşturmaması gerçekçi bir yaklaşım değil. Atatürk Havalimanı’nın diğer ülkelerden güvenlik olarak zaafı mı var? Eğer böyle bir açık varsa buradan tüm dünyaya nasıl oluyor da ticari uçuşlar gerçekleşebiliyor? Mesela Almanya, Fransa yasaklı ülkeler arsında değil onlar bizden daha farklı bir güvenlik taraması mı gerçekleştiriyorlar? ABD ve Avrupa’da tek bir kontrol noktasından geçer oradan da uçağa binersiniz. Fakat Türkiye’deki havalimanlarında 2 farklı güvenlik aramasından geçilir. Hatta ABD yolcuları 3 aşamalı güvenlikten geçiyor. Ayrıca son zamanlarda olaylardan dolayı güvenlik önlemleri had safhada Atatürk Havalimanı’nda. Öte yandan genel anlamda yolcu, yolcu beraberi bagaj ve uçak altı bagaj kontrolden geçiriliyor. Tüm havalimanlarında yaklaşık olarak aynı tarayıcı sistemler kullanılıyor. Dolayısıyla elektronik eşyaların riskli hale dönüştürülmesini tarayıp anlayacak cihaz hâlihazırda zaten yok. Dünya’nın en iyi korunan havalimanları arasındayız. Türk Hava Yolları devlet tarafından desteklenen ve Avrupa dâhil birçok alanda ödüller almış bayrak taşıyanımızdır. Amerika Birleşik Devletleri’nde hava yolları bağımsızdır. Bu hareket güvenlikten daha fazla ekonomik olarak yorumlanmaya açık.

Washington Post gazetesi direkt uçuşlara yönelik elektronik cihaz yasağının gerçek nedeninin güvenlik değil, ekonomik nedenlerden kaynaklandığını öne sürdü. Güçlü devletin şımarık tavırla yasaklanmasını istediği havalimanları, hem dünyanın en iyi hava yolları arasında hem de devlet destekli hava yolları. Uzmanlar yasak gereği kabin içerisinde bulunan elektronik cihazların ileri sürüldüğü gibi bagaja gönderilmesiyle güvenliğin artmayacağını belirtiyor. Gökyüzünde internetin rahatça kullanıldığı bir yüzyılda bu yasak gereğinden fazla anlamsızdır. Rekabetin olduğu bir ortamda büyük bir haksızlıktır. Ayrıca bir diğer ayrıntı Amerika Birleşik Devletleri’nde havalimanlarında bavul içinden elektronik eşya hırsızlığının artmış olduğuna dair istatistikler. Bu kararla birlikte konuyla ilgili güvenlik önlemlerinin alınması ve yolcuların mağdur edilmemesi gerekiyor. 

2018’de hizmete açılması beklenen, 76 milyon 500 bin metrekarelik dev inşaat alanı ile dünyanın en büyüğü olacak olan 3. havalimanı projesi devam ederken bu tür bir yasak ülkemiz için kabul edilebilir bir şey değil. Bu arada THY'nin Atatürk Havalimanı’ndan Amerika Birleşik Devletleri’ne Atlanta, Chicago, Houston, Los Angeles, New York, Washington, Boston, San Francisco ve Miami olmak üzere toplam 9 eyalete direkt uçuş gerçekleştirdiğini söylemekte fayda var. Ve bu yolcuların yüzde 80’e yakınını yabancı yolcular oluşturuyor. Türk Hava Yolları, Amerika uçuşlarından yılda 1 milyar dolara yakın ciro yapıyor. ABD uçuşları uzun saatler sürdüğünden dolayı business yolcusu tablet ve diz üstü bilgisayarını kullanırlar. Ancak yasaklamayla birlikte dizüstü bilgisayarlarını kabine alamayacak olan business class yolcularının bu yasağa dâhil olmayan ABD’li havayollarına kaymaları bekleniyordu fakat THY çok ses getirecek bir çalışma yapıyor. Yasağa karşı yolcu kaybetmemek adına THY’nin tüm yolculara bedava internet ve yolcuya tablet verilmesi üzerine yoğun bir çalışma yaptığı öğrenildi. Burada asıl olan internetin yavaşlamaması ve tüm yolcuların kesintisiz en hızlı şekilde bu hizmetten sağlanması hedefleniyor. Önümüzdeki günlerde başlayacak bu çalışmayla THY yasağı fırsata dönüştürecek ve havacılıkta yeni bir dönem başlatacak.

Türk Hava Yolları, Etihad, Qatar ve Emirates… Dünyanın en iyi 10 havayolları arasında yer alan firmalardan 4’ü yasaklılar arasında. Şubat ayının başlarında, Donald Trump, başkanlık koltuğuna oturduktan yaklaşık 20 gün sonra, ABD’nin önde gelen havayolları United, American ve Delta’nın CEO’larıyla bir araya gelmişti. Medyaya yansıdığı kadarıyla da 3 şirketin ortak şikâyet konusu, körfez ülkelerinin, Amerika pazarında etkin olan Etihad, Qatar ve Emirates havayollarının uçuşlarından duydukları rahatsızlıktı. Aslında Batılı şirketler ve Air France’ın eski CEO’sunun başkanlığını yaptığı IATA da zaman zaman “Körfez’in ve Boğaz’ın havayolları” ibaresiyle THY’yi de dâhil ederek rekabetlerinde eleştiri konusu yapıyordu…

Dışişleri Bakanlığımız ve Türk Hava Yolları yetkilileri yasaktan Türkiye’nin çıkarılması için büyük çaba sarf ediyorlar. Umut ediyoruz ki ülkemiz adına olumlu bir sonuç çıkar. Göstermelik yasaklarla bahsi geçen güvenlik sorunları aşılmaz. Bazı ekonomik sebeplerle alınan kararların 'güvenlik tehdidi' kılıfına uydurularak uygulamaya sokulması, yolcuları cezalandırmaktan öteye geçemeyecek bir karar. Bunun yerine devletlerarası hareket edilmelidir. Bugün bu karara Türkiye’yi ekleyenler ileride daha farklı yasaklarla ülkemizi yine listeye alabilirler elbet...