Kitap Dünyası 

“En Tanıdık Yabancı” 

2016 yılında Azerbaycanda yayınlanmış “Güneşin Düşmediği Odalar” kitabından sonra azerbaycanlı yazar Aysel Ateş Abdullazade’nin Türkiye Türkçesinde kaleme aldığı “En Tanıdık Yabancı” adlı ikinci kitabı çıktı. Yazarın ilk kitabı şiirler toplusu olsa da, bu kitabında nesir’e dönüş yaparak güzel bir roman ortaya çıkarmış. Yazar kitabını şu şekilde tanımlamış: “Yeni ve ikinci kitabım olan “En Tanıdık Yabancı”yı  18 yaş üzeri tüm yetişkinlerin kendine bir şeyler katacağı ve kendinden bir şeyler atacağını düşünerek kaleme aldım. Yaşanmış gerçek bir hayat öyküsü ile kimi zaman hayatın, kimi zaman kadın olmanın zorluklarını yaşayacak, bir taraftan da yalnız bir anne olmanın ve baba olmayı başaramamanın evlatlarınıza nelerin yansıttığını göreceksiniz”. Romanda ortak günlük konuşma dilinin düşünce diline dönüştürülmesi çabası hâkim. Düşünce, şiirsel, akıcı, samimî bir üslûpla sunulmuş. Yazarın zihninde billûrlaşmış, berraklaşmış düşüncelerin dile getirilmesine tanıklık ediyoruz. Yaşanmış, gerçek bir hayat hikayesinin içeriğinde kendinizi bulabilecek, sayfalara dokundukça bilmediğiniz bir hayatın içinde kaybolmadan ayakta durmayı öğreneceksiniz. Olayların Türkiye’nin Antalya şehrinde yaşanmasını, Akdeniz’in, bir kızın hayatına ve yaşadıklarına şahit olmasını okurken duygusal anlar yaşayacağınız muhakkak. “En Tanıdık Yabancı” Ankara’da ve ABD’de edebiyata hizmet eden Gece Akademi’nin yan kuruluşu Tropikal Kitap yayınlarından çıktı. Kitabın Genel Yayın Yönetmeni Arzu Betül Çuhacıoğlu, editörü Serpil Topaldır. Türkiye’nin Antalya şehrinde ikamet eden Aysel Ateş bir sıra edebiyat dergileri ile çalışarak, aynı zamanda tercümanlık yapıyor. Şiirleri ve makaleleri Türkiye edebiyat, kültür ve sanat ortamında yayınlanmaktadır.  Yazarın kaleminin başlıca konusu kadın olduğu için hikayelerinde hep kadınların öyküsüne önem vermekte.  En Tanıdık Yabancı’yı tüm Türkiye’de kitap satış noktalarında ve internet üzerinden – d&r, idefix, kitapyurdu, emektitap, amazon sitelerinden sipariş ederek elde edebilirsiniz. 

Aysel Ateş Abdullazade 

Yazar/Sunucu/Senarist/Çevirmen

Aysel Ateş Abdullazade kendisini şöyle anlatıyor : “ Dört sene öncesine kadar Aysel Abdullazade imzası ile tanınan bir kalem sahibiyim. Aslen Azerbaycan uyrukluyum. Azerbaycan dili ve Edebiyat öğretmeniyim. Öğretmenliyin yanı sıra yıllarca Azerbaycan medyasında ve Edebiyat ağırlıklı kültür sanat camiasında köşe yazarlığı ve gazetecilik yaptım. Genel olarak kadın ağırlıklı yazıyorum. Kalemimin ana konusu kadındır. Sebebi de malum. Bu dünyada, özellikle de bizim gibi toplumlarda kadın olarak yaşamak, hayatını kadın olarak başlamak ve bitirmek çok zor. Bu yüzden kadını kalemim ile savunmak ve bu yolda elimden gelen ne varsa esirgemeden Kadın konusunu işlemek kararı aldım. Bir filmin senaryo yazarıyım. Azerbaycan’da vizyona girmiş “O evden kefensiz çık!” sloganı ile tanımlanan “Melek” isimli filmin senaryosunu yazdım. Film erken evliliklere karşı olan duruşumuzun göstergesi ve hayatı, babası tarafından erken evliliye teşfik edilerek, çocuk gelin yapılarak mahv olan bir kız çocuğunun hayatını beyaz perdeye serdik. Dört sene önce Türkiye’ye yerleştim. Evlilik nedenile Antalya’da ikamet etmeye başladım. Ve imzama Ateş soyadı eklendi. Aysel Ateş Abdullazade imzası ile Türkiye’ye geldikten sonra yabancı uyruklu olduğum için branşımı kullanamasam da, yazarlık ve gazetecilik yönünde işlerimi devam ettirmeye başladım. Tabi biraz zorluklar oldu. Sonuçta başka bir ülkede yabancı uyruklu biriyim, bu camiada yeniyim. Ama hiç vazgeçmedim. Hep birşeyler üretmeye, projelerimi, fikirlerimi anlatarak gerçekleştirmeye çalıştım. Türkiye’ye gelmeden önce bir kitap yazarı idim. 2016 yılında Azerbaycan’da şiirler toplusu olan “Güneşin Düşmediği Odalar” isimli kitabım çıkmıştı. 2019yılında Türkiye’de ilk kez Türkiye türkçesinde bir romanım basıldı. “En Tanıdık Yabancı” isimli kitabımda da yine kadın konusu ön planda oldu. Gerçek yaşanmış bir hayat hikayesini anlattım bu kitapta. Bir kızın hayatını kaleme aldım. Ebeveynlik sorumluluğunu alamayan bir babanın, üç kız çocuğunu tek başına büyüten bir annenin, üç kız kardeşin yaşadıklarını yazdım. Türkiye’de ilk yazım Mavi dergi’de çıktı. Bir sene Mavi dergi’de buluştuk okurlarımızla. Sonra kitabım için davet aldığım “Bir Yazar Bir Eser” programında WOM TiVi ile tanışma fırsatım oldu. Kadın içerikli bir program projem vardı. WOM TiVi yönetimi ile bu projemi paylaştım. Çok olumlu karşıladılar ve bir senedir internet üzerinden yayın yapan WOM TiVi’de “Kadınca Adımlar” programını hazırlayıp sunuyorum. Programda başarılı, toplumda söz sahibi olan, topluma birşeyler aktarmaya çalışan, üreten her meslek dalından olan kadınlarımızı davet ediyor, onların bilgisine baş vuruyor, kadınsal konuları işliyoruz. Kadın hakları, kadına yönelik şiddet, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsiyet ayrımcılığı gibi konulara daha fazla yer verip, aydın bir toplum kurabilmek adına çalışmalar yapmaktayız. Bunların haricinde köşe yazarlığım devam etmektedir. Genel olarak kadınsal konular, ebeveynlik, cinsiyet eşitliği, kadın cinayetleri, çocuk eğitimi üzerine yazılarımı her hafta MedyaEge dergisinden (medyaege.com.tr) ve sitesinden okuyabilirsiniz. Rusça-Azerbaycanca-Türkçe üçgeninde tercümeler yapıyor, editörlük işleri ile de uğraşıyorum. Üçüncü kitabım üzerinde çalışmalar yapmaktayım. Bir kız annesiyim ve kendimden sonra beni temsil edecek, topluma güzel işler ile fayda sağlayacak bir gelecek büyütmekteyim.” 

Müzik Dünyası 

 

DİLARA TORLAK “YOK SAYIYORUM”

Düzce doğumlu Dilara Torlak küçük yaşlarda Türk Müziğine gönül verdi. Düzce güzel Sanatlar Lisesini kazanan Dilara, keman eğitimi gördü. 2015 yılında Balıkesir Üniversitesi Müzik Öğretmenliği bölümünü kazanıp branşı haricinde şan eğitimi aldı. Çeşitli korolarda korist ve solistlik yapan Dilara, yarışmalara katılıp birincilikler ve çeşitli derecelerle ödüllendirildi. Okulundan mezun olduktan sonra Istanbul’a yerleşen sanatçı özel bir kurumda müzik öğretmenliği yapmakta. Son olarak Majör Stüdyo Ses Yarışmasına katılan Dilara Torlak sözü, müziği ve düzenlemesi Ozan Gülek’e ait “Yok Sayıyorum” şarkısını seslendirdi. Bir anda kendini Majör Stüdyo ekibi ile klip çekerken bulan Dilara “Hayallerim gerçekleşiyor. Yeni yılın ilk şarkısı olacak olması beni ayrı heyecanlandırıyor, inanmaktan vazgeçmeyin” dedi. Cenk Alptekin Prodüktörlüğünde ve Alptekin Yapım etiketi ile yeni yılın ilk günü piyasaya çıkacak Yok Sayıyorum YouTube ve  tüm dijital platformlardaki yerini yeni yılın ilk şarkısı etiketi ile alacak.

 

EZGİ AYÇE’DEN “DERİN YEMİN”

Kendi şarkılarını yazan, güçlü sesi ve yorumculuğu ile 2018 yılında Enbe Orkestrası’nın çıkış parçası olan ve klibi Barcelona’da çekilen “Yarım Sevda” ile müzik dünyasına merhaba diyen Ezgi Ayçe, başta Ajda Pekkan olmak üzere birçok sanatçı ile aynı sahneyi paylaşmış ve çocukluğundan gelen müzik tutkusunu sahne ve albümlere taşımıştır. Müzik öğretmeni olan anne babanın çocuğu olarak küçüklüğünden bu yana müzikle büyüyen, Ortaokul yıllarında annesinin yönettiği korolarda, lise yıllarında ise babasının kurduğu lise orkestrasında bas gitar çalan ve şarkı söyleyen Ezgi Ayçe, aynı yıllarda kendi şarkılarını da yazmaya başlamıştır. 2019 yılında Serdar Ayyıldız ile ortak bir çalışmaya imza atan ve sözü müziği Sezen Aksu’ya ait “Ateş Böceği” ile kısa sürede büyük ilgi gören Ezgi Ayçe’nin yorumladığı şarkı, Serdar Ayyıldız’ın proje albümünün çıkış parçası olmuştur. Ezgi Ayçe, Ajda Pekkan, Behzat Gerçeker, Sertab Erener, Yıldız Tilbe ve Nil Karaibrahimgil gibi sanatçılarla sahne ve albüm kayıtlarında yer almıştır. Müziğini global çapta da duyurmayı amaçlayan sanatçı, İstanbul’un en güzel tarihi manzaralarında, şarkının aranjesini de yapan Ali Tolga Demirtaş yönetmenliğinde, Iphone 11 Pro Max ile çekilen sözü müziği kendisine ait yeni şarkısı “Derin Yemin”i 3 Kasım’da dinleyici ile buluşturdu. 

Diskografi:

 2018 – Enbe Orkestrası feat Ezgi Ayçe - Yarım Sevda

2019 – Serdar Ayyıldız feat Ezgi Ayçe - Ateş Böceği

2020 – Derin Yemin

Ezgi Ayçe Hakkında

İzmir doğumlu Ezgi Ayçe, üniversite için İstanbul’a geleceği yıllara dek, çok sevdiği Akçakoca’da büyümüştür. Ortaokul yıllarında annesinin yönettiği korolarda, lise yıllarında babasının kurduğu lise orkestrasında bas gitar çalmış, şarkı söylemiş ve aynı dönemde şarkı yazmaya başlamıştır. Peyzaj yüksek mimarı olan Ezgi Ayçe, 2010 yılında mesleğini bırakarak müzik hayatına atılmıştır. İlk olarak 1 yıl Avrupa Korosu’nda koristlik yapmış, ardından 4 yıl Boğaziçi Caz Korosu ile dünya çapında (Amerika, İtalya, Macaristan, Avusturya, Almanya vb.) 150’nin üzerinde konser vermiştir. 2013 yılında, 1 yıl boyunca IKSV Caz departmanında ‘Genç Caz’ yarışmasının koordinatörlüğünü yapmış, ilk International Jazz Day organizasyonunda dünyaca ünlü sanatçılarla çalışmıştır. 2014 yılında Şişli Belediyesi bünyesinde kurulan Şişli Kültür Sanat departmanı ile çeşitli organizasyon ve müzikal çalışmalarda bulunmuştur. Aynı yıl içerisinde Ezop Music & Production’ı kurmuştur. Kendisinin ve başka sanatçıların sahne organizasyonları ve teknik gereksinimlerini sağlayan firması ile birçok marka ile işbirliklerine imza atmıştır. Gülçin’in son albümü ‘Davet’te yer alan ‘Bi Kahve’ ve What da Funk grubunun seslendirdiği ‘Serseri Aşk’ gibi farklı sanatçı ve albümler için de söz ve müzik üreten Ezgi Ayçe, YouTube’da yaptığı akustik performans kayıtlarını Zuhal Müzik sponsorluğunda gerçekleştirmektedir. İlk teklisi, sözü ve müziği kendisine ait olan, klibi Barcelona’da çekilen Enbe Orkestrası’nın çıkış parçası ‘Yarım Sevda’ ile 2018’de müzik dünyasına merhaba demiştir. Ardından 2019 Ekim’de sözü müziği Sezen Aksu’ya ait ‘Ateş Böceği’ni Serdar Ayyıldız ile birlikte söylemiş ve şarkı Serdar Ayyıldız’ın proje albümünün çıkış parçası olmuştur. Ajda Pekkan, Behzat Gerçeker, Sertab Erener, Yıldız Tilbe ve Nil Karaibrahimgil gibi sanatçılarla sahne ve albüm kayıtlarında çalışma fırsatı yakalayan Ezgi Ayçe, sözü ve müziği kendisine ait olan, ATD Production etiketiyle 3 Kasım’da yayınlanan son teklisi ‘Derin Yemin’in klibini, şarkının aranjesini de yapan Ali Tolga Demirtaş yönetmenliğinde Iphone 11 Pro Max ile çekmiştir.

Seren Uzun ‘dan ‘’Gelino ‘’ yorumu!

 Her çalışması ile dikkat çeken ,milyonlara ulaşan başarılı  yorumcu Seren Uzun,geçtiğimiz aylarda yayımladığı ‘’Sevda Sözü ‘’ nün ardından  ‘’Gelino ‘’ isimli yeni teklisini Yusuf Öztürk  yapımcılığında   Goed Music etiketi ile müzikseverlerin beğenisine sundu. Sözü  İlhan Gülten /Anonim müziği Anonim  olan , Gürcü halkıyla Türk halkının yıllardır süren ilişkilerinin güzel bir meyvesi olan türkünün düzenlemesi  Yıldıray Yanlı tarafından yapıldı. ‘’Gelino ‘’isimli şarkının video klibi ise; Suat Şekil yönetmenliğinde ,Trabzon ‘un  mavi ve yeşilin birleştiği  doğal  atmosferinde  çekildi. Seren Uzun ‘un Türkçe ve Gürcüce dilinde yeniden  yorumladığı  ‘’ Gelino ‘’ isimli şarkı tüm dijital platformlar da ve Netd Müzik kanalında yerini aldı.

SEREN UZUN   YENİ ŞARKI /GELİNO   SÖZ: İLHAN GÜLTEN / ANONİM  MÜZİK: ANONİM

 

SEVGİ FIRAT "MÜSTEHAK"

Sevgi Fırat'ın, DMC etiketiyle yayınlanan "Müstehak" isimli tekli çalışması tüm digital platformlarda yayında. Söz ve müziği Bilal Sonses'e düzenlemesi Emirhan Cengiz'e ait olan şarkının video klibi İmre Haydaroğlu yönetmenliğinde çekildi

MÜSTEHAK

Söz-Müzik: Bilal sonses Düzenleme: Emirhan Cengiz Yönetmen: İmre Haydaroğlu   Yapım: DMC

Yapımcı: Samsun Demir İletişim: Emel Yalçın

Sevgi Fırat Kimdir

Sevgi Fırat  06.01.1998 tarihinde Almanya Oldenburg şehrinde doğdu.  Almanya’da eğitimine başladı ve yanı sıra flüt, piyano ve şan dersleri aldı.  2012 yılında Türkiye’ye kesin dönüş yaptı. Eğitimi Ankara Alman Lisesinde devam etti.  2017 yılında Ankara Başkent Üniversitesi Devlet Konservatuar bölümünü yetenek sınavıyla birinci dereceyle okumaya hak kazandı. 2 sene Başkent Üniversitesi'nde okurken aynı zamanda Acun Medya'da staj yaptı. Şimdi İstanbul'da yaşayan Sevgi Fırat eğitim hayatını sürdürebilmek  ve yabancı dillerini değerlendirilmesi için   Turizm ve Otel işletmeciliği bölümünde okumaya devam ediyor. 

Kim Kimdir ?  

Bahadır Alkan

22 Eylül 1983 Amasya doğumludur. 2007’de 19 Mayıs Üniversitesi tıp fakültesinden mezun oldu. 2014 senesinde 18 Mart Üniversitesi beyin ve sinir cerrahi si ABD’de ihtisasını tamamladı. Son 4 yılında Lüleburgaz Devlet Hastanesi’nde hem beyin cerrahi olarak ameliyat yaparken hem de Başhekimlik görevini birlikte yürüttü. Hasta yoğunluğu nedeniyle Başhekimlik görevinden istifa ederek Lüleburgaz Özel Medikent hastanesi’nde kasım ayı itibari ile göreve başladı. Beyin kanamaları, beyin tümörleri, beyin sıvısının fazla üretildiği veya emiliminin az olduğu hidrosefali hastalarına sent uygulamaları ayrıca omurga hastalıkları konusunda ameliyatlar yapmaktadır. Ağırlıklı olarak omurga hastalıkları ile ilgilenmektedir. Omurga rahatsızlıkları toplumda sıkça rastlanan bir sağlık sorunudur. Özellikle bel ve boyun fıtığı şikayetleri sıkça karşılaşılan omurga hastalıkları arasındadır. Bu hastalıkların hastaların muayenesi ve gerekli tetkiklerin yapılması sonucu en uygun tedavi belirlenir. Hali hazırda bu rahatsızlıkları tedavi edebilmek başlangıç sevisinde olanlar veya açık ameliyat gerektirmeyen düzeydekiler için lokal anestezi ile gerçekleştirdiği , transforaminal epidural steroid enjeksiyonları, tetik nokta Enjeksiyonları, Faset denervasyonları , RF termokuagülasyon, transsakral girişim ile kanama eşliğinde Lomber Diskoplasti/Adezyolizis (disk tamiri/yapışıklık açılması) işlemlerini aktif olarak yapmakla birlikte daha ileri olgularda mikroskobik bel ve boyun fıtığı ameliyatlarını başarıyla gerçekleştirmektedir. Bel kayması ve diğer omurga kırıklarına da kemik erimesine bağlı ise kemik çimento ile güçlendirme veya sinir basısı olduğu durumlarda stabilizasyon denilen açık omurga ameliyatlarını da aktif olarak yapmaktadır. Aynı zamanda el bileğinde ve dirsek seviyesinde sinir sıkışması durumlarına da lokal anestezi ile günübirlik ameliyatları başarıyla yapmaktadır.