Bitcoin ile ilgili eleştirel yazımızın ardından okuyucularımızdan mesajlar aldık. Bu çerçevede konuyu biraz daha irdeleyelim. Siber hesap Bitcoin ve türevlerini ilk defa eleştirmemiştik tabi… Birçok kez eleştirmemizin sebebi özü ile güvenlik meselesiydi. Güvenlik ağının geliştirilmesi gerekliliğini vurgulamaktı.

Düşünsenize bir değer var. Ve bu aslında her yerde ama öte taraftan hiçbir yerde… Siber dünyada adınıza açılmış hesap, cüzdan var. Bu cüzdan aslında dünyanın her yerinde ama diğer taraftan hiçbir yerde… Elbette siber paranın teknik özelliklerine kullanıcıları olacak 8,5 milyar insanın hâkim olmasına imkân yok… Hâkim olabilen bilgi işlemciler, yazılımcılar için bir anlamı olabilir ama kalan insanların, mühendislerin, doktorların, avukatların, hatta bankacıların, mali uzmanların, oto tamircilerinin, boyacıların, elektrikçilerin özet ile uzun vadede kullanması planlanan insanların hakimiyet kuramayacağı bir yerde…

Devletler bile denetimini yapamadı. Bitcoin hırsızlığından şüphelenilen birini FBI, bir kafede şifreyi değiştirmeden yakaladı da işi ancak çözebildi. Enter’e basacak vakti olsa yine yakalanamayacaktı. Bu alanın koruma altına almanın ne denli zorlu olduğunu görüyoruz. Bir anda hesabınızın boşaltılma riski var mı? Var. Ve buna ‘olmaz öyle şey’ diyebilecek kimsede yok.

Diğer taraftan siber para sayesinde metal, kağıt, plastik para basılmaması ile senyoraj maliyetlerinin bitmesi topluma bir miktar enflasyon katkısı yapacaktır. Ama diğer taraftan süper bilgisayarların artması, sürekli çalışması ile soğutma ihtiyacı ve yüksek elektrik maliyetleri doğmaktadır. Bu süper akıllı bilgisayarların sadece belli bir dizinde şifrelenmiş para basması da kendi başına bir sorundur. Evet doğru şifrelenmiş bu dizini yazmak çok zor. Bitcoin üreten bilgisayar başka işlem yapamaz oluyor. Süper bilgisayarlar adı gibi süper… Yapabileceği milyondan fazla işlevi var. Ama sadece bir tanesi için kullanılmakta. 0,99 milyon işlevi çöp oluyor… Oluşacak ilim israfını düşünsenize… O bilgisayarlar tam kapasite kullanılsa, insanlığa katacağı şeyleri düşünsenize…

Bu teknoloji çağına ait elektronik para gelecek… Her çağda para evrilmiştir. Artık bunun önüne geçmek mümkün değil. Ama daha israf edilmeden, enflasyona bir odunda onun atacağı maliyetle gelmemeli… Soğutma, elektrik, ısınmadan kaynaklı yedek parça, yazılım enflasyonu da oluşturulmamalı… Yeni senyörlerin yaratacağı senyoraj maliyetleri halkın omuzlarına yüklenmemeli… Sistem yeni senyörler, yeni bir elit tabaka çıkartacak o da belli… Umalım ki bu senyörler, unvanlarının içini doldurabilsinler. Yeni düzene geçerken bunu fırsat bilip, daha insani, paylaşımcı, kimsenin kimseye el açmayacağı, herkesin harıl harıl çalışabileceği bir yapı kuralım. Düşük maliyetler ile halkın, doğanın omuzlarına en az basılarak siber parayı basalım. Bunu gelir uçurumu yaratılmadan çıkartılım. Böylece yeni düzende halk daha fazla ortada, orta direkte buluşma imkânı bulabilsin…

Siber alem tehlikeli bir alan, adeta her adımda bir muz kabuğu var. Suistimallere açık… Onu kontrol edebilmek güç… Ülkeler de bu kontrolü sağlamak için yoğun çalışıyor. Çünkü bu yeniliği haklı olarak fırsat görüyor. İlk hakimiyet kuranın, sonrasında hakimiyet kuranlar üzerinde de gücü olacağı varsayılıyor. Bu sebeple var güçleriyle ilk olmak için çalışıyorlar. Ama orası siber alem, daha önce Nasa vs.nin hacklendiğini çok gördük. İlk giren devlet bir anda, ne olduğunu anlamadan dımdızlakta kalabilir.

Ülkeler Bitcoin, dijital para, geleceğin parasının hakimiyeti için ciddi kaynak harcıyor. Fakat bu yeni doğan zıpır para çok hareketli ve güvenilmez. Onu kontrol edebilmek için servet akıtanlara her an takla attırabilir. Önceki yazılarımızda buna değip değmeyeceğine dair bir merak uyandırmaya çabalamıştık. Bu yeni elektronik parayı her ülke hem de çok fazla sayıda üretecek. Bugün bile çok fazlalar. Bitcoin, Ethereum, XRP, BNP, USDC, Cardano, Solana, Tether, Avalanche, Dogecoin, Shiba Inu, Toncoin, Polkadot, TRON, Aptos coini, Uniswap coini, Flow coini saymakla bitmiyorlar.  Bunların daha da çoğalacak olması, bunca para biriminin olması amacı saptırabilir, başka başka kaoslar yaratabilir.

Gelin konuyu biraz kendi özelimizde değerlendirelim…

Düşünsenize bugün küresel çapta kullanılan birkaç para birimi Dolar, Euro, Sterlin, kısmen Japon Yeninde bile ne manipülasyonlar, tehditler yaşıyoruz. Borsada hisseler yaprak gibi, bir inip bir çıkıyor. Açıkçası biri ikisiyle baş edemezken binlerce elektronik para ile baş etmek mümkün görünmüyor… Yönetemedik işte, bir Türk Lirasını yönetemedik… Adını bile duymadığımız 1,2 milyon nüfuslu Esvatini Randı karşısında bile değersiz kaldık. Türkün Lirası ne yazık ki her şey karşısında değer kaybetti. Biri ile baş edemediğimiz bir dönemde yüzlerce elektronik para birimiyle baş etmek elbette hiç mümkün görünmüyor.    

Bu siber para o kadar esnek ki! Adeta vıcık vıcık… Buradan yakaladım dersin, anlamadan o tarafa geçiverir. Kakao çekirdeğinden, metale, metalden kağıda, kağıttan plastiğe evrilen para elbet bu çağa uygunda teknolojik olarak evrilecek… Ama bu denli vıcık bir evrilme çok can yakar… Ne bir bankası var. Ne banka öğle arası, ne yaz tatili, ne bayram tatili, hatta gece yarısı molası bile yok. Sürekli 300 km hız yapan araba gibi… Sürekli, evin içinde koşuşan çocuk gibi hareket halinde ve bu çok yorar insanı… Düşünmeye zaman bulamaz olursun. Yan tarafa bile bakamazsın… Düşünce kaybolur. Başlarsın düşüncesizce ama sürekli, garip hareket etmeye… Özünden kopmuş, amaçsız hareketler başlar…

Bitcoin bu günkü görüntüsü ile plastik ya da kağıt parayı piyasada yok etmeden hayat sürmelidir. Bitcoin geldi kağıt paraya tamamen elveda demek büyük tahribatların kapısını aralar. Kağıt para kültürü yaşatılmalıdır. Geçmişte iki bin yıl boyunca Yahudilerin birçok topluluğun içine karışmasına rağmen, kendi kültürünü, dilini koruması, asimile olmaması, evliliklerle karışmaması, bayramlarını, göreneklerini, geleneklerini koruması, çocuklarına yaşatması ile gün gelip saldırılar, tehditler, ölümler başladığında gelecek için adım atabildiler. Çünkü onlar özünden uzaklaşmanın yok oluş olduğunu biliyorlardı. Ve bu sayede iki bin yıl boyunca bozulmamış, amaçlarından sapmamış, asimile olamamış toplum tek devlet olabildiler, toparlanabildiler. Aynı şekilde İsveç baskısı altında kültürlerini, dillerini kaybetmemek için direnen Finliler de açık bir örnektir. İsveç’in bir ulusu, tarihi, kültürü ortadan kaldırma çabalarına imkân vermediler. Fin bölgesi Rusya’ya geçince zorda olsa koruyabildikleri kültür, dil ile kendi ülkelerini kurabildiler. Devlet dili olmuş İsveççeyi bırakabildiler. Kağıt parada kullanımdan düşmeden, bu çok esnek, manipülasyona, hacklenmeye pek açık, siber para ile yan yana ve kültürünü kaybetmeden yaşamalıdır. Bu sayede olası köklü bir tehlike halinde kağıt para piyasalarda yerini alabilir. Piyasaları, doğayı, insanları olabilecek felaketlerden koruyabilir.

Çağa uygun bir elektronik para gelecek, artık bundan kaçış yok.

Ama ekonominin kendisi zaten hırs, haset, açgözlülük, oburluk, tembellik duyguları ile karmaşık bir sınavken, oynak bir zeminken, bir de üzerine tamamen kontrolsüz bir para eklenmesi ekolojik dengeyi daha da tehlikeye atar. Bu sebeple siber para ya daha kontrollü bir hale evrilmeye ya da daha kontrol edilebilir yeni keşfe ihtiyaç duyar. Mevcut, vahşi siber para şu görüntüsü ile ehlileştirilemeyecek, dünyanın kendini korumaya almasına dahi sebep olabilecek tehlikeli bir takas aracı olacaktır.