Ben henüz 5-6 yaşlarındayken televizyonlarda pembe dizi furyası vardı. Güney Amerika'dan taa evlerimize giren entrika dolu diziler. Yıllar yılı sayıları artarak devam eden bir furya. Şimdi ise Türk dizileri moda oldu. Dünya'nın birçok yerine dizileri ihraç ettik, halen de ediyoruz.  Türkiye’nin bir şekilde reklamını yapıyor, dizileri ihraç edip para kazanıyoruz. Farklı konular, başarılı oyuncular ve artan çekim kalitesi ile Türk dizi sektörünü hem Türkiye’de hem de dünyada adından söz ettirir hale geldi. 

ABD’ye 2011 yılında adım attığımda çalıştığım Disney’in bilgisayar odasında, genç bir kızın kulaklık takıp Ezel’i izlediğini görmüştüm. Yahu Amerikalı'nın ne işi olur Türk dizileriyle Allah aşkına? Yetmezmiş gibi aynı gün evime gitmek için bindiğim otobüsete minik bir muhabbet ettiğim Faslı kız da bana Kurtlar Vadisi’nin her bölümünü izlediğini söylemez mi? Bununla yetinmeyip Necati Şaşmaz’ın hayat hikâyesini de anlatınca yok artık demiştim kızın yüzüne karşı! Ne oluyor yahu Amerika'da? Bizim oyuncunun hayat hikayesini, birebir yaşamışcasına heyecan ile anlatı bir de. Demek ki bilmediğimiz bir Türk dizi furyası başlamış 2010'lu yıllarda. Benim bahsettiğim yıl 2011...

Bir sonraki yıl yani 2012 yılında tekrar Orlando, Florida’da bulunan Walt Disney World’de çalışıyordum. İsrailli bir aile ile konuşurken Türk olduğumu öğrenince küçük oğlu ile tanıştırıp bak Peppee’nin memleketlisi var burada dedi. Oğlunun Peppee ile Türkçe öğrendiğini de ekledi. Sadece aşk, entrika, çekişme üstüne olan dizilerimiz değil, diğer formattaki programlarımız da dünya çapında seyirciye hitap ediyor demek ki.

2017’de geldiğim Amerika Birleşik Devletleri ise şuan çok daha farklı. Sadece belli ülkeler değil artık tüm dünya Türk dizilerini izliyor. Bu arada Amerika kıtasında en popüler dizi Diriliş Ertuğrul. En ünlü oyuncu ise Kıvanç Tatlıtuğ. Kime Türk desem 'şu yakışıklı mavi gözlü sarışın' diye diye bitiremiyorlar. Küba’dan Rusya’ya, Ekvator’dan Yeni Zellanda’ya kadar tanıştığım onlarca insanın izledikleri dizileri duydukça şankınlığım daha da arttı. Fatmagül'ü bile biliyor elin Ekvatorlusu! Aslında tüm dünyanın özeti ABD. Çünkü tüm milletten insanlar burda yaşıyor.

Geçen hafta FOX Meksika’ya bakıyordum ve bizim 'Süleyman' vardı mesela. Muhteşem Yüzyıl'ın Süleyman'ı tv'de kıtaları fethederken diğer yandan da Meksika izleyicisinin kalbini İspanyolca dublaj ile kazanıyordu. Eğer diziyi altyazıyla izlemişlerse, mutlaka öğrendikleri birkaç Türkçe kelimeyi de söylemeden geçmiyor yabancılar...

Diziler sadece Meksika’da değil Orta Doğu’dan Balkanlara, Orta Asya’dan Güney Amerika’ya kadar neredeyse her yere ulaşıyor. Benim yaşadıklarım küçük birer ayrıntı. Ama istatistiklere baktığımızda dizi ihracatı 2008 yılı itibariyle büyümeye başlamış. 2008 yılında 10 milyon dolar olan dizi ihracatımız, 2016’da 350 milyon dolara ulaşmış durumda. Türk dizilerine olan talep bölüm başına fiyatları da arttırmış. Dizilerimizin dünya pazarlarındaki fiyatları da son 5 yıl içinde yaklaşık 10 kat arttı. Türk dizi ihracatçıları 2023’te 750 milyon dolarlık ihracata imza atma hedefinde.

Bundan 5 yıl önce 50’ye yakın ülkeye yapılan ihracat bugün 142 ülkeye yapılıyor. Son dönemlerde yurtdışına en çok satılan dizilerin başında ise Vatanım Sensin, Gümüş ve Hayat Şarkısı geliyor.

Yapımcılar hem Türkiye’de kanallardan kazanıyor hem de ihracat ile gelir elde ediyorlar. Son tahlilde dizi film ihracatında ABD'den sonra ikinci sıradayız. Bollywood’un esamesi okunmuyor şu sıralar. Türk dizi ve formatlarını yurtdışına ihraç eden İzzet Pinto, Al Jazeera’ye verdiği röportajda bu başarının son 5 yıldaki artışla olduğunu söylüyor.

TRT World’e Teşekkür

Diziler demişken TRT World’e de ayrıca bir paragraf açmak gerekiyor. 2015’ten bu yana haberler ve programlar yurt dışında oldukça izleniyor. İngilizce yayının Türkiye’nin uluslararası alanda daha etkin rol oynmasından dolayı siyasi ve ekonomik olarak önemi var. FETÖ tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz darbe girişimini de dünyaya anlatmak için TRT World ve Anadolu Ajansı’nın çalışmaları mükemmel. Sadece diziler değil gündem de TRT World’ten takip ediliyor. ABD’de yaşayan özellikle Arap, Hindistanlı, Pakistanlı ve ABD’li arkadaşlarım sosyal medyada yer alan TRT World’ün videolarını benden daha çok paylaşıyorlar. Son zamanlarda Kudüs yayınları muazzam. Herkes bana TRT World’ü anlatıyor ve teşekkür ediyor. Ben de buradan asıl teşekkürü hak eden TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, TRT Haber Müdürü Fatih Er ve TRT World’ün tüm çalışanlarını tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum.