Pazartesi günü bir yerel gazetemizin ön sayfasında büyükçe yayınlanmış bir haber başlığı; Piskopos Vasilios; ?Barıştan başka bir şey istemiyoruz? Dün de başka bir yerel gazetemizin ön sayfadan sür manşetten verdiği bir başlık; ?İşgal altında ki kiliselerimizi kurtaracağız!..? Hz. İsa?nın bilmem kaçıncı havarisinin doğum ve isim günü nedeniyle KKTC?ye geçen Trimitunda Bölge Piskoposu?nun ayin sırasında KKTC?de söyledikleri ve ayinden sonra Güney?e geçtikten sonra açıklamaları... Yani buraya geliyorlar barıştan, çözümden, insanlık ve kardeşlikten bahsediyorlar, Güney?e geçince din adamı olduklarından bile utanmadan düşmanlık edebiyatı yapabiliyorlar... Eğer ilahi adalet söz konusuysa bunların öbür dünyada ki gidecekleri yer cehennemdir... Hem de cehennemin en ücra köşesi! Aslında bu Ortodoks mantığına sadece biz değil, Hristiyan âleminin Ortodoks dışında ki tüm mezhepleri kızmakta, hatta dışlamaktadır ama bunları düşüncelerinden ve hedeflerinden geri çevirmenin de imkânsız olduğunu yine herkes iyi bilmektedir... Muhakkak ki emniyet güçleri Rum basınını iyi takip etmektedirler... Ancak, KKTC?nin işgal altında olduğunu düşünen, KKTC topraklarının hala Rum toprağı olduğu gafletine kapılanların da tekrar KKTC?ye girmelerine göz yummak da bize göre bir suç unsurudur... Güney Kıbrıs?ta Rum Ortodoks Kilisesi?nin gücünü bilmeyen yoktur... Onlar gerektiğinde hükümet kurarlar, hükümet bozarlar... Güney Kıbrıs?ın en zengin kuruluşudurlar ve parayı hedef ve inançları doğrultusunda en kötü yollarda bile kullanmaktan çekinmezler, felsefeleri Türk düşmanlığı üzerine kuruludur... KKTC?ye geçip en büyük barışçı ve insan hakları savunucusu kesilirler, bunları söyledikten iki saat bile geçmeden Güney?e gittiklerinde azılı bir Türk düşmanı kesilirler ve kinlerini kusuverirler... Din adamı kılığında ki bu şarlatan Türk düşmanlarına izin geçiş belgelerini onaylayan benim Kıbrıslı Türk polisimdir... Bu şarlatanlar Güney?e geçtiklerinde Türk askerine ağza alınmayacak hakaretler ederler ama ne hikmetse, her defasında benim polisim, aslında din adamı değil din düşmanı olan bu şarlatanlara geçiş izni verirler! Ve ne gariptir ki benim polisim askere bağlıdır... Bu bir çelişki değil de nedir? Ve bir de utanmadan bundan böyle formalite yapmadan geçmek istediklerini söylerler... Çünkü onlar da çok iyi bilmektedirler ki, formalite demek Kuzey?de bir devlet var demektir... Formalite demek, bu adanın tek sahibinin Rumlar olmadığının göstergesidir demektir... Ve formalite demek, eğer bu adada bir Hristiyan mezhebi varsa, Müslüman gerçeği de var demektir... Emniyet Güçleri, KKTC?yi aşağılayanlara, görmemezlikten gelenlere karşı sınırlarda mutlaka ciddi bir önlem almalı... Hatta KKTC?ye girişini yasaklamalı... Devlet olmanın temellerinden biri de onu yok sayanlara karşı varlık mücadelesidir... Foto-Makarios Fotoğraf altı: Rum Ortodoks Kilisesi ve EOKA?nın ENOSİS?i gerçekleştirmek için ortaklaşa sürdürdükleri şiddet hareketlerini, Kıbrıs Rum tarafı dünya kamuoyuna ?bağımsızlık? için verilen bir ?kurtuluş mücadelesi? olarak takdim etmeye çalışmaktaydı. Bugün de bunun adı ?sadece barış istiyoruz? oldu...