Bugünkü yazımda kente ait bir konudan bahsetmeyeceğim. Çünkü bugün Cumhuriyet Bayramımızı kutlamak istiyorum. Amacım tarih dersi gibi bir metin yazmak değil, amacım bazı değerlerimizin şartlar ne olursa olsun korunması gerekliliğinin altını çizmek.

 

 

Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşlarına minnet ve şükranlarımı sunarak başlamak istiyorum, Türk Ulusunun tarih sayfalarından silinmesine izin vermedikleri, biçare Cihan Devletini ölüme terk etmedikleri, bağımsızlığa tam inandıkları için. Onlara minnet ve şükranlarımı sunmak istiyorum bugün hür iradesiyle bilime katkı sağlayan bir Türk kadını olmamı sağladıkları için. Onlara minnet ve şükranlarımı sunmak istiyorum gelecekte öğrencilerimin de bağımsız topraklarımızda refah içinde yaşayacaklarının teminatı olan "Cumhuriyet"i seçtikleri için. Onlara minnet ve şükranlarımı sunmak istiyorum değişen dünya düzenini bir asır önceden görebildikleri için. Onlara minnet ve şükranlarımı sunmak istiyorum onurlu ve gururlu yaşantımız için.

 

 

Gençlerimize, çocuklarımıza, Atatürk'ü, düşüncelerini ve emanetlerini açıklayabilmek O'na karşı bir vicdan borcumuz olmalı. Bu topraklar, bu huzur, bu refah kolay kazanılmadı. Atatürk önderliğinde kahraman Türk halkı Türk varlığı ve bağımsızlığına öyle inanmışlardı ki ülke şartları alarm verirken dahi bu inançlarına hiç gölge düşürmediler. Para yok, silah yok, eli silah tutan ancak bir avuç insan, kalanı da savaştan çıkmış hasta, sakat, kadın, çocuk, yaşlı ve ülkenin her yeri düşman işgalinde... Bu ne büyük inançtır ki tablo bu derece vahimken bile hiç sarsılmamış, hiç sorgulanmamıştır. Bu ne büyük inançtır ki bir nesil esaret altında yaşamaktansa hiç yaşamamayı yeğ tutmuştur.

 

 

Yarın 81.nci yıldönümünü kutlayacağız Cumhuriyetimizin. Yarınki kutlamayı yüreğimizin içinde, benliğimizin derinliklerinde duyalım. Bu sıradan bir tatil gününe dönüşmesin. Aksine yedi düvele "biz Türkler sonsuza dek Türkiye Cumhuriyeti'ni yaşatacağız" mesajını verelim. Çocuklarımıza Atatürk'ü, inançlarını, ilkelerini anlatalım. Onlara yakın tarihimizi, bizi biz yapan öğeleri öğretelim. Bilgi çağı çocukları daha Türkçe okuyup yazmadan ve hatta konuşamadan İngilizce öğrenmeye başlıyor kreşlerde, anaokullarında. Neden minik zihinleri tam da yeni şekillenirken Türk kimliğini öğrenmesin, Ata'sını tanımasın?

 

 

Cumhuriyetimiz varlığımızın teminatı. Bundan asla ödün verilemez. Aksine, bu Cumhuriyetin bireyleri olarak hepimiz Cumhuriyetimizin devamlılığı için kendi yeteneklerimiz, eğitim düzeyimiz, maddi olanaklarımız çerçevesinde katkı sağlamak zorundayız. Hepimiz bu bilinci taşımalıyız. Tıpkı bir bayrak yarışı gibi, Cumhuriyetimizi bizden sonraki nesillere, şartları daha iyileştirmeye gayret ederek taşımalıyız. Bu Atatürk'e ve o gün onunla birlikte hareket edenlere borcumuz, çocuklarımıza karşı sorumluluğumuzdur.

 

 

Bu bilinç geçmişte olduğu gibi her zaman hepimizi ayakta tutacaktır. Bu bilinç bizim dünya üzerinde hep var olmamız anlamı taşımaktadır. Bu bilinç Türk olmanın ta kendisidir. Tüm Türk halkının Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun! Nice 81 senelere ulaşalım!

 

 

Yazımı bitirirken, Cumhuriyete gönülden bağlı bir ailenin evladı olarak sanki onu belgelercesine doğumgününü 29 Ekim'de kutlayan, ismini de ondan alan biricik babacığıma  bu bayram coşkusunu yaşayacağı daha nice seneler diliyorum. Hepimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun!...

 

 

Dr. A Nilay Evcil

 

[email protected]