İnsanın olanla yetinmemesine farkında olmamak yol açıyor. Çünkü duyularımızın hepsi dışa dönük. Gözler dışa açılıyor, eller, ayaklar dışa doğru hareket ediyor, kulaklar dışarıdaki sesleri dinliyor. Sahip olduğun her şey dışa doğru açılıyor; beş duyu dışa dönük. Aramaya oradan başlıyorsun; gördüğün, hissettiğin, dokunduğun şeylerden. Duyuların ışığı dışa çevrili ve arayan içerde. Arayan içerde; ama ışık dışarıda olduğu için, arayıcı hırsla harekete geçiyor, dışarıda bir şey bulmak için. 

Oysa hiçbir zaman bulunmayacak. Hiçbir zaman bulunmadı. Şeylerin doğası gereği, bulunması mümkün değil; çünkü eğer arayanı tanımıyorsan, bütün arayışın anlamsızdır. Eğer kim olduğunu anlamazsan, arayışın boşunadır; çünkü arayanı tanımıyorsun. Arayanı tanımıyorsan, doğru boyutta, doğru yönde aramayı nasıl başarabilirsin? Başarmış insanları hiç gördün mü? Daha büyük bir yenilgiye hiç rastlamış mıydın? ‘Başarı başarıyı getirir.’ diye bir söz vardır. Kesinlikle yanlış. Başarı, yenilgiyi getirir. 

Söylendiğine göre Büyük İskender dünyanın hâkimi olduğu gün, odasının kapılarını kapamış ve ağlamaya başlamış. Bu, gerçekten oldu mu bilmem ama eğer biraz bile akıllı idiyse, olmuş olmalı. Komutanları bundan çok rahatsız olmuşlar: Ne olmuştur? 

İskender’in ağladığını daha önce hiç kimse görmemiştir. O türden bir adam değildir; büyük bir savaşçıdır. O, büyük sıkıntıların içinde görülmüştür; hayatının tehlikede olduğu durumlarda, ölümün kapıda olduğu anlarda ve gözünden tek damla yaş geldiği görülmemiştir. Hiç umutsuz bir anına rastlanmamıştır. Şimdi ne olmaktadır peki, başardığı anda, tam dünyanın hâkimi olmuşken? 

Kapısını çalarlar, içeri girip sorarlar: “Niye böylesiniz? Niye çocuk gibi ağlıyorsunuz?” Cevap verir: “Başardığım anda, şu anda, bunun yenilgi olduğunu anlıyorum. Şimdi görüyorum ki, dünyayı ele geçirme saçmalığına giriştiğim anda nerde idiysem, şimdi de tam olarak ordayım. Ve bunu şimdi anladım, çünkü ele geçirecek başka yer kalmadı. Yoksa yoluma devam ederdim, daha öteleri de fethetmeye çıkardım. Şimdi ele geçirecek yer kalmadı, yapacak bir şey yok.” 

Başaran adam, sonunda kendiyle tek başına kalır ve cehennem azabı çeker çünkü bütün hayatını boşa harcamıştır. Şimdi başarılıdır ama kalbi boştur, ruhu anlamsızdır, huzur yoktur, mutluluk gelmemiştir.