Kıbrıs Türk’ünün nasıl bir devlet istediğine dair yapılan KADEM’in anketi kamuoyunda bomba etkisi yaptı… Daha üç sene kadar önce halkın yüzde 65’inin Birleşik Kıbrıs’tan yana olduğunu düşünürsek ve aradan geçen süre zarfında bunun tam tersine dönerek yüzde 65’lik kesimin ‘devlet’ istediğini ortaya koyması elbette ki küçümsenecek bir olay değildir… Bu sonuçla birlikte artık 24 Nisan iradesi tarihe gömülmüş ve Kıbrıs Türk’ü kendine gelmiştir… Biz şuna inanıyoruz ki, şimdi bir referandum yapılsa bu rakam daha da artacak, Kıbrıs Türk’ü son üç yılını heba edenlere büyük bir ceza verecektir! Anket sonucu KKTC’de en fazla konuşulan konu olurken, halkı yıllardan beridir ‘Birleşik Kıbrıs’ masallarıyla uyutanlar ise henüz bu anket sonucu için bir değerlendirmede bulunmamışlardır! Elbette ki misyonu Birleşik Kıbrıs ve federasyon olanların böyle bir sonuç karşısında söyleyeceği çok bir şey kalmamıştır.. Ama özellikle Cumhurbaşkanı Talat ve Başbakan Soyer, en yüksek yerde ki makamlarından dolayı halkına bir açıklama yapma zorunluluğundadırlar… Çünkü her iki lider de halkın oylarıyla orada oturmaktadırlar ve hala hedeflerinin Birleşik Kıbrıs olduğunu söylemektedirler! *** Anketin diğer en çarpıcı sonuçlarından biri de Kıbrıs Türk’ünün yüzde 95’inin ordusuna güven duymasıdır… Dünyanın neresine giderseniz gidiniz bir halkın ordusuna olan güveninin bu kadar yüksek seviyede olduğunu göremezsiniz! Çünkü Kıbrıs Türk’ü, geçmişte çok acılar çeken, katliamlara uğrayan ve özgürlüğün ne demek olduğunu iyi bilen bir halktır.. Ayrıca, Türk ordusu Kıbrıs’a sadece barışı getirmekle kalmamış, adada bulunduğu süreçte çok önemli icraatların altına imzasını da atarak haklımızın gönlünde taht kurmuştur… Bir kere 300 binlik bir ülkede 40 bin askeri ile piyasaları ve esnafın yıllardan beridir ayakta durmasının birinci sebebi yine Türk Silahlı Kuvvetleri’dir… Yine, birçok tesisisin yapımında yerli müteahhit şirketleri yıllardır kazançlarını büyük bir bölümünü bu nadide kurumumuzdan elde etmekte ve binlerce kişi de buralarda istihdam edilmektedir… Türk ordusu sayesinde tarımla uğraşanlar, hayvancılık yapanlar, narenciye ve patates üretenler, ürettiklerinin büyük bir bölümünü askere satarak ayakta kalmakta, yine bu sektörlerde binlerce insanımız kendilerine ekmek kapısı bulmaktadırlar… KKTC’de bulunan Türk askerinin çevreye ve doğaya yaptığı katkılar ise asla göz ardı edilemez! Nerede bir yeşillik varsa Mehmetçiğimiz ve Mücahidimiz oradadır… Nerede bir çevre temizliği varsa ilk önce onlar meydana iner, arkadan ise protokol gelir şovunu yapar! Köylerde, varoşlarda yaşayan ve yıkılmaya yüz tutmuş evlerini tamir eden yine bizim askerimizdir… Hastanelerimizde ne zaman kan eksikliği meydana gelse, kollarını ilk sıvayanlar yine onlar olurlar… İşte tüm bu nedenler birleşip, Kıbrıs Türk’ünün ordusuna niçin güvenmesi gerektiği gerçeği ortaya çıkmaktadır… Yıllardır sürdürülen ve ne yazık ki kendi içimizden azınlık bir grubun da alet edildiği ‘askersizleştirme’ saçmalıklarına halkımız geçmişte olduğu gibi, bugün de kulak asmamış, gelecekte de bu oyunlara malzeme olmayacaktır… Kıbrıs’ta hala 1974 kriterlerinin geçerli olduğunu herkes kabul etmek mecburiyetindedir… 1974’de Kıbrıs Türk’ünü adadan yok ederek Yunanistan’a bağlamayı nasıl düşünüyorlarsa, bu görüş aynı geçerliliğini korumakta, hatta düşmanlık boyutu giderek artmaktadır! Gelmiş geçmiş Ankara hükümetlerinin ve Genelkurmay Başkanları’nın “kalıcı ve yaşayabilir çözüm olmadan tek bir asker bile geri çekilmez” kararları Kıbrıs Türk’ünün en büyük güvencesidir… Her ne kadar bu karar bazen sulandırılsa da, gerçeklerin zamanla görülüp doğru çizgide ve ortak paydalarda birleşme gayretleri yüreğimize su serpmektedir…