Beşiktaş, Diaby'nin golüyle kötü gidişata dur dedi. Haftalardır taraftarın istediği ve beklediği oyunu bir türlü sahaya yansıtamayan Beşiktaş için bu galibiyet 3 puandan daha fazlasıydı. 

İlk yarıda Alanyaspor'un hızlı ve diri oyunu nedeniyle az pozisyona giren Beşiktaş, Burak Yılmaz'ın 2. yarının başlarında penaltıdan attığı golden çok, 69. dakikada yaptığı asistle geri döndü diyebiliriz. Diaby'nin attığı bu gol, Beşiktaş için bir golden çok daha fazlasıydı. Adeta altın niteliğinde bir golle 3 puan aldı Beşiktaş. Eğer kazanmak istiyorsanız organize ve planlı bir şekilde topu ağlarla buluşturabilmek, günümüz futbolunda çok önemli ve değerli. Bunu bazen bireysel yeteneklerle yaparsınız bazen takım olarak yaparsınız. Nitekim Beşiktaş çok iyi oynamamasına rağmen takım olarak kazanmayı bildi. 

Maç boyunca oyunun yönünü hızlı ve etkili değiştirebilen bir Alanyaspor izledik. Beşiktaş maçına kadar ligin tek yenilgisiz takımı olan Alanyaspor, kaybetmesine rağmen deplasmanda bile baskı yapan, rakibi oynatmamaya yönelik oyunuyla puan durumundaki yerinin tesadüf olmadığını bir kez daha gösterdi. 

Beşiktaş'ın 7 hafta boyunca en önemli eksisi ileri üçlüsünün (kanatlar ve merkez orta saha) devamlı geniş alanda oynayıp, rakip ceza sahasında yavaş kalmasıydı. Bu maçta tam böyle başladı fakat Abdullah Avcı'nın geç kalmadan 2. yarının başında yaptığı hamleyle Beşiktaş direkten döndü. Adem Ljajic'in yerine oyuna giren Diaby'nin hızlı bir şekilde oyunun yönünü değiştirmesi Beşiktaş'ın 3. bölgesini hareketlendirdi ve nitekim haftalardır beklenen o gol geldi. Oyun kurgusu, taktik bunlar önemli şeyler fakat maçın içinde oyuna müdahele edebilmek bir teknik direktör açısından olmazsa olmaz. Avcı, bu değişiklikle hem kendi yolunu hem Beşiktaş'ın yolunu açtı diyebiliriz. 

Evet Beşiktaş bir galibiyet aldı ama takımda hiçbir sey süt liman değil, yeterli hiç değil. Acilen yapılması gereken şeyler var ve milli arada bu sorunların çözümü için iyi bir fırsat. Öncelikle Beşiktaş'ın takım içindeki uyum sorununu çözmesi ve birlikte oynayabilme alışkanlığı kazanması gerekiyor. Oyuncular hala maç esnasında birbirinin nereye hareket edeceğini tam olarak kestiremiyor ve bu da inanılmaz top kayıplarına neden oluyor. Öte yandan Beşiktaş'ın hücum hattının birbirine daha yakın oynaması ve gereksiz pas hatalarını ortadan kaldırması şart. Ayrıca bazı futbolcuların kondisyon olarak yetersiz olmaları, belki de buna bağlı olarak duran toplardaki isabetsizlikler de Beşiktaş'ın çözülmesi gereken diğer sorunları olarak göze çarpıyor. Her ne olursa olsun bu galibiyet oyuncuları mental olarak diri tutmaya yetecektir. Aksi takdirde Beşiktaş gibi her sene şampiyonluğa oynayan takımlarda zihinsel tahribat sizi zirveden koparır. 

Zirveyi arzulayan Beşiktaş taraftarı, beklenilenin aksine inanılmaz coşkulu başladı maça adeta galibiyet için kenetlenmişlerdi. Olumsuz gidişata rağmen taraftarın 90 dakika boyunca takımı yalnız bırakmaması ve son dakikalarda coşkuyu artırması Beşiktaşlı oyuncular adına önemli bir kazanım. Çünkü bu tip sıkıntılı durumlarda taraftar olmazsa işiniz daha zordur, taraftar sizi kendinize getirir. 

Beşiktaş maçı aldı ama Dorukhan gibi çok kıymetli bir oyuncusu ciddi şekilde sakatlandı. Bu hem Beşiktaş hem Türk futbolu adına üzücü bir durum. Milli takım içinde önemli bir değer olan Dorukhan Toköz'e acil şifalar diliyor, bir an önce takımda yerini almasını temenni ediyoruz.