Rum Dışişleri bakanı Yorgos Lillikas’ın ağzına sağlık! Kıbrıs’ta şu anda tüm kesimler kendisine ateş püskürüyor ama biz nedense bir başka seviyoruz Lillikas’ı… Lillikas ne demiştir? Kıbrıslı Türklerin adada hiçbir hakkı yoktur demiştir! Bununla da yetinmemiş, onlar Ermeni ve Maronitler gibi sadece azınlıktır demiştir! İyi de etmiştir doğrusu… Lillikas yine Brüksel’de bir gazeteye verdiği demeçte daha da hedef büyütmüş, Ortadoğu’da Türkiye’ye rakip bir ülke konumundayız diyerek tarihi bir açıklama yapmıştır… Bu sözlerden sanırız herkes kendi payına düşeni almıştır! Aslında gülünecek mi yoksa ağlanacak mı türden olan bir durum içindeyiz… Lillikas’ın Kıbrıslı Türklere azınlık söylemine ilk tepki KKTC Cumhurbaşkanı Talat’tan geldi… Talat, bayramlık ağzını açtı ve iyice bir haşladı Rum Dışişleri Bakanını… Yapması gerekeni yaptı… Başbakan Ferdi Sabit Soyer de önceki gün bizim TV programımıza çıkarak baştan aşağıya yıkadı Lillikas ve onun gibi düşünenleri… Hükümetin diğer ortağı Özgür Parti’nin genel başkanı ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı da dün, yine bizim radyo programımızda önemli açıklamalarda bulunarak Rumların çözümsüzlük politikalarının altını bir kez daha çizdi… Siz bu satırları okurken, KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile gerçekleştireceğimiz programda onun da görüşlerini alacağız ve önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağız! Ama asıl dikkatinizi çekmek istediğimiz konu, Rumların yıllardan beridir tüm dünyayı aldatarak her zeminde Kıbrıslı Türkleri barış karşıtı olarak kabul ettirme çalışmaları ve bu konuda ki başarılarıdır… Esas mesajımız ise, yıllardan beridir bilerek ya da bilmeyerek kandırılan ve kendilerine çözüm yanlısı diyenleredir… Kıbrıs Türk’ünün içinde mikroskopla arasanız bir tek kişi bile çözüm karşıtı bulamazsınız! Ama işte, bazılarının çözüm anlayışı başka bizim çözüm anlayışımız bambaşkadır… Biz ve bizim gibi düşünenler hep kalıcı ve hiç bozulmayacak bir çözümden yanadırlar… Bizim çözüm anlayışımızda Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin güvenliğimizi sağlaması esastır! Çünkü çok iyi bilmekteyiz ki Türkiye ve Türk ordusu olmadan Kıbrıs Türk’ü bir hiçtir, bir hiç kalacaktır ve tarihten silinip gidecektir… Geçmişimiz bunun en ibret verici örnekleri ile doludur… Kıbrıs’ta hâlâ 1974 öncesi kriterleri geçerlidir… Rum Dışişleri Bakanı Lillikas’ın ağzından çıkan her kelime, aslında 33 senelik bir geçmişin de minik bir özetidir… Kıbrıs’ta hâlâ perde gerisinde Enosis, yani adayı Yunanistan’a bağlama oyunları oynanmakta bunun için de türlü senaryolar çizilmektedir… Bunun için dış destekli büyük paralar harcanmakta, özelikle de gençlerimizin beyinlerine girilerek görüş açıları değiştirilmek istenmektedir! Eğer Kurucu Cumhurbaşkanımız Denktaş’ın Pazartesi günkü yazısını okumuşsanız gençlerimizin Kıbrıs konusunda ne kadar bilgisiz olduklarını anlamışsınızdır! KKTC’de geçmişte yaşanan acı olaylar ve katliamlar tarih kitaplarından bir bir silinirken, bu boşluktan birileri daima yararlanmakta ve genç beyinlerden Kıbrıs Türk’ü imajı silinerek, Kıbrıslılık saçmalığı yerleştirilmeye çalışılmaktadır! Bu entrikalara geçit vermek bizi Osmosis’e de götürür Enosis’e de… Bu da demektir ki, gün gelir Kıbrıs Türk’ü, Lillikas’ın azınlık statüsünü bile arar hale gelir! … Aklımızda olmasına rağmen bir türlü yazma fırsatı bulamadık… Tüm ÖNCE VATAN çalışanları gibi biz de gazetemizin 7’nci yayın yılını gurur ve mutlulukla kutluyoruz… Sahibinden, yöneticisine ve tüm çalışanlarına kadar gazetenin yayınlanmasında emeği geçen herkese Kıbrıs’tan en derin sevgi ve saygılarımızı gönderiyoruz… Bize imkân verildiği ölçülerde her zaman bu vatansever ve yürekli gazetenin bir neferi olmaya devam edeceğiz… Allah hepimizin yolunu açık etsin… (Foto-başbakan)