Her ne kadar biraz ağır aksak gitse de hükümetin Arasta bölgesi için almaya hazırlandığı önlemler umut verici… Cumhurbaşkanı ayrı, başbakanı ayrı bakanları ayrı ayrı gezip insafa ‘yanınızdayız’ mesajı verip biraz da işin siyasi rantını düşünürken, artık burada gözle görülür iyileştirmeleri görmek istiyoruz toplum olarak… Dün gece geç saatlerde biraz turladık bölgede geçmiş günlerden pek farkın olmadığı gördük. Güney’de ki Uzun yol cıvıl cıvılken, Arasta ve çevresinin, Sarayönü’nün, Girne caddesinin karanlıklar içinde terkedilmiş kent görünümü çizmesi Kuzey’e geçen turistlerde şaşkın gözlerle izleniyor… Ne oturacak doğru dürüst bir mekan, ne müzik dinlenecek bir ortam ne de karın doyuracak ve nefis Türk yemeklerinin tanıtıldığı bir restoranta henüz sahip değiliz bölgede… Geç saat olmasına rağmen özellikle hafta sonları turist geliyor, boş sokaklarda geziyor, bakkaldan aldığı kola ya da biralarla sokaklarda birkaç tur attıktan sonra burada bulamadığı eğlenceyi bulmak için güneye geri dönüyor… Kuzey’de ki bu sessizlik ve karanlık biraz daha sürerse bundan sonra yapılan yatırımların da bir kıymeti kalmayacak ve boşuna bu bölge için para harcamış olacağız. Bölge bize göre Beyoğlu’nda ki İstiklal Caddesi’nin Kıbrıs Türk kültürüne dönüştürülmüş bir modeli haline getirilmeli ve çekim merkezi olmalıdır… Gelen turist başta kalite olmak üzere, nezih ortamlarda ağırlanmalı, eğlence, kültür ve sanatımızı bu bölgede bulabilmeli ve bölge kendisinde bağımlılık yapmalıdır… Bilindiği üzere Kıbrıslı Türklerin İstunbul’da en uğrak merkezi Beyoğlu ve İstiklal Caddesi, Çiçek Pasajı ve çevresidir… İstanbul’un en kaliteli giyim mağazaları buradadır, tarihi mekanları buraya serpişmiştir, eğlencenin ve yeme içme kültürünün buluştuğu yer burasıdır… İstiklal caddesi baştan sına yürürken, hiç burada Kıbrıslı Türke rastlamadığınız olmuş mudur? Hatta bir çok buluşma ve randevu için burası tek adres gibidir ve günün 24 saati her aradığınızı bulmak mümkündür… Eğer bu modeli kendi kültürümüze yerleştirebilirsek ve nezih ortamlar yaratabilirsek ne ala… Yok daha önlem alacağız, destek atacağız, arkanızdayız diye sadece nutuk atacaksak, Lokmacı’yı açtığımıza bin pişman oluruz, ona göre… Arasta esnafına 100 bin dolara kadar kredi… Hükümet Arasta esnafının durumunun iyileştirmesi için bu hafta ortasında önemli bakanlar kurulu kararları üretecek.. Aldığımız duyumlara göre esnafın iş hacmine göre 100 bin dolara kadar düşük faizli kredi sağlanacak ve verilen kredi taksitlerinin ödenmesine iki yıl sonra başlanacak… Bu arada bölgede ki bazı esnaf kesimi de kredilerin dağılımında çok hassas olunması gerektiğini, bazı kişilerin bu paraları alıp ortadan kaybolabileceklerinin de hesaba katılması gerektiğini söylüyorlar. Arasta bölgesinde daha geçen ay 30 bin sterlin olan dükkan hava paralarının Lokmacı’nın açılması ile birlikte 120 bin sterline kadar yükseldiği de ifade ediliyor… Günün Fıkrası İmam, papaz ve haham… Bir imam, bir haham ve bir papaz ormanda geliyorlarmış. Bir gölün kenarına gelmişler. Hava sıcak mı sıcak. Bakmışlar çevrede de kimse yok, soyunup göle girmişler. Çıktıklarında bir bakmışlar ki kıyafetleri ortada yok. Aramışlar taramışlar ama bir türlü bulamamışlar. Sonunda haham "Benim evim ormanın içinde, biraz ileride. Benim eve gidelim, ben size giyecek bir şeyler veririm" deyince beraber ormanın içinde anadan üryan hahamın evine yürümeye başlamışlar. Tam eve yaklaştıkları sırada bir grup kadın belirmiş. Kaçacak bir yer de yok. Papaz hemen şeyini kapatmış. Haham da hemen şeyini kapatmış iki eli ile. İmam ise yüzünü kapatmış. Kadınlar geçtikten sonra hahamla papaz imama neden şeyini kapamadığını sormuşlar. İmam "Sizi bilmem ama benim cemaatte beni yüzümden tanırlar, demiş."