Eski sosyalist Çin’de i-Phone ve Samsung üretimi yapan Foxconn firması 60 bin kişiyi işten çıkardı. İşçilerle uğraşmanın zor olduğu dile getirilerek, işten  çıkartılan işçilerin yerine robotların işbaşı yapacağı açıklandı. 
Yapay evrimleşmenin ilk toplu atılımı yapıldı… Bu bir değişim değil. Çünkü değişim insanı ve canlı varlıkları geliştirir, eğitir, güçlendirir. Bu haber, “Ohh ne güzel yerimize robotlar çalışacak” tadında görünse de, boş ve işsiz bırakır. Gaflete düşürür.
Çin, uzun yıllar insan odaklı hayatı seçmiş, küreselleşmeye, kapitale karşı koymuş, üretimin halka ait olduğunu savunmuştu. Gün geldi kapılarını küresel sermayeye açtı. Şimdi Sosyalist Çin Halk Cumhuriyeti bambaşka bir yolda.
60 bin adet robotun işe başlaması ile yeni bir devir açtılar. Robot devrimi şirketlere hızla yayılacaktır. İnsanlar zaruri ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli çalışma ve kazanç imkânını kaybedecektir. Gelir tabana yayılmayacak. Halk daha da fakirleşecektir.
Robota yönelen kapital gücün maliyetleri azalacak, daha güçlenecek ama ürettiği mala talep bulamayacak. Sermaye her zamankinden daha da güçlü olacak. Fakir ile zengin arasındaki ayrım uç noktalara taşınacak. Ama mutlu kimse olmayacak.
Küçük, zengin tabaka altın bir hayat sürerken, halk işsizlik ve fakirlik ile boğuşacak. 
Felsefi yaklaşım ile; öz olarak iki soyut kavram olduğu kabul edilir… Dokunamadığımız, göremediğimiz iki soyut kavram. Biri Allah inancı, diğeri para… 
Para; sadece elle dokunabildiğimiz kâğıt, tahvil ya da bina değildir. Para; diğer bilimler gibi kimyasal ayraçlar yardımıyla çözülemez. Paranın gerçek anlamı cebimizdeki kâğıt ile ölçülemez. Çünkü kâğıt yok olur, ama gerçeklik yok olmaz. Paranın gerçek anlamı için soyut olarak anlayabilmemiz gerekir. Bunu bugün anlamlandıramazsak, robotlaşma akımı tamamlandığında acı acı yaşarız. Nasıl ki dinimiz sadece oruç tutmak değil ise para da sadece cepteki bir parça kâğıt değildir. 
İnanç ruhu besler. Para da vücudu besler… İnsan ihtiyaçlarını karşılayacak parayı bulamadığında ya da çok fazla bulduğunda, para kavramının acımasız yüzü ile dünya karşı karşıya gelir. 
Din nasıl ki herkese eşit mesafede ise, para da herkese eşit mesafede olmalıdır. Denge bozulursa; para ile ifade edilmiş kavramın hışmı başlar.
Kapital güç bugün o kadar güçlü ki, hem hedefine doğru gidiyor, hem de bunu Çin’de yapabiliyor. Sanki yılların intikamını almak ister gibi… Yaklaşık 6000 yıllık tecrübe, atalarından kalan “sosyal miras” yeni nesilleri tarafından yerle bir ediliyor. Kapital güç, yapay virüsünü dünyaya Çin’den yayacak ve aynı zaman da güç gösterisi yapacak.
Paranın temsil ettiği gerçekliği gözlerimizle görebilmemiz mümkün değil… Ama konuya ilgi gösterip duyularımız ile konuya hakim olabilir ve hükmedebiliriz. Biz hükmedemez isek, ilimi, bilimi sadece para için kullanmaya devam edersek. Para bizi hükmetmesini bilir…
İlim, bilim insanlık için kullanılırsa huzur olur. Bunun için ise son günümüze kadar eğitime devam etmeliyiz. 
Eğitimli ile eğitimsizi ayırmak çok basittir. Eğitimsizin her konuda bilgisi vardır, her şeyi bilir. Bilmediğini bilmediğinden kibir günahını işler. Eğitimli ise; öğrendikçe bilgiye daha da acıkır ve bilmediğini bilir… Çok bilmiş Çin’de atalarının kemiklerini sızlatır.