ABD?NİN IRAK HESAPLARI
Hicran KAZANCI
Birinci ABD-Irak savaşı öncesinde Saddam rejiminin devrilmesini planlayan ABD yönetimi, İran etkisindeki Irak Şiilerinin, Saddam sonrası iktidara gelebileceğinden kaygılanmıştır. Buna dayanarak baba Bush 1991 yılının Mart ayında Amerikan askerlerinin Bağdat?a girmelerine ramak kalmasına rağmen savaşın durdurulmasını sürpriz bir şekilde istemiştir. Amerikan idaresi daha sonra bir taraftan ikinci bir savaşla Saddam yönetiminin devrilmesini planlarken diğer taraftan da Saddam sonrası Irak?ın kuzey bölgesi hariç olmak üzere ülke istikrarını etkileyeceği ve Irak?ın bölünmesine yol açacağı kesin olan etnik ve mezhepsel çekişmelere dayalı kargaşalıkların yaşanmasını planlamıştır. Dolayısıyla ABD, Birleşmiş Milletler?in (BM) şemsiyesi altında, Saddam yönetimini etkilemeyecek şekilde ve daha sonra Irak?ın kuzeyinde oluşan güvenlik bölgesini muaf tutarak, 1991 yılında başlayan 14 yıllık, Iraklıları hedef alan ekonomik ambargo uygulamıştır. Aynı dönemde yine ABD, BM?nin şemsiyesi altında ve daha sonra skandallarla anılan ?Petrol Karşılığı Gıda Programı?nı uygulamıştır. ABD, bahse konu olan program çerçevesinde, Irak petrolünün dışarıya satılması karşılığında alınan gıda yardımlarının Irak halkına dağıtılmasını amaçlamıştır. Fakat, Irak petrolünün dışarıya satılması ve alınan gıdanın Irak?a getirilmesi konusundaki güzergahların, Basra limanlarının yanı sıra Ürdün ve Kuzey Irak?tan geçmesini sağlamıştır. Bir başka deyişle bu program sayesinde Irak?ın kuzeyindeki yerel yönetime Saddam yönetiminden daha fazla ekonomik katkı sağlamıştır. Buna paralel olarak aynı dönemde başta ABD ve Türkiye olmak üzere Batılılar tarafından Saddam?ın kontrolü dışında tutulan Kürt gruplarının ayakta durmasını sağlayacak çok yönlü yardımlar yapılmıştır. Nitekim ABD, Saddam?ın devrilmesinden sonra Bağdat merkezli bir hükümetin enkazı üzerinde yeniden başka bir hükümet kurmaya çalışırken Irak?ın kuzeyinde, Bağdat?ta kurulan hükümete nazaran daha organize ve tam teşeküllü bir hükümetin o andan itibaren ortaya çıktığı belirgin bir şekilde görülüyordu. Böylece bir ülke içerisinde merkezi hükümete rakip olan bir başka hükümetin oluşumuna yol açan ABD, bugün Irak?taki gelişmeleri istediği şekilde yönlendirmekte güçlük çekmektedir.
Yorumlar