Aradan yıllar geçtikten sonra, İsrail yanlışından dönüyor. 1949 yılında yönetimi Birleşmiş Milletler tarafından Mısır'a bırakılan Filistin'in Gazze Bölgesi, 1967 savaşı ile İsrail'in eline geçmişti.

İsrail gelecek endişeleri ile bu bölgede yerleşim birimleri kurdu. Bir milyon üçyüz bin Filistinli'nin yaşadığı Gazze bölgesinin yüzde otuzüçünü, 8500 İsrail'li için gaspeden İsrail, buralarda modern yerleşim bölgeleri kurdu ve bugüne kadar bu bölgeyi boşaltmayı hiç düşünmedi.

Bu yoğun Filistinli nüfusun içinde, İsraillilerin bir varlık gösteremeyeceğini anlayınca bölgeyi boşaltmaya karar verdi.

Bölgeyi terketmek istemeyen İsrailli'lerin yaşadığı dramlar da yine İsrail Devleti'nin hatası.

Bölge boşaltılırken, tüm binaların yerle bir edilmesi, nasıl bir hainlik örneğidir?

Madem Yahudiler çekiliyor, o binalara Filistinliler yerleştirilemez miydi? Onlar insan değil mi, onların da insanca bir yaşam seviyesine ihtiyaçları yok mu?

İsrail Gazze'deki yerleşim birimlerini boşaltmakla, olumlu bir adım attı ama onca emek ve para harcanan binaları Filistinlilerin kullanmasına gönlü razı olmadı!?

İşte insanlığın bittiği yer bu davranıştır!?

Almanlar'ın Yahudiler'e uyguladığı mezalimin birkaç katını şimdi Yahudiler Filistinli'lere uyguluyorlar.

Medeniyet, uygarlık bu mudur?

İnsanın, insanlığından utandığı, bu çıkar ve sömürü düzeni, insanlık adına yüz kızartıcı bir göstergedir.

Ama Batı'nın tek dişi kalmış canavarları, tarih boyunca hep aynıydılar ve hiç değişmezler.

Osmanlı-Türk Yüce Devleti'nin adaletle yönettiği bu ülkeler, şimdi her gün acı ve gözyaşı içinde kıvranmaktadırlar.

Bu gelişmeler de Allah'ın bir tecellisidir.

Osmanlı'yı, İngilizlerle birlikte bu topraklarda sırtından hançerleyen nesillerin torunları, şimdi tarihin kanla kapattığı geçmişin hesabını öder gibidirler.

Ürdün Kralı Hüseyin'in babası da aynı şeyi söylemişti. Amman Büyükelçimize;

"Osmanlı'nın ahını aldık, onun cezasını çekiyoruz..." diye.