TÜRKİYE'DE YAPILMAK İSTENEN
Muhsin BOZKURT
Tarihsel sürecinde hatalar, yanlışlıklar ve eksiklikler olsa bile Türkiye Cumhuriyeti Devleti, on asırlık / bin senelik temel üzerinde öz olarak, aslından kopmayan -zaten kopmaması gerekirdi- yeni bir oluş, yeni bir yükseliş gerçekleştirmiştir.
Yeni bir varlık olarak kaldığı yerden geleceğe doğru yürümeğe başlamış, hâlen de bu yürüyüşünü sürdürmekte, kervan; engellemelere rağmen yoluna emin adımlarla, güvenle devam etmektedir.
İnşallah "ila yevmi'l- kıyam"/"kıyamete kadar" da tarihte yol almaya devam edecektir.
Tüm zorluk çıkaranlara rağmen kim ne derse desin bu devlet, bu vatan ve bu millet tarihî rotasından/çizgisinden saptırılamıyacak ve mukadder/plânlanmış hedefine doğru Tanrının emanında ilerleyecektir.
Evet Atatürk'ün de dediği gibi:"Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir."
Nitekim diliyle, vatanıyla, devletiyle bir ve bütündür...
Türkiye'de bulunan farklı menşe ve kökenlerden gelen tüm kavimler.
Ve işte hepsi birlikte Türk milletini meydana getirmekte... Doğuştaki farklılık değil; oluştaki aynîlik, bizi aynı milletin fertleri yapmakta, aynı devletin mensûbu kılmakta, aynı bayrağın gölgesinde barındırmakta, aynı dille meramı anlatmakta ve birliğimizi temin etmekteyiz.
Asırların birikimi olan bu güzel netice torpillenmek isteniyor. Bu dil birliği parçalanmak isteniyor. Bu, millet oluş ber-hava edilmek isteniyor.
Aynı adları taşıyan erkekler, aynı isimleri olan kadınlar, aynı vasıf ve nitelikleri haiz çocuklar birbirine düşman edilmek isteniyor. Birbirine yabancı olsun isteniyor. Birbiriyle kanlı bıçaklı olarak birbirine düşsün isteniyor.
Millet olduğumuz halde, bundan geri adım atarak, parçalara bölünmemiz ayrılmamız, aşiret ve kavimler olarak, kör döğüşe çekilmemiz isteniyor.
Birbirimizle kıran kırana boğuşmamız isteniyor.
İnsanda, onun bir parçası olarak varlık gösteren vücuttaki her organı, vücuttan ayırıp ayrı bir kimliğe büründürmek isteyiş -cazip gelse de- nasıl imkânsızı talep ise, olmayacak duaya âmin demek ise, millet bedeninin her uzvuna ayrı kişilikler vermek isteyiş de câzip fakat ölü doğuşa götürecek olan bir kuru hayalden aşka bir şey değildir.
*
İşte Türkiye'de yapılmak istenen budur. Tıpkı aile fertlerini aileden koparma operasyonu gibi bir şey...
Aile dışına düşen çocukların âkıbeti ne olursa, millet oluştan çıkmaya çalışanların da hazin hâli bu olacaktır. Birliklerine toz kondurmayan dost kılıklı düşman devletler; seni beni ayrılığa gayrılığa düşürmekteler:
*
Öyle mahirler ki, onları dost sanıyor, birbirimizi ise düşman!..
Onları insanlık havarisi görüyor, birbirimizi ise sırtlan!..
*
Geçmişler de karşımıza gülüyorlar hepsi halimize doyasıya
Hiç mi iz'an kalmadı behey uğraşan kendi mezarını oyasıya
Yorumlar