Çin’in, dünyanın başına bela ettiği, milyonlarca insanın ölümüne neden olan “Korona virüs/salgınının” en büyük mağdurları, 65+ yaş grubundakiler olmuştur. Güya “büyüklerimizi koruyacağız” aldatmacası, yutturması adı altında, dünyanın hiçbir medeni ülkesinde olmayan tutumla, bu yaş grubu evlere hapsedildi, çıkıp hava almaları bile kısıtlandı. 

Bu yaş grubu, sanki vebalıymışlar gibi toplumdan ayrıştırıldı, hakaretlere maruz kaldı. Oysa bu insanlar, bilinçli, kendilerine iyi bakan, sağlıklarına dikkat eden, yatalak, engelli olmayan, birçok insandan daha sağlıklıdırlar. Celal Bayar’ın kurduğu bir bankada gördüklerim, çok ızdırap verici, saygısızcaydı. Hürmeti hakkeden, bir vatandaşımız, bankadan içeri alınmıyor, saat 13’ü geçti, senin işin yapılmayacak deniyor. Karda, kışta, yağmurda, bankanın dışına itiliyor, kakılıyor.. 

Bu vatandaşlar, otobüse, metroya, vapura bindirilmeyip, kovuluyorlar. “Bu muameleye maruz kalacağıma, keşke koronadan ölseydim” diyenlere rastladım. 65+ yaş grubunun, maruz kaldığı insanlık dışı muameleyi, TBMM’de bir tek milletvekili bile dile getirmiyor. Koca salonlarda, kongreler yapılıyor, “Maşallah, koca salonu, labelep doldurunuz,” diyenleri, sanki kendi küçükmüş gibi, “büyüklerimizi koruyoruz” diyen Sağlık Bakanı ikaz edemiyor, tek bir söz söyleyemiyor. 

Temenni ediyoruz ki, bir gün bu salgın bitsin, geçsin.. “Hafıza-i beşer, nisyan ile malüldür” misali, 65+ yaş grubu, sizlere reva görülen, bu saygısızca muameleyi unutmayın. Sayıları 14 milyonu bulan, bu grubun, büyük bir kısmı seçimlerde oy kullanacaktır. Demokrasi, milli irade sandıkta tecelli edeceğine göre, lütfen yaşadığınız, daha doğrusu size yaşatılanları unutmayın, ona göre oy kullanın...