Giderek krize giren Türk siyasetinde 30 Mart yerel seçimleri bir çıkış noktası olarak büyük önem taşımaktadır. Ne yazık ki kamuoyu araştırmaları bunca hırsızlık, rüşvet, yolsuzluk iddialarına karşın, yine de AKP’nin %40’larda oy alacağını göstermektedir.
Bana göre %49’un altında alınan her oy başarısızlıktır. Hayret edici bir noktada Cumhuriyet Halk Partisinin yerel seçimlerden bir İktidar alternatifi olarak çıkma arzusunun bulunmamasıdır. Tüm Türkiye’nin partisi olması gereken CHP, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yoktur ve aldığı oy miktarı fevkalade yetersizdir. Bu durum CHP’ye yakışmamaktadır. Düşünüyorum, acaba vatandaşımız yolsuzluk ve hırsızlığa alıştı mı? Bir müteahhit millete çok ağır şekilde hakaret etmiştir. Bu sineye mi çekilecektir?... Durum AKP’nin 30 Mart seçimlerinde başarılı olacağını göstermektedir.
Bununla beraber, bazı bölge ve şehirlerde AKP ağzıyla kuş tutsa, başarılı olamaz. Örneğin, Trakya’da CHP öndedir. Mesela bizim İzmir ve ilçeleri adayın kim olduğu önemli değil, buralarda CHP’nin kazanması normaldir. İzmir ve Ege değişik bir yapıya sahiptir. İzmir Atatürk İlke ve İnkılaplarına, laik, demokratik Cumhuriyete, Kubilaya, çağdaşlığa ve insanların yaşam tarzları ile oynanmamasına büyük önem verir. Eğer bugün bu vatanda herkes inançlarını ve dinini rahatça yerine getiriyorsa, bunu Cumhuriyeti kuran Büyük Önder Atatürk’e ve mücadele arkadaşlarına borçludurlar. İzmir bu büyük insanlara, “İki Ayyaş” denilmesini kabul edemez. İzmir ayrıca çağdaşlığın ve medeniyetin merkezi olarak, kendisine “Gavur İzmir” denilmesini kabul etmez. Bunun hesabını sandıkta sorar. CHP’lilere şunu söyleyeyim: İzmir ve Ege aslında CHP’nin kalesi falan değildir. İzmir ve Ege’nin Rahmetli Menderes’in, Sn. Demirel’in, Sn. Rahmetli Özal’ın kalesi olduğu unutulmamalıdır. Çünkü bütün bu yukarıda saydığım liderler Atatürk’e, Atatürk ilke ve inkılaplarına sahip çıkmışlar, onların izinde yürümüşler ve İzmir’in hassasiyetlerine saygı göstermişlerdir. Sadece İzmir değil, Aydın, Muğla, Antalya, Mersin’de bu hassasiyetlere sahiptirler. Eğer CHP akıllıca hareket edip, Adana’dan Sn. Aytaç Durak’ı Belediye Başkanlığına koysaydı, Adana’yı garanti alırdı.
İzmir ve Ege’deki benzer durum, İstanbul’un bazı ilçeleri için de geçerlidir. Örneğin: Kadıköy’ü, Beşiktaş’ı, Şişli’yi, Bakırköy’ü CHP’nin alacağı kesindir. Çünkü buradaki durum, İzmir’in hassasiyetleri ile aynıdır. Düşünüyorum, ANAVATAN ve Doğru Yol gibi tüm Türkiye’ye hitap eden bir Merkez Sağ Parti olsaydı, seçimlerde büyük başarı sağlardı. Örneğin: Değerli Mülkiyeli arkadaşım Sn. Dr. Burhan Özfatura’nın aday olacağı İzmir’de, başka bir partinin seçim kazanması mümkün olamazdı. Burhan Özfatura İzmir’i Merkez Sağın ve Özal’ın, ANAP’ın kalesi yapmış, İzmir’e bugüne kadar yapılmayan büyük hizmetleri ve eserleri kazandırmış, belki de dünyanın en dürüst ve namuslu insanıdır.
Tekrar ediyorum, 30 Mart seçimleri Türkiye için bir ışık olabilir.
Yazıma son vermeden bir hususu belirtmek istiyorum. Meclisteyken seçmen kütüklerinin yenilenmesine dair bir kanun görüşülüyordu. Bu kanuna eklenmek üzere bir önerge verdim. Önergem şuydu: “Seçimlerde partilerin Merkez, il, ilçe, belde teşkilat binaları, seçim irtibat noktaları ve miting yaptıkları meydanlar dışında caddelere, sokaklara, çevre kirliliği yaratan bez afiş, bayrak, flama gibi malzemeleri yasaktır. Bunları yapan partiler Mülki İdare Amirleri, Savcılar ve Emniyet güçleri tarafından önlenecek ve haklarında cezayı takibat yapılacaktır”. Önergemin gerekçesi de şu idi: “Bayrak, afiş gibi malzemeler yoğun bir çevre ve görsel kirlilik yaratmaktadır, bu nedenle gelişi güzel kullanılmaları yasaktır”. ANAP’tan arkadaşlar önergeyi imzaladılar. Dönemin Çevre Bakanı Sn. Doğancan Akyürek yanıma geldi, “Selçuk çok güzel bir önerge verdin, bu konuyu bende düşündüm, seni destekliyorum” dedi ve teşekkür etti. Önerge Hükümet tarafından da desteklendi ve yürürlüğe girdi. Şimdi bakıyorum, orada burada yine bayraklar, afişler gelişi güzel asılıyor. İfade ettiğim yerlerin dışında bunlar yasaktır. Peki bu yasağa kim mani olacak? Özellikle bu konuda İktidar Partisini durduracak Vali, Kaymakam ve Yargı mensubu var mı? Kaldı mı? Merak ediyorum! Ancak, herkes bilmelidir ki, bunları asmak suçtur.