Yeni hükümeti ateşten gömlek bekliyor!
Levent ÖZADAM
Hükümetin sendikalara önerdiği sıfır maaş artışına normal bir süreçte olsak karşı çıkardık.
Zira, kişi başına düşen milli hasılanın 5 bin dolardan 15 bin dolara çıktığını iddia eden hükümetin, memuruna maaş artışı yapmaması kadar saçma bir şey olamaz!
Ancak Kıbrıs Türkü çok farklı bir dönemin içinden geçmektedir.
Ankara'dan gelen sinyaller bundan böyle hükümetin her cari açığında ekstradan para gönderilmeyeceğinin de mesajlarını da vermektedir.
Yani, artık ayağımızı yorgana göre uzatma zamanının geldiği gün bu gündür ve bunu da seçimlerden hemen sonra alınacak reform niteliğindeki önlemlerle hangi parti başa geçerse uygulamaya koymak zorundadır.
...
Ha keşke ekonomide önlem alma dönemi çok öncelerden başlatılsa ve popülist politikalar yerine gerçekti ve üretime yönelik icraatlar hayata geçirilseydi.
Anavatan'ın burada yol yapımı için gönderdiği paraların bile cari bütçe açıklarının kapatılması bile ekonomideki sakat sistemin bir göstergesidir ve bundan böyle Türkiye'den sadece yatırım ve projeler, KKTC'nin kalkınması için maddi destek yapılması kararı da geç kalınsa da doğru bir karardır.
...
KKTC'de üretimden kopup ülkeyi sadece tüketen bir toplum haline getirdiği için zaman zaman biz de dahil olmak üzere Türkiye'ye karşı eleştirilerde bulunur, bunu da 'ha keşke bize balık göndermeseler de balık tutmayı öğretselerdi" diye şikayet ederiz.
Bu söylemi bir basın mensubunun dile getirmesi doğaldır da politikacıların ya da politikaya soyunanların dile getirmesi kadar gayrı ciddi bir şey olamaz!
Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programımıza katılan bir parti başkanının bu konuda Türkiye'yi suçlar şekilde açıklamalar yapması abesle iştigal açıklamalardır.
Türkiye belki bu konuda ilk bakıldığında suçlu olsa da, bunu sindirip de kolaycılığa kaçan siyasiler suçlu listesinin en başında olanlardır.
...
19 Nisan seçim sonuçları ne olursa olsun, KKTC hükümeti hangi partilerden oluşursa oluşsun, ekonomide yeni bir dönemin başlayacağından, artık eskisi gibi devletin mali kaynaklarının golifa gibi dağıtılamayacağından kimsenin kuşkusu olmasın.
Hükümet olan parti ve partiler yıllar önce olması gereken ateşten gömleği sırtlarına geçirecekler ve kamuda köklü reformlar yapmak zorunda kalıp, biraz sancılı olsa da eski alışkanlıkları terk etmek zorunda kalacaklardır.
Hükümetin son iki senedir memura sıfır zam politikasının altında da bu gerçekler yatmaktadır.
Ankara'dan bu konuda ciddi uyarılar alan hükümet seçim arifesinde olsa da bu gömleği sırtına geçirmeyi kabil etmiş ve bu konudaki cesaret ve isteğini de göstermiştir.
Komşuda pişenler
"İlkelerimize sadakatla bağlıyız!"
"Dimitris Hristofyas'ın Başkanlığa seçilmesinden bugüne kadar olan sürede birçok şey oldu. Çalışma Grupları ve Teknik Komiteler kuruldu, bunlar bizi tam olarak tatmin edemese bile, en azından iki toplumun liderleri arasında diyaloğun başlamasının temel alabileceği bir mayayı teşkil etmektedir. Uluslararası alandaki ortam tam anlamıyla değişti. Şu anda, Dimitris Hristofyas'ın Kıbrıs sorununda bir çözüme ulaşılmasına ilişkin siyasi iradeye ve isteğe sahip olduğu ve doğru çerçeveler içinde yanıt vermesi beklenen tarafın Türk tarafı olduğu kabul edilmektedir. Müzakereler başladı, bazı konularda anlaşmaya varıldı. Elbette geriye, hali hazırda tamamlanan ilk başlığın önemli konularında da bir anlaşmanın olması kalıyor. Türk tarafınca bugüne kadar ifade edilen tezlerde olduğu gibi, bu meseleler bizi endişelendiriyor. Ancak hayal kırıklığına uğramıyoruz. Çözüme giden yolun zor olacağını ve bu yolda birçok geriye dönüşlerin yaşanacağını başından beri biliyorduk. Bir adım ileriye, iki adım geriye gideceğimizi biliyorduk. Cumhurbaşkanının ve Kıbrıs Rum toplumu liderinin çizdiği yolda kararlılıkla, iradeyle, soğukkanlılıkla ve sabırla yürümeye devam etmemiz ve üzerinde anlaşmaya varılmış bir çözüme ulaşmamız amacıyla var olan marjları değerlendirmemiz için her türlü çabayı ortaya koymamız gerektiğini bu nedenle söylüyoruz."
(Andros Kiprianu - HARAVGİ)
Günün Fıkrası
İki maaş
Temel çok zengin ayrıca prestiji de sağlam.
Bir gün otelin birinin kral dairesinde ummadık bir şey oluyor. Temel altına kaçırıyor.
Temel pantolonu fazla kirlenmediğine seviniyor ama çorap batmış.
Şimdi komiyi çağırsa rezil olacak. En iyisi diyor pencereden aşağı atayım.
Çorabı pencereden sallarken elinden kaçıyor ve tavana çarpıp yere düşüyor. Eyvah...Tavan mahvoldu.
Çaresiz artik komiyi çağırıyor. Komi içeri giriyor.Temel:
-Şu tavandakini temizle sana bir maaşın kadar avans vereyim.
Komi çok şaşkın şekilde cevap veriyor:
-Sen onu oraya nasıl yaptığını söyle ben sana iki maaşımı vereyim.
Yorumlar