Corona virüsü; kasıtlı veya kasıtsız yayılmış olsa da, sonuçları bakımından, yeni bir dünya düzeninin kurulmasına vesile oluyor. 

Sağlıkla ilgili oluşturduğu kaotik ortam, er ya da geç, ortadan kalkacak; ancak yarattığı ekonomik tahribat yıllarca ve zincirleme olarak devam edecek.

Küresel ve/ veya bölgesel ölçekteki yüzbinlerce şirket iflas edecek, ölü eşek fiyatına düşenler, parayı basanlar tarafından satın alınacak.

Ekonomik gücü elinde tutanlar;  siyasi ve askeri güçlerini pekiştirecek ve güç kullanma sanatlarıyla egemenlik alanlarını daha da genişleteceklerdir.

Krizden etkilenen zayıf siyasi otoriteler; uluslararası finans kuruluşlarının boyunduruğunda , ya istenilen siyasi ve askeri manevraları yapacak ya da devrilerek, yerlerine itaat edecek iktidarlar devşirilecektir.

Böylesi bir ortamda; sağlıkla ilgili olarak, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tedbirlerde geç kalması hariç; çok iyi yürütülen mücadelenin, kararlılıkla devam ettirilmesi elzemdir.

Bu mücadeleyle koordineli olarak, ekonomik altyapıdaki tahribatın süratle giderilmesi, tekstil ve turizm başta olmak üzere, kriz sonuçlarının telafi edilerek fırsata dönüştürülmesi hayati önem kazanmaktadır.

Kriz sonucu kaybettiğimiz ve kaybedeceklerimizi çok iyi hesaplamalı, konuyu MİLLİ SEFERBERLİK ANLAYIŞI İÇERİSİNDE ELE ALARAK, herkesin elini taşın altına sokmasını sağlamalıyız.

Yeni dünya sahnesinde; yeniden ve daha güçlü olarak yer alabilmemiz; krizi ortak akılla yönetip yönetemeyeceğimizle doğru orantılıdır.

Israrla ve hiçbir siyasi etki altında kalmadan istiyor ve umut ediyorum ki; iktidar ve önceliği Türkiye olan bütün siyasi parti ve sivil toplum kesimleri (Üniversite ve bilim çevreleri de dahil) temsilcilerinden oluşacak yeni ve partiler üstü modeller oluşturulabilsin ve milletçe ülkemizi güvenli limanlara taşıyabilelim .

Allah devletimizi, milletimizi ve insanı öne alan tüm insanları korusun!