İnsanlık, dünyada örneklerine çok rastlanan bir durumla yine karşı karşıya kaldı;

‘Ben yapmadım o yaptı’ o der ki ‘Ben yapmam çocukları kadınları katletmem, hastane vurmam savaş suçudur , uluslararası hukuka aykırıdır, kendi ayağıma sıkar mıyım’

Bla bla bla…

Sonra kınarlar kınarlar kınarlar… ancak…

Dünyanın gözü önünde ölenler ölmeye devam eder…

Ateşler ise düştüğü yeri yakar.

Daha Ukrayna’da giden canlara yanarken, şimdi de objektifi Orta Doğu’ya çevirdik.

Geçen sene aklı başında olmayan Rusya Ukrayna’da sivilleri öldürürken, şimdi ahkam kesiyor. İlerleyen  yaşıyla başkanlığı götürmeye çalışan Biden’ın ise  verdiği bir demeç bir diğerini tutmuyor. Zırt pırt merdivenlerde tökezleniyor. Boşlukla el sıkışıyor. Anlamsız konuşuyor, yönünü şaşırıyor. Kimi niçin  tuttuğunun sonucunu geniş vadede düşünmeden şık kıyafetleriyle uzun seyahatlere çıkıyor. Yorgun boksör gibi Netanyahu’ya sarılıyor. Biden … Ama baydın!

(Kesin bunlardan büyük bir haz alıyor. Oysa torunlarına masallar anlatıp, kestane pişirse yılın da yakışıklı dedesi  seçilse daha iyi olur)

Netanyahu… ona da yeter yahu! Çağımızın Hitler’i, sanki 2. Dünya savaşında ırkına olanların acısını çıkarırcasına acımasız, riyakar, içi fesat dolu! Ve huzuru bulamayan bu insanlar yüzünden, çocuklar hastalar,  kısaca insanlar ölüyor.

15 gündür süren saldırılarda ölen yüzlerce insanlar derken, Gazze’deki hastanenin bombalanmasıyla 500 kişinin yaşamını yitirmesi … Gazze’de en güvenli olması gereken yerler bile bombalanırken bu insanlar nereye gidecek? Naçar bekleyenler kime başvuracak?

Otoriteler bir şeytan bulup taşlarken hedef sürekli saptırılıyor.

Neden bağımsız gözlemciler yerinde kanıtları inceleyip raporlama, ya da dünyanın bunca teknolojisini kullanıp kimin bombaladığını çözmek varken niye manipülasyonla kim vurdu tartışmasıyla dünyayı aptal yerine koyuyorlar?

Hoş! dertleri bu olsa, yarattıkları yapay zeka ile her şeyin sahtesini yapıp yine sunabilirler.

Ki ona bile ihtiyaç duymamaktalar.

Dünya cadı kazanı gibi kaynarken, vahşetin sahteliğin rezil tablosunu dünya ile birlikte izliyoruz.

Ve kim garanti eder ki kımıl kımıl bir dünyada biz böyle bir savaşı yaşamayacağız. Dilerim ki bu olmaz ve durumu iyi idare ederiz. Provokasyonlara  gelmeyiz. Toptan bir savaşa gitmek düşüncesi bile insanın kanını donduruyor.

Görülüyor ki insanlık elimizden kayıp gitti. Geleceğe sahip çıkamıyoruz. Çocukları koruyamıyoruz.

Açlık ihtiyacı yoksa hayvanlar bile canlı öldürmüyor.

İnsanoğlu düşünebiliyor ve bu yüzden ruhsal açlık yaşıyor.

Bu çok fena!

Sonunda kınaya kınaya kına yakacağız …