İlişkilerimiz, yaşam şeklimiz, inançlarımı ve tüm bunların nedeni ile oluşan aldanışlarımız.
Herhangi bir şeye inanırız, inanç ve isteklerimiz doğrultusunda yaşarız. Siz kendiniz olduğunuz sürece sorun yoktur, çünkü her yeni heyecanda olduğu gibi kendiniz gibi görmeye ve yaşamaya isteklisinizdir. Etkileşim kurduğunuz şey veya kişi sizin istediğiniz role çabucak bürünüvermiştir. Siz sizin için girilen rol olduğunu, fark etmek istemezsiniz.Çünkü zaten size göre görmekte veya görmek istemektesiniz. Ve aldanış başlamıştır. Bir şeye batıl olsun olmasın bağlanmak ve sonunda bu inancın zayıflaması ile kişiler arasında ki inancın zayıflaması arasında büyük fark vardır. Çünkü bir nesneye bağlılık yine sizin fikirlerinizin değişmesiyle oluşur. Ama bir kişiye karşılık fikirlerin değiştirilmesi (karşı taraflı neden)ile oluşan  aldanışlar ne yazık ki karşınızda ki kişinin hüsrana uğratmasıyladır.
Peki insanlar neden aldanır?
İlk neden herhangi bir nedenden dolayı haz aldığımı ve kendimizi iyi hissettiğimiz birini iyi görmek isteriz, sonra bir şeyler paylaşmak ve yaşamak isteriz. Ve yaşadığımız paylaştığımız anların değerli kalması adına daha iyi görmek isteriz.
Çoğu aldanışlar kendi düşüncelerimize oluşturduğumuz nedenlerden kaynaklansa da,çoğuda gerçekten size karşı iyi rol yapmıştır.
Sizin iyi niyetinize bağlı.zaten en saf duygularla inanmışsanız rol yapmakta çok çaba sarf etmezler. Ama güvensizlik hakimse, çok iyi oyuncu olmalılar.
Evet aldanışlar her zaman diliminde herhangi bir nedenle hayatımızda oldu, olacakta.
En değerli anılarınızı giydirdiğinizi düşündüğünüz aldanışlarda, canınız daha fazla yanacak.
Ama ertesi güne uyanıp, düne ve geçmişe kuş bakışı baktığınızda, aldanışların bir mucize olduğunu fark edeceksiniz.
Ya hep aldansaydınız. Ve içiniz serinler aldandığınız kişi veya kişileri düşünürsünüz. Düz mantıkla size zarar verenleri bir kefeye koyarsınız ama seçici davrandığınızda onlara üzülürsünüz.
Çünkü özenti ve aciziyet içerisinde hayatları boyunca hep rol yaparak, kendilerini olduklarından farklı göstererek yaşamaya mahkûmlar. Çünkü kendileri olmaya, büründükleri rol kişilikleri olmaya kapasiteleri ve cesaretleri yoktur. Ve hayatı yaşama adına, kendilerini çöp etmeye devam ederler.
Eğer biri hakkında aldandım diyorsanız üzülmeyin. Siz hayatınızda bir çöp fark ettiniz. Fazla kokmadan çöplüğe atın.

RADYOCU DOSTLARA
TEŞEKKÜR

Geçtiğimiz günlerde 4 Kıtada dünya radyoculuğuna ciddi hizmetlerde bulunan Uluslararası Radyocular Birliği(IRU),tarafından düzenlenen ‘4.Alkışı Hak Edenler Ödülleri’ Töreni’nde radyocu dostlarım tarafından ödüle layık görüldüm. Önce Vatan ailesi olarak Uluslararası Radyocular Birliği(IRU)’ya teşekkürlerimi sunuyorum.